Tat ve Koku Kaybı & Bozukluğu

Bireyler yaşlandıkça koku ve tat alma duyularıyla yaşadıkları sorunlarda artış görülür. Bu artış kadınlara oranla erkeklerde daha fazla rastlanır. Yapılan araştırmalara göre; 60-69 yaş aralığındaki erkeklerin yaklaşık dörtte birinde koku bozukluğu varken, bu yaş aralığındaki kadınların yaklaşık %11’inde bu sorun görülür.

Küresel anlamda her sene 200.000’den fazla kişi tat ve koku kaybı sorunları nedeniyle hekimlere başvuruyor. Bilim insanları, yetişkinlerin yaklaşık %15’inde tat ve koku kaybı yaşanabileceğini söylüyor fakat bu bozuklukları yaşayan birçok birey, uzmanlara danışma eğilimi göstermiyor.

Tat ve Koku Kaybı Nedir?

Tat ve koku alma, vücudun kimyasal algılama sistemine aittir. Koku ve tat alma süreci, etraftaki maddelerden salınan moleküllerin ağız, burun ve boğazdaki özel sinirleri uyarması şeklinde başlar. Uyarılan sinirler, beynin tat ve kokuyu tanımladığı bölgelerine mesaj iletir.  

Tat hücreleri, ağız ve boğazdaki tat tomurcukları içerisinde bulunur. Tükürükle birlikte karışan yiyecek ve içeceklere tepki verir. Dil üzerindeki küçük yumruların çoğu da tat tomurcuklarından oluşur. Bu yüzeydeki hücreler, tat bilgilerini beyne gönderir.

Koku hücreleri, çevremizdeki kokular tarafından uyarılır. Bu hücreler, burun boşluğunun üzerinde yer alan ve burnun içini kaplayan “epiden doku” adı verilen bölgenin üst kısmında yer alır.

Tat ve koku birbiriyle ilişkilidir, dolayısıyla tat ve koku kaybı birlikte yaşanır. Dil yüzeyindeki tat tomurcukları tadı, burundaki sinirler de kokuyu tanımlar. Her iki duyu tarafından sağlanan veriler beyne iletilir, beyinde birleşen bilgi tadı oluşturur. Acı, tatlı, tuzlu ve ekşi gibi bazı tatlar koku duyusu olmadan da beyin tarafından tanınabilir. Fakat daha karmaşık tatlar (ahududu vb.) hem tat hem de koku duyuları tarafından tanımlanma gerektirebilir.
Tat ve koku kayıpları kişilerin yaşamlarında nadiren karşılaştıkları bozukluklar olduğu için genelde hekime başvuru ve tıbbi müdahale ihtiyacı konusunda ihmal eğilimi vardır. Buna rağmen yaşanan tat ve koku kayıpları kişiler için can sıkıcı olabilir çünkü kişilerin yeme içme eyleminden zevk almaları büyük oranda engellenebilir. Kullanılan birtakım tahriş edici kimyasallar, hücre bozulumuna yol açan virüs ve bakteriler, alerjenler ya da sinüzit gibi bazı durumlar burun etlerini şişirebilir. Bu durum hava blokajına sebep olacağı gibi koku alma azalacağından kişilerde tat alma yetisi kaybolabilir.

Sıklıkla görülen tat ve koku bozuklukları şu şekilde sıralanabilir;
  • Anosmi; koku duyusunun tamamen yok olması
  • Ageusia; tat duyusunun tamamen yok olması
  • Hiposmi; koku alma yeteneğinin azalması
  • Hipogeusia; tat alma yeteneğinin azalması

Tat ve Koku Kaybı Neden Olur?

Koku kayıplarının bazıları diğerlerinden daha belirgin yaşanabilir. Bu durumun belirgin özelliklerde pek çok nedeni bulunur. Koku kaybı yaşanan kişilerin genelinde yakın zamanda bir hastalık ya da yaralanma söz konusu olabilir. Genel olarak koku bozukluklarının yaygın nedenleri şu şekilde tanımlanabilir:
  • İleri yaş
  • Üst solunum yolu enfeksiyonları
  • Sigara kullanımı
  • Kafa darbeleri
  • Diş problemleri
  • Hormonal bozukluklar
  • Çeşitli kimyasallara maruz kalma
  • Kullanılan bazı ilaçların yan etkileri
  • Baş ve boyun kanserlerinin tedavisi için uygulanan radyasyon
  • Alzheimer ve Parkinson hastalığı gibi sinir sistemini etkileyen bazı durumlar
Tat kayıplarına bakacak olursak da bazı kişilerde doğuştan görülebilir bazılarında da yine hastalık ve yaralanma gibi durumlar sonrasında gelişebilir. Tat kayıplarının genel olarak görülme sebepleri de şu şekilde sıralanabilir:
  • Orta kulak ve üst solunum enfeksiyonları
  • Kimyasal maddelere maruz kalma
  • Kafa yaralanmaları
  • Kullanılan bazı antibiyotiklerin yan etkileri
  • Yetersiz ağız hijyeni ve diş problemleri
  • Bazı kulak, burun ve boğaz ameliyatları
  • Baş ve boyun kanserlerinin tedavisi için uygulanan radyasyon

Tat ve Koku Kaybı Tanısı Nasıl Koyulur?

Tat koku kaybı şikayetiyle sağlık kuruluşlarına başvuran bireylerden öncelikle detaylı bir sağlık öyküsü alınır. Sorunun bir darbe sonrası mı geliştiği, basit bir nezle ile mi başladığı, burun tıkanıklığıyla bir ilgisinin olup olmadığı, tat ve koku kayıplarının ne zamandır devam ettiği ve mevsimsel olarak değişiklik gösterip göstermediği detaylıca öğrenilir.

Kişilere, detaylı olarak kulak burun boğaz muayenesini takiben bazı koku ve tat duyusu testleri uygulanır. Tanının tam olarak konulabilmesi adına geliştirilen birçok koku ve tat testleri bulunur. Buradaki en temel amaç, kişilere tat ve kokuyu farklı yoğunluklarda vererek ayırt etme derecelerini ölçmek ve artırılan yoğunluklar süresince hangisinin fark edilip edilemediğini araştırmaktır. Uygulanan testler sayesinde kişilerin ayırt edebileceği en düşük yoğunluk tespit edilir ve bozukluğun derecesi belirlenir.

Tat ve koku kaybı durumlarında sağlıklı bir teşhis koymak adına hekimler, kişilerden tomografi ya da manyetik rezonans (MR) görüntülemesi gibi bazı radyolojik tetkikler de isteyebilirler.
 

Tat ve Koku Kaybı Hangi Hastalıkların Belirtisidir?

Son yıllarda yapılan araştırmalara göre; tat ve koku kayıpları birçok hastalığın belirtisi olabilir. Özellikle mevsim geçişlerinde ve kış aylarında yaşanan üşütme; tat ve koku alma fonksiyonlarında belirgin ölçüde kayıplara yol açabilir ancak bu kayıpların sebebi yalnızca hekim muayenesiyle tanı konabilecek farklı hastalıklar da olabilir.

Tat ve koku kaybının belirtisi olabilecek bazı hastalıklar şu şekilde sıralanabilir:
  • Diyabet
  • Obezite
  • Yüksek Tansiyon
  • Parkinson
  • Alzheimer
  • Multipl Skleroz
  • Tümörler
  • Baş ve Boyun Kanserleri

Tat ve Koku Kaybı Tedavisi Nasıl Yapılır?

Tat ve koku kaybı şikayetleriyle sağlık kuruluşuna başvurulduğu zaman hekimlerin dikkate alacağı başlıklarda öncelik sıralaması şu şekilde planlanabilir:
  • Bireylerin yaşı
  • Genel sağlık durumları ve tıbbi geçmişleri
  • Hastalığın seviyesi
  • Kullanılan ilaçlar
  • İlaçlara karşı bireylerin tolerans dereceleri
  • Yaşanan bozukluların tahmini süresi
Tat ve koku kaybı tedavisinde kişilerin ayrıntılı öyküsü alındıktan sonra hekimler, öncelikle koku ve tat alamamaya sebep olan tıbbi problemin düzeltilmesine yoğunlaşarak, soruna sebep olan ilaçların durdurulması ya da değiştirilmesine karar verebilir. Tat ve koku bozukluklarına sebep olan tıkanıklıkların cerrahi müdahaleler ile temizlenmesini istenebilir. Kişilere, sorunun kaynağıyla ilgili danışmanlıklar verilebilir. Tat ve koku kaybında unutulmaması gereken en önemli nokta, sigara kullanımıdır. Eğer kişi sigara kullanıyorsa ilk olarak sigara kullanımına son vermesi beklenir.

Tat ve Koku Kaybı Evde Geçer mi?

Tat ve koku kaybı yaşandığında bazı bireylerin yeme alışkanlıkları kendiliğinden değişebilir. Bazıları çok az yiyerek aniden kilo verirken, bazıları çok fazla yiyerek hızlı kilo alabilirler. Bu durum, özellikle yüksek tansiyon ve böbrek rahatsızlıkları bulunan kişilerde sorunlara yol açabilir. Aniden tat ve koku kaybı yaşanan kişilerde depresyon belirtilerine de rastlanabilir. Bu nedenle tat ve koku kaybı belirtileri yaşayan bireyler, muhakkak uzman bir hekime başvurmalılar.  

Tat ve Koku Kaybına Hangi Bölüm Bakar?

Tat ve koku kaybı yaşayan kişiler, sağlık kuruluşlarının Kulak – Burun – Boğaz (KBB) bölümlerinde bulunan uzman hekimlere danışabilirler.