Anafilaksi Nedir?

Anafilaksi hayatı tehdit eden, ciddi bir alerjik reaksiyondur. Çoğunlukla alerjenle (alerjiye neden olan ajan) temas ettiğimizde bağışıklık sistemimizin bu alerjene aşırı şiddetli şekilde tepki vermesinden kaynaklanır. Bağışıklık sisteminin aracılık ettiği mekanizmalarla, mast hücreleri ve bazofillerden histamin ve bazı maddeler salgılanır ve bu durum anafilaksiye neden olur.  Mast hücreleri deri ya da solunum sistemi gibi birçok farklı organ sisteminin bağ dokusunda yer alan ve dışarıdan gelen antijenlere karşı doğal bir bariyer oluşturan hücrelerdir.

Anafilaksi, ani başlayıp hızlı ilerler ve bazen ölümle sonuçlanabilir. Sıklıkla alerjenle  temastan sonra dakikalar, nadiren saatler içinde ortaya çıkar. Toplumda anafilaksi görülme sıklığı, her 10 bin kişide 5-200 arasında değişmektedir. Anafilaksi öngörülemeyen bir durumdur. Çoğunlukla kişinin alerjisinin olduğu önceden bilinen bir ajanla temas ettiğinde görülse de bazen hastaların ilk alerjik reaksiyonu anafilaksi olabilir. Bazı kişilerin anafilaksiye yatkınlığı daha fazladır. Alerjik kişiler, astımlılar, daha önce anafilaksi geçirmiş olanlar veya ailesinde anafilaksi hikayesi bulunanlar için risk, diğerlerine göre daha yüksektir.

Anafilaksi Nedenleri Nelerdir?

Anafilaksi çoğunlukla alerjenlerle temas ettiğimizde gelişebildiği gibi egzersiz sırasında da ortaya çıkabilir. Anafilaksiye neden olan başlıca etkenler şöyle sıralanabilir:
  • Alerjen besinler (inek sütü, yumurta, kuruyemişler, balık, bazı tropikal meyveler, kabuklu ve kabuksuz deniz ürünleri…vb.)
  • İlaçlar (antibiyotikler, ağrı kesiciler, bazı vitamin ilaçları, anjiyografi, tomografi gibi ilaçlı görüntüleme işlemleri sırasında kullanılan kontrast madde dediğimiz ilaçlar… vb.)
  • Böcek sokmaları (çeşitli arı türleri…vb.)
  • Lateks içeren çeşitli tıbbi malzemeler.

Çocuklarda genellikle besinlere bağlı anafilaksi gelişirken erişkinlerde ise çoğunlukla ilaçlara ve böcek sokmalarına bağlı görülmektedir.

Bazen anafilaksiye yol açan etken belirlenemeyebilir.  Bazen ise yukardaki etkenlerin yanında fiziksel aktivite de anafilaksiye yol açabilmektedir. Bazı olgularda hormonal etkiler, enfeksiyonlar ve stres, anafilaksi gelişimini kolaylaştırabilmektedir.

Anafilaksi Belirtileri Nelerdir?

Sorumlu alerjene maruz kaldıktan sonra dakikalar içerisinde reaksiyon çok hızlı gelişebilmektedir. Bazı durumlarda anafilaksi tablosunun klinik bulguları daha geç yani saatler içerisinde de ortaya çıkabilmektedir. Belirtileri ve bulguları aşağıda sistemlere göre sıralanmıştır:
  • Deride (en sık): Kaşıntı, kızarıklık, ürtiker (kurdeşen), anjiyoödem (yüzde, dudaklarda, göz kapaklarında ve derinin herhangi bir yerinde oluşan şişlikler).
  • Gözde: Kaşıntı, sulanma, kızarıklık, göz çevresinde şişlik.
  • Burun ve boğazda: Hapşırık, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, dilde şişme.
  • Solunum sisteminde: Nefes almada zorluk, tekrarlayan öksürük, göğüste sıkışma hissi, hızlı nefes alıp verme ve hışıltı(vizing)/hırıltı, boğazda şişme ve kaşıntı, ses değişikliği, boğulma hissi, yutkunamama.
  • Kalp ve dolaşım sisteminde: Sersemlik, güçsüzlük, halsizlik, nabız hızında değişiklik, kan basıncında düşme.
  • Sindirim sisteminde: Bulantı, tekrarlayan kusma, karın ağrısı, ishal.
  • Sinir sisteminde: Kaygı, kötü hissetme, bilinç değişikliği, bayılma.
  • Bebeklerde: Ani davranış değişiklikleri (irritabilite -hafif uyarılara karşı aşırı tepki verme- susturulamayan ağlama, ebeveyne sıkıca tutunma, uyuklama), inatçı kusmalar, taşikardi (nabız hızında artış).
Alerjik reaksiyona, anafilaksi diyebilmek için yukarıda sayılan en az iki sistemi etkileyen belirtinin olması gereklidir.
 

Anafilaksi Tanısı Nasıl Koyulur?

Anafilaksi tanısı besin, ilaç alımı veya arı sokması gibi olası bir tetikleyiciyi takiben ortaya çıkan bulgulara (yukarıda belirtilen) dayanılarak koyulur. Ancak bazen astım atağı, baygınlık, panik atak veya besin zehirlenmesi gibi durumlar anafilaksiyi taklit edebilir. Hastanın çocuk veya erişkin bir alerji uzmanı tarafından ayrıntılı değerlendirilmesi ve uygun testlerinin yapılması ile tanısı koyulur.

Anafilaksi Tedavisi Nasıl Yapılır?

  • Reaksiyon geliştiği ve hastanın hayati riskinin bulunmasından dolayı en kısa sürede başvurulacak ilk ilaç adrenalindir. Adrenalin uyluk bölgesinde kas içine uygulanmalıdır. Zaman kaybı olmaması açısından sağlık kuruluşuna gitmeden hastanın kendisi veya yakınları tarafından da uygulanabilir. Bu amaçla özel adrenalin içeren otoenjektörler mevcuttur. Adrenalin enjeksiyonu sonrası sağlık kurumuna acilen başvurulmalıdır.
  • Anafilaksi, bir ilaç enjeksiyonu sonrası gelişmişse hemen ilacın uygulanması durdurulmalıdır.
  • Tansiyon düşüklüğü varsa kan dolaşımını sağlamak için sağlık kurumuna ulaşıncaya kadar hasta sırtüstü yatırılıp ayakları yükseltilmelidir.
  • Sağlık kuruluşunda adrenalin yapıldıktan sonra damar yolundan sıvı yüklemesi, antihistaminik ve kortizon gibi ilaçlar; nefes darlığı, morarma, hırıltı gelişmişse oksijen ve nefes açıcı ilaçlar uygulanabilir. Hastada ilk 24 saatte reaksiyonun tekrarlayabilme ihtimali nedeniyle bu hastaların 24 saat hastanede gözlem altında tutulmaları gerekmektedir.
  • Hastaların anafilaksi geçirmesini önlemek için alerjenlerden kaçınılmalıdır.  Anafilaksi sonrası, aynı gün içinde karşılaşılan (ilaç, besin, böcek sokması gibi) şüpheli etkenler ve bu etkenlerle temas yolu (ağızdan, damardan, solunumla, deri temasıyla) not edilmelidir. Anafilaksiye neden olan alerjenler alerji ve immünoloji uzmanı tarafından tanımlanmalıdır. Hastaların da bu alerjenlerden kaçınması gerekmektedir.
  • Arı alerjisine bağlı anafilaksi için immünoterapi (alerji aşısı) bir tedavi yöntemidir.
  • Arı sokması, besin, ilaç ve bilinmeyen bir etkenle anafilaksi öyküsü olanların anafilaksi hastası olduklarını belirten bir kart veya bilezik taşımaları önerilir. Ayrıca hastaların ilk müdahalede kullanılması çok önemli ve hayat kurtarıcı olan adrenalin otoenjektörünü yanlarında bulundurmaları ve bu ilacın kullanımı konusunda hem kendilerinin hem de yakınlarının eğitilmesi gerekmektedir.