İdrar kaçırma, idrarın vücudu istemsiz terk etmesi yani idrarı tutamama durumudur. Bu durum sosyal ve hijyenik sorunlar yaratmaktadır. Bazı hastalar bu durumun yaşlılığın doğal bir sonucu olduğunu düşünmekte, hastaların bir kısmı utanma nedeniyle, bir kısmı da tedavi olamayacağını düşünerek idrar kaçırma durumunu kabullenerek hekime başvurmamaktadır.
İdrar kaçırma her yaşta ve cinste görülebilir. Yaşlanma ile birlikte görülme sıklığı artar ancak yaşlanmanın doğal bir sonucu değildir. Kadınlarda erkeklere göre daha fazla görülür. Altı yaşın üzerindeki her 3 kadından 1’i idrar kaçırmaktadır.
İdrar kaçırma bir hastalık değil, içinde değişik hastalıkları barındıran bir belirtidir. Yanlış algılanan bir kavram da idrar kaçırmaların hepsinin aynı olduğu yönündeki düşüncedir. Her idrar kaçırmanın farklı bir mekanizması mevcuttur. Bir hastada birden fazla tip idrar kaçırma görülebilmektedir. Aşağıda sık görülen idrar kaçırma tiplerinden bazıları açıklanmıştır, ancak bu idrar kaçırma tipleri dışında, daha seyrek olarak, fistüller ve doğumsal anomalilere bağlı olarak sürekli idrar kaçırma görülebilmektedir.
İdrar Kaçırma Tedavisi Nasıl Yapılır?
İdrar kaçırma; kişinin sosyal, aile ve mesleki yaşamını etkileyerek yaşam kalitesini önemli derecede bozan ve kişiyi ağır depresyona götürebilen ciddi bir sağlık sorunudur. Bunun yanısıra birçok tedavi yönteminin olduğu ve uygun hastalara doğru yöntemler uygulanması sonucunda tedavisi mümkün olan bir hastalık grubudur.
-
Yaşam tarzı değişikliği
(kafein içeren çay, kahve, gazlı içeceklerden sakınılması, kilo verme gibi),
pelvik taban (Kegel) egzersizleri
ve
mesane eğitimi
: İlk basamak tedavi yöntemleridir.
-
Pelvik taban rehabilitasyonu:
İdrar yolunu saran kasların güçlendirilmesi esasına dayanmaktadır. Bazı hastalarda ameliyat öncesi ve sonrasında uygulanabilir.
-
İlaç tedavisi:
İlk basamak tedaviden fayda görmeyen ve sıkışma tipi idrar kaçırması olan hastalarda ağızdan alınan ilaçlar önerilmektedir. Bu ilaçlar mesane kasını gevşeterek etki gösterir.
Ameliyat öncesi ilaç tedavisini denemek isteyen hastalarda
duloksetin
içeren ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaç tek başına cerrahi tedaviye alternatif olamaz ancak en azından geçiş döneminde bazı hastalara önerilebilen ya da belli bir gruptaki hastaların (örneğin; cerrahi tedaviye rağmen idrar kaçırmaya devam eden hastalar) fayda görebileceği bir tedavi seçeneğidir.
-
Botulinum toksin (Botox) enjeksiyonu: İlaç tedavisinden fayda görmeyen hastalarda mesaneye botulinum toksin enjeksiyonu yapılmaktadır. Bu işlem genel anestezi altında uygulanır ve botulinum toksini mesanenin farklı bölgelerine endoskopik iğne ile enjekte edilir. Enjeksiyonların etkinliği birkaç ay sürmektedir. Fayda gören hastalarda, etkinlik azaldığında enjeksiyon tekrarlanabilir.
-
Nöromodülasyon: Botulinum toksin enjeksiyonundan fayda görmeyen ya da bu tedaviyi tercih etmeyen hastalarda nöromodülasyon tedavisi denenebilir. Nöromodülasyon, periferal ve sakral olmak üzere iki farklı şekilde uygulanabilir.
Sakral nöromodülasyonda; sırtın en alt kısmında yer alan sakral sinirlerin birine ve kalçaya yerleştirilen bir cihaz ile verilen elektrik uyarısı, ani sıkışma hissinin ve sıkışma tipi idrar kaçırmanın ve kasılamayan mesaneye bağlı gelişen idrar kaçırmanın tedavisinde uygulanabilir.
Periferal nöromodülasyonda
ise, ayak bileğinin arkasında yer alan bir sinir akupunktur iğnesi ile ardışık elektriksel uyarılara maruz bırakılır ve böylelikle mesane işlevindeki bozukluklar tedavi edilir.
-
Cerrahi tedavi
: Stres idrar kaçırmada altın standart tedavi cerrahidir. Cerrahi seçenekler; askı ameliyatları, yapay sfinkter ve idrar kanalı çevresine yapılan dolgu madde enjeksiyonlarıdır.
Sıkışma tipi idrar kaçırma yakınması olan ve diğer tedavilerden fayda görmeyen hastalarda mesane genişletme veya diversiyon (idrarın, mesaneye varmadan, bağırsak kullanarak, karın ön duvarından cilde ağızlaştırılması) ameliyatları gerekli olabilmektedir.