Vücudumuzu yaşlandıran tüm faktörler beynimizi de yaşlandırır. Hatta beynin yaşlanma süreci bedenden daha hızlı olabiliyor. Bu süreçte en etkili iki neden; beyindeki serbest radikallerin artması ve beyin hücrelerinin enerji üretiminin azalması. Serbest radikaller genellikle yağ hücreleriyle bağlanma eğilimi gösterir. Bu durum da, beyin-sinir hücrelerinde ve hücre zarında fazla yağ olması nedeniyle en çok beyine zarar verir. Serbest radikaller yükseldikçe enflamasyon da yükselir ve daha fazla serbest radikal açığa çıkar. Oksidasyon öncesi ve sırasında oluşan serbest radikalleri yakalayan antioksidan sistem, tüm vücutta olduğu gibi, beyinde de bu süreçte çok önemlidir. Coenzym Q10, glutatyon ve E vitamini gibi sistemin ana maddeleri yanında, uyku, beslenme, kilo kontrolü de her zamanki yerini alır.
 
Beynimiz kelimenin tam anlamıyla bir aktivite yuvasıdır. Enerji üretmek için tükettiğimiz oksijenin yüzde 20’sini kullanır. Beyin fonksiyonlarının başında gelen hafıza zayıflaması ve bilinç bulanıklığı 65 yaşında 100 kişiden birinde, 75 yaşında 10 kişiden birinde, 85 yaşında ise 2 kişiden birinde görülebilir. Obezite olan erkeklerde zihinsel faaliyetler, yaşıtlarına göre yüzde 23 daha azalır. Diyabet burada da çok önemli bir risk faktörüdür. Çünkü glikoz proteinleri yok ederek serbest radikallerin yükselmesine ve AGEs dediğimiz zararlı ürünlerin artmasına sebep olur. Bir başka risk faktörü de depresyondur. Depresyon geçirenlerde Alzheimer riski, kadın ve erkekte 2-4 kat artmaktadır.
 
Beynimizin hızlı yaşlanmasını sağlayan diğer etkenler arasında; fiziksel aktivite eksikliği, trans yağların yüksek olduğu beslenme, fazla kırmızı et tüketimi, alkol ve sigara kullanımı, stres, kimyasallar, ilaçlar (kolesterol düşürücü statinler, antidepresanlar, ağrı kesiciler, antiasitler), elektromanyetik alan, kafa travması, yüksek tansiyon, duygusal travmalar ve genetik yatkınlık sayılabilir.
 
Daha iyi bir beyin için yapmamız gerekenler:
  • Yaşam tarzımızı değiştirerek beynimizi değiştirmek.
  • Toksik yükümüzü azaltmak (özellikle ağır metallerin kontrolü ve kimyasallardan uzak durmak).
  • Düzenli fiziksel egzersiz yapmak (her gün 30 dakika yürüyüş Alzheimer riskini yüzde 20 azaltabilir).
  • Duyarlı olduğumuz gıdalardan uzak durarak, mümkün olduğunca anti enflamatuvar ve yüksek antioksidan beslenmek.
  • Trans yağları hayatımızdan çıkarmak.
  • Daha iyi bir uykuyla daha genç bir beyin sağlamak (birkaç gün 7-8 saatin altında uyumak bile zihinsel faaliyetleri düşürebilir).
  • Fiziksel ve duygusal travmalara daha az maruz kalmak.
  • Strese verdiğimiz cevabı iyi yönetmek (biraz eğlenmek).
  • Doğru besin takviyelerini kullanmak.
 
(Beyin sağlığı için önemli takviyeler; Asetil L-Karnitin, alfa lipoik Asit, B vitaminleri, koenzim Q10, C vitamini, D vitamini, Omega-3 yağ asitleri, E vitamini, Gingko biloba sayılabilir.)


Dr. İrem Ergün - Fonksiyonel Tıp