Yazan / Onaylayan : Dr. Ebru Alper

Dünya genelinde yılda 400.000’den fazla kişide görülen rahim ağzı (serviks) kanseri, küresel anlamda meme kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türüdür. Rahim ağzı kanseri, gelişmiş ülkelerdeki kanser vakalarının %3,6’sını, gelişmemiş ülkelerdekilerin ise %15’ini oluşturur. Ülkemizde de %65 oranında 40 ila 60 yaş grubu arasında tespit edilmiştir.

Rahim Ağzı Kanseri Nedir?

Rahim ağzı kanseri, rahim ağzındaki hücrelerde meydana gelen bir kanser çeşididir. Cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon olan “papilloma” virüsünün (HPV) çeşitli türleri rahim ağzı kanserine sebep olabilir. Vücut HPV’ye maruz kaldığında bağışıklık sistemi virüsle savaşarak vücuda zarar vermesini engeller. Ancak bazı kişilerde virüs yok olmaz ve bazı serviks hücrelerinin kanser hücresi haline gelmesine neden olan sürecin başlamasına katkıda bulunur. HPV aşısı ve tarama testleriyle rahim ağzı kanseri riski en aza indirilebilir.

Rahim Ağzı Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Erken dönem rahim ağzı kanseri belirtileri ve semptomları kişiler tarafından fark edilemeyebilir. Daha ileri dönemlerde görülebilen rahim ağzı kanseri belirtileri şu şekildir:
  • Karnın alt bölümünde ağrı
  • Cinsel ilişki esnasında ağrı
  • Ağır ve kötü bir kokuya sahip, kanlı vajinal akıntı
  • Cinsel ilişki sonrasında, regl dönemi dışında ya da menopoz sonrasında vajinal kanama
  • Bacakta ve sırtta geçmeyen ağrı
  • İdrar yaparken ağrı
  • Sık idrara çıkma

Rahim Ağzı Kanseri Kimlerde Görülür?

Serviks kanseri, dünya genelinde 45 yaş altı kadınlarda sıklıkla rastlanan, ortalama olarak 35 ila 55 yaş aralığındaki kadınlarda rahmin vajinaya açıldığı kısımda meydana gelen genetik özellikli bir kanser türüdür. 1. derece akrabalarında serviks kanseri tanısı olan kişiler riskli grupta yer alır.

Rahim Ağzı Kanseri Tanı Kriterleri Nelerdir? Nasıl Teşhis Edilir?

Rahim ağzı kanseri, henüz başlangıç evresindeyken kişilerde belirgin şikayetlere sebebiyet vermeyebilir. Sağlık kuruluşlarına başvurulmasının ardından tanısal yaklaşımın ilk basamakları, kişilerin hastalık öykülerinin alınması ve fiziki muayenenin yapılmasıyla başlar.

Fiziksel muayene, kişilerin genital yapılarının iç ve dış bölgelerinin incelenmesini kapsar. Bu noktada şüphe duyulan lezyonların varlığı incelenir. Rahim ağzı kanseri testi, “pap smear” testi olarak bilinir. Bu testlerin yapılması için kişilerden örnekler alınır. Test sonucunda anormal hücre teşhis edilmezse sonuç normal, aksi durumda ise anormal olarak değerlendirilir. Ancak testin anormal olarak değerlendirilmesi, bireylerin kesin bir biçimde kanser olduğunu göstermeyebilir.
  • Kolposkopik Biyopsi      
Rahim ağzı bir kamera ile büyütülerek izlenir. Özel solusyonlar sürülerek, farklı görünen yerlerden biyopsi alınır, kesin tanı koyabilmek için gereklidir.
  • Endoservikal Küretaj
Kaşık biçiminde olan ve küret adı verilen tıbbi bir alet yardımıyla rahim boynu kanalından  doku alınması yöntemine verilen isimdir.
  • Koni Biyopsisi
Bu işlem, genel anestezi yardımıyla rahim ağzından koni biçiminde örnek alınması ve inceleme için laboratuvara gönderilmesi şeklinde tanımlanabilir.
Rahim ağzı kanseri evreleri ise aşağıda sıralanan radyolojik tetkikler sayesinde kolaylıkla tespit edilebilir:
  • Bilgisayarlı Tomografi (CT)
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR)
  • Pozitron Emisyon Tomografisi (PET)

Rahim Ağzı Kanseri Testi Pozitif Çıkarsa Ne Yapmalıyız?

Tedavinin uygulanabildiği erken dönemde tespit edilen rahim ağzı kanseri durumunda endişelenmeye gerek yoktur. Çünkü sürecin belirti vermeyen sessiz döneminde, güvenle tedavi uygulamaları başlatılabilir.

Rahim Ağzı Kanseri Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Rahim ağzı kanseri tedavi yöntemleri kişilerin sağlık durumu ve hastalığın evresi göz önünde bulundurularak şekillenir. Hastalığın tedavi yöntemleri arasında en sık uygulanan yöntem, cerrahi işlemlerdir. Cerrahi operasyonlar; yumurtalıklar, rahim, mesane, bağırsaklardan parça alınması ya da rahmin tamamının alınması gibi durumlarda uygulanabilir. Bunun dışında kişilerin sağlık durumu, yaş aralığı, ileri dönemde hamile kalmak isteyip istememesi ve hastalığın seyrine göre farklı tedavi uygulamaları tercih edilebilir.

Bazı kişilerde cerrahi operasyon öncesi ya da sonrasında tümörün küçülmesi, yayılmaması ya da tekrarlamaması için kemoterapi, radyoterapi ya da immünoterapi gibi çeşitli tedavi yöntemleri de uygulanabilir.

Rahim ağzı kanserinde erken teşhis ve tedavi sayesinde kurtulma oranları, diğer kanser türlerine göre oldukça yüksektir. Bu nedenle rahim ağzı kanserinden korunmak için her sene yapılması gereken rutin testlerin ihmal edilmemesi ve erken yaşta HPV aşısının yaptırılması önemlidir.

Rahim Ağzı Kanseri Tekrarlar mı?

Serviksin oluştuğu bölge, cerrahi müdahaleyle tamamen alındığı zamanlarda hastalığın tekrarlama olasılığı oldukça düşüktür. Ancak hastalık teşhisi ikinci evre ya da daha ileri bir evrede konulmuşsa, hastalığın tekrarlama ihtimali olabilir.

Rahim Ağzı Kanseri Rahatsızlığına Hangi Bölüm Bakar?

Rahim ağzı kanseri tedavisi için sağlık kuruluşlarının “ Jinekoloji” bölümünde bulunan kadın hastalıkları uzmanına ya da jinekolog onkoloğa  danışılmalıdır.

Erkeklerde Rahim Ağzı Kanseri Görülür mü?

Erkeklerde rahim ağzı kanseri görülmez fakat rahim ağzı kanserine sebep olan HPV enfeksiyonu, erkeklerde penis kanseri, baş boyun kanseri gibi bazı kanserlerin gelişmesine neden olabilir. Bu nedenle kadınlar kadar erkekler de HPV enfeksiyonu hakkında bilgi sahibi olmalı ve şüpheli durumlarda sağlık kuruluşlarına başvurmalıdır.