Neden Emzirmeliyiz?

UNICEF ve Dünya Sağlık Örgütü, ilk 6 ay yalnızca anne sütüyle beslenmeyi önermektedir. Anne sütüyle beslenmenin tamamlayıcı beslenmeyle birlikte 24. aya kadar devam etmesi tavsiye edilmektedir.

Genel Bilgiler;
• Anne sütü, bebeğin beslenmesinde “Altın Standart”tır.
• Bebek tarafından kolay sindirilir.
• Bebeğin steril olan bağırsak duvarını kaplayarak enfeksiyona yol açabilecek bakterilere karşı koruma sağlar. Doğal floranın yerleşmesine yardımcı olur.
•Anneden geçen canlı bağışıklık hücreleri sayesinde bebekte aşı gibi “pasif bağışıklama” sağlar.
• Bebeğinizin doğumundan itibaren üretilmeye başlanan ilk süt, Kolostrum’dur.
• Doğumdan sonraki ilk 3-5 gün gelmeye devam eder.
• Beslenme başına 5-10 ml kadar gelmektedir.
• Kalori olarak olgun anne sütünden daha fakir olmakla birlikte, yenidoğanın ilk birkaç gün yeni girdiği ortama direnç kazanabilmesi için yoğun bağışıklık hücresi içermektedir.

Süt yapımını belirleyen en önemli üç faktör;
• Annenin kendine güvenmesi,
• Bebeğin sık ve doğru teknikle emmesi,
• Memelerin boşaltılmasıdır.
• Doğru bilgi ve tutumla, Kolostrum’dan olgun süte geçiş en hızlı şekilde olacaktır.


 

Neden Anne Sütü?

Bebek için:
• Anne sütüyle beslenen bebeklerde orta kulak iltihabı, idrar yolu enfeksiyonu, ishal ve zatürre gibi hastalıklar daha nadir görülür.
• Bulaşıcı hastalık sırasında görülen iştah azalması ve enerji alımında düşüş de anne sütüyle beslenen bebeklerde daha nadirdir.
• Anne sütüyle beslenen bebeklerde ileriki dönemde diş çürükleri daha az görülür ve ağız yapısı daha iyi gelişir.
• “Ani Bebek Ölümü Sendromu” ile ölüm oranı, sadece anne sütüyle beslenen bebeklerde daha düşük oranda tespit edilmiştir.

• Kronik hastalıklarda anne sütüyle beslenmenin olumlu etkileri şunlardır:
1- Kronik sindirim sorunlarının görülme sıklığında azalma,
2- Alerjik hastalık/atopi gelişme sıklığında gerileme,
3- Özellikle 3 ay üzerinde anne sütü alan bebeklerde astım gelişme oranında düşme.

• Anne sütüyle beslenmenin ruh sağlığı üzerindeki etkileri şu şekildedir:
1- Anne - bebek bağı artar.
2- Emzirme süresi uzadıkça 4 yaştaki hiperaktivitede azalma gözlenir.
3- 4 aydan uzun anne sütü alan bebeklerde gece altını ıslatma daha az görülür.
4- İleriki yaşlarda şizofreni görülme oranında düşüşle ilişkilendirilir.

• Emzirme süresi uzadıkça zeka ve EQ seviyeleri de artmaktadır.
• 6-7 yaş bilişsel gelişim anne sütüyle beslenenlerde daha ileri olarak bulunmuştur.
• Anne sütüyle beslenme, şişmanlık ve damar sertliğine karşı koruyucudur.
• İleriki yaşlarda anne sütüyle beslenen bebeklerde, Tip 2 diyabette gelişme oranı azalmakta, Tip 1 diyabette görülen insülin antikorları da daha düşük seviyelerde bulunmaktadır.
• Anne sütü, çocukluk çağı kanserlerinin bazılarına karşı da koruyucudur.

Anne için:
• Emziren annenin rahminin doğum öncesi büyüklüğüne dönmesi, oksitosin etkisiyle hızlanır.
• Doğum sonrası kanama, ana damarların kasılması sebebiyle daha az görülür.
• Emziren annelerde menopoz öncesi meme kanserinin bazı tiplerinin gelişme sıklığı daha düşüktür.
• Emzirme Tip 2 diyabet, Postpartum depresyon ve bazı yumurtalık kanseri tipleri için de koruyucudur.

Toplum için:
• Anne sütü pratiktir, kullanıma hazırdır. Biberon, saklama kabı gerektirmez.
• Ölçek ya da sterilizasyon gerekmez.
• Ucuzdur.
• Anne sütüyle beslenen bebeklerin hastalanma sıklıkları daha düşük, hastalanma süreleri daha kısa ve hastaneye yatış endikasyonu geliştirme şansları daha azdır. Anne sütüyle beslenme, ilaç ve hastaneye yatış masraflarında ciddi azalma sağlamaktadır.
• Emzirme, mamayla beslenmeye kıyasla çok daha çevre dostu bir eylemdir.
• Özellikle acil durumlarda kullanıma hazır olması ve koruyucu özellikleriyle en tercih edilecek besindir.

Özet olarak:
• Anne sütü ile beslenme, anne ve bebek için doğal ve ideal bir süreçtir.
• İlk 6 ay sadece anne sütüyle beslenmenin sağladığı koruma optimum düzeydedir.