Amerikan Hastanesi yatırımlarını ilk kez İstanbul dışına taşıyarak, 2019 yılında Bodrum Amerikan Hastanesi’ni açmıştır. Bodrum Amerikan Hastanesi bütünlük, içerik ve iç tasarım olarak Amerikan Hastanesi’nin bir replikasıdır. Deneyimli doktor kadrosu ve hasta bakım kalitesiyle İstanbul Amerikan Hastanesi’nin güneydeki uydusu olan Bodrum Amerikan Hastanesi, tarih içinde hizmet vermektedir. İyileştirme ve yenileme çalışmaları sırasında ortaya çıkan “Geç Roma Dönemi”ne (MS 400-500) ait tarihi kalıntıların hastanemiz bünyesinde sergilenmesi için her kalıntı üzerinde titizlikle çalışılmıştır. Tarihi kalıntılar, zemin seviyesinin altında, üzeri camla kapatılarak ve altı ayrı havuz şeklinde düzenlenerek sergi alanı haline getirilmiştir. Bodrum Amerikan Hastanesi, restorasyon çalışmaları sonunda “Müze Hastane” unvanıyla sağlık sektörüyle beraber kültür sanat alanında da bir ilke imza atmıştır.

Bodrum yarımadası, tarih öncesi dönemden beri doğal limanları ve iç bölgesiyle çeşitli uygarlıklar için çekici bir yerleşim alanı olmuştur. Özellikle Bodrum, ticaretin genellikle deniz yoluyla yapıldığı Antik Çağ’dan beri sürekli iskan edilmiştir. Bu zengin tarihin izlerine günümüzde her yeni yapı aktivitesi sırasında rastlanmaktadır.

Konumuyla tam da bu yoğun tarihi dokunun ortasında bulunan hastanemizin ek bina inşaatı sırasında ortaya çıkan eserlerin önemli bir bölümünün, kurtarma kazısı sonrasında yerinde koruması uygun görülmüştür.
Zemin seviyesinin altında, üzeri camla kapatılarak altı ayrı havuz şeklinde düzenlenen sergi alanında, Geç Roma Dönemi’ne ait (MS 400-500) duvar kalıntılarıyla birlikte ortaya çıkarılan taban mozaikleri, restorasyon çalışması sonrasında hastanemiz bünyesinde sergilenmek üzere hazırlanmıştır.

Sergilenen alanlar, daha önceki evrelere ait temeller üzerine devşirme malzeme kullanılarak yapılmış bir yapı kompleksinin kalıntılarından oluşmaktadır. Duvarları kapı seviyesinde korunmuş olan odalarda yer alan mozaikler, bazen mekan ihtiyacıyla yeni duvarların eklenmesiyle bazen de sonraki dönemde yeni yapıların yapımı sırasında hasar görseler de, yer yer iyi durumda korunarak günümüze kadar gelmiştir.

Dönem özelliği gösteren mozaiklerde genelde yaşam döngüsü betimlenmiştir. Stilize motifler ve geometrik desenlerin çevrelediği panolarda evcil hayvanlar ve deniz canlılarıyla yırtıcı hayvanların avladığı geyik ve keçi sahneleri kullanılmıştır. Sahneler arasında, özellikle tarih öncesi dönemden beri çeşitli kültürlerde değişik şekillerde betimlenen ve bolluk, bereket, yaşam, ölüm gibi kavramları simgeleyen “Hayat Ağacı” motifi dikkat çekmektedir. Hayat ağacından beslenen hayvanlar genelde keçi ya da geyik olarak betimlenirken, burada gövdesi yapraklarla bezenmiş koyun kullanılmış olması ilginçtir.