Acil Servis

Amerikan Hastanesi Acil Servisi’nde bazıları hayatı tehdit edecek kadar ciddi olabilen ve çok geniş bir yelpazede yer alan hastalık ve yaralanmaların ilk ve acil bakımı yapılıyor.
 

Bölümümüze başvuran hastalarımızın, hastalık ve yaralanma nedenleri çok çeşitli olabildiği için kapsadığımız uzmanlık alanları da çok geniş bir yelpazeye yayılıyor:

  • Genel Cerrahi,
  • Kadın Hastalıkları ve Doğum,
  • Çocuk Hastalıkları,
  • Kardiyoloji,
  • Anesteziyoloji ve Reanimasyon,
  • Kalp ve Damar Cerrahisi 
  • Radyoloji,
  • İç Hastalıkları,
  • Ortopedi,
  • Estetik, Rekonstrüktif ve Plastik Cerrahi,
  • Damar Cerrahisi,
  • Girişimsel Kardiyoloji,
  • Girişimsel Radyoloji,
  • Nöroşirürji (Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi),
  • Nöroloji,
  • Üroloji,
  • Kulak-Burun-Boğaz,
  • Göz Hastalıkları,
  • Çocuk Cerrahisi,
  • Cilt Hastalıkları,
  • Gastroenteroloji,
  • Göğüs Hastalıkları,
  • Göğüs Cerrahisi ve
  • Ağız, Diş ve Çene Hastalıkları alanındaki icapcı nöbetçi doktorlar branşlarıyla ilgili acil durumlar için çağırıldıklarında en kısa sürede hastanemize ulaşıyor.

Ağız ve Diş Sağlığı

Genel anestezi altında diş hekimliği hizmetleri de verilen birimimizde, (Alzheimer, Demans gibi) ileri derecede koordinasyon bozukluğu gösteren geriatrik hastaların, küçük çocukların, mental retardasyonlu, bedensel ve zihinsel engelli çocukların ve erişkinlerin tüm diş tedavileri ameliyathanede kurulan diş ünitesi sayesinde en üst düzeyde ve en uygun şekilde yapılıyor.

Protez Kliniğimizde diş eksikliğinin tedavisi, cerrahi işlem gerektirmeksizin, komşu dişlerden destek alınarak gerçekleştiriliyor. Hasarlı bir dişi yeniden eski haline getirme, bir veya birden fazla dişin kaybı durumunda oluşan boşlukları doldurma, gülüşü olumsuz yönde etkileyen birçok diş bozukluklarını estetik bir yaklaşımla düzeltme, porselen kron kaplamalar ve lamina kaplamalarla gerçekleştiriliyor.

Endodonti (Kanal Tedavisi) Kliniğimizde dişlerin damar-sinir paketinden oluşan pulpa dokusunun ve diş köklerini çevreleyen dokuların hastalıkları tedavi ediliyor. Endodontide kullanılan yeni dezenfektan ajanlar, dijital radyografiler ve yardımcı aletlerin gelişmesiyle birlikte, tüm dişler kanal tedavisiyle çekimsiz tedavi edilmeye çalışılıyor. Bu işlem uygun anestezi altında ve ağrısız bir şekilde gerçekleştiriliyor. Tedavi sonrası kalan sert doku miktarıyla orantılı olarak dişler estetik dolgu, porselen inlay veya porselen kronlarla restore ediliyor.

Pedodonti (Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı) Kliniğimizde ise, süt dişleriyle daimi dişlerin dolgu ve kanal tedavisi gibi her türlü tedavisi yapılıyor. Bu klinikte ayrıca, bazı koruyucu uygulamalar da gerçekleştiriliyor. Örneğin çürüğe meyilli daimi dişlerin çiğneme yüzeylerindeki oluk ve çukurcukların korunması amacıyla çürük önleyici maddelerle kaplanması fissür örtücülerle yapılıyor. Öte yandan, bedensel ve zihinsel özürlü çocukların sedasyonlu ya da sedasyonsuz veya genel anestezi altında kapsamlı ve ayrıcalıklı tüm diş tedavileri de gerçekleştiriliyor.

Diş, çene, yüz kompleksinin bir bütün olarak ele alınıp normal yapı ve gelişiminin takip edildiği, var olan anomalilerin ve tedavilerinin gerçekleştirildiği Ortodonti (Çocuk ve Yetişkin) Kliniğimizde aynı zamanda dişlerdeki çarpıklıkların düzeltilmesi, çene ve yüzle ilgili bozuklukların giderilmesi, (parmak emme, yalancı meme, biberon kullanma, dudak ısırma vb.) yanlış alışkanlıklarla oluşan rahatsızlıkların düzeltilmesi, dudak damak yarığı gibi kalıtımsal bozuklukların ameliyat öncesi ve sonrası tedavi hizmetleri veriliyor.

İlk belirtisi diş eti kanaması olan periodontal hastalıkların tedavisi Periodontoloji (Diş Eti Hastalıkları ve Tedavisi) Kliniğimizde gerçekleştiriliyor. Unutulmamalı ki, diş ve dişi çevreleyen dokuları kapsayan hastalıkların tedavisinde düzenli diş hekimi kontrolleri, iyi bir ağız bakımı ve hijyeni, en önemlisi erken teşhisle gerekli müdahalelerin yapılması, tedavinin başarısında önemli bir yere sahip.
 
İleri İmplantasyon Kliniği: Uzman ve profesyonel bir ekip çalışmasıyla gerçekleştirilen ileri implantoloji ve çene cerrahisi uygulamaları sayesinde, çene kemiklerinde aşırı erimeye bağlı olarak yıllardır dişsiz olan bireylerde, kemik transferi yöntemlerini takiben implant tedavisi ve sabit bir protez yapılıyor.
 
Estetik Diş Hekimliği Kliniği: Bu birimimizde diş, çene ve ağzın anatomik yapısı, konuşma ve çiğneme sistemi başta olmak üzere yüz bir bütün olarak ele alınıp kişiye özel planlamalar yapılıyor. “Gülüş gençleştirilmesi” olarak adlandırılan estetik yaklaşımın yanı sıra dental implantlar aracılığıyla fonksiyonel sorunlar da gideriliyor. Tedavi kapsamında diş beyazlatma, estetik laminat porselen kronlar, estetik dolgular, tüm ağız restorasyonları, implant uygulamaları, lazerle diş eti düzenlemeleri, diş eti renk değiştirilmesi ve botoks uygulamaları da bulunuyor.

Lazer Kliniği: Diş tedavilerinde sert dokuyla ilgili işlemlerde Piezoelektrik kemik cerrahisi cihazları kullanılırken, yumuşak dokularda lazer tercih ediliyor. Özellikle diyot lazer ışınları kullanılarak yapılan yumuşak dokuya ve diş etlerine yönelik cerrahi girişimlerde daha olumlu sonuçlar alınıyor ve işlemler ağrısız ve kanamasız olarak gerçekleştiriliyor.

İleri Ağız ve Çene Cerrahisi Kliniği: Ağız, çene ve bunlara komşu organların doğuştan veya sonradan oluşan bozukluklarının cerrahi yöntemlerle tedavisinde ve ileri ağız, çene ve yüz cerrahisi gerektiren kanser, tümör, çene kırıkları, estetik uygulamalar, gelişimsel çene bozuklukları gibi durumların tedavisinde diş hekimi, ortodontist, çene cerrahisi uzmanı, plastik cerrahi uzmanı, kulak burun boğaz uzmanı gibi branş uzmanlarının işbirliği içinde çalışmalarıyla hastalarımıza hedeflenen hizmet veriliyor.

Temporomandibüler Eklem Kliniği: Bu birimimiz çene ekleminde (Temporomandibüler eklem) ağrı, ses, ağız açma zorluğu, çiğneme zorluğu gibi şikayetleri olan hastalarımızın teşhis ve tedavileri için oluşturulan multidisipliner tedavi ünitesidir. Burada hastalığın tanısına göre basit bir ağız içi apareyden total TME protezine kadar uzanabilen tedavi seçenekleri de uygulanabiliyor.
 

Alerji ve İmmünoloji

Alerjik astım ve ilaç alerjilerinde sıklıkla görülen nefes darlığı, hırıltı, hışıltı ve öksürük; alerjik rinit ve alerjik konjuktivitte ortaya çıkan burun akıntısı ve tıkanıklığı, hapşırık ile gözlerde yaşarma ve kızarıklık; ürtiker nedeniyle yaşanan kaşıntı ve kabarıklık ile dilde, dudaklarda ve göz kapaklarında anjioödemin yol açtığı şişme şikayetleri olanlar bölümümüze başvurabilir. Bunların yanı sıra ilaçlara bağlı gelişen solunum yolu, deri ve diğer alerjik bulgular da doğrudan başvuru gerektiren durumlar arasında yer alıyor.

Doğrudan Alerji ve İmmünoloji Hastalıkları Bölümü olarak uzmanlık alanımıza giren hastalıkları şu başlıklar altında toplayabiliriz:
  • Solunum yolu alerjileri (astım ve alerjik rinit),
    • Deri alerjileri (atopik dermatit, kronik ürtiker ve anjioödem),
    • İlaçlara bağlı gelişen solunum yolu, deri ve diğer alerjik reaksiyonlar,
    • Arı ve böcek sokmasıyla gelişen alerjiler,
  • Besin alerjileri,
    • Nedeni belli olmayan ilaç, besin ya da böcek alerjisine bağlı olarak gelişen ani şok tablosu (anafilaksi).

Ameliyathane

Algoloji (ağrı tedavisi), göz, KBB, üroloji, göğüs cerrahisi, kardiyovasküler cerrahi, jinekoloji ve obstetrik, yenidoğan cerrahisi, çocuk cerrahisi, ortopedi ve travma, plastik ve rekonstrüktif cerrahi, beyin cerrahisi, robotik cerrahi, bariatrik cerrahi dahil olmak üzere pek çok alanda, tecrübeli uzman kadrolar tarafından cerrahi müdahale yapılıyor.
 

Anesteziyoloji ve Reanimasyon

Bölümümüze doğrudan başvurular, ağrı şikayetiyle olabiliyor. Ağrı şikayetiyle başvuran hastalarımızın durumu değerlendiriliyor. İleri tetkik veya uzman branş konsültasyonlarıyla tanı konuyor ve tedavi süreci planlanıyor. Girişimsel yolla ağrı kesme yöntemleri de tartışılarak planlama sürecine gidiliyor. Bunun yanı sıra ameliyat, doğum, ayaktan günübirlik cerrahiler gibi operasyonlarda da bölümümüz hizmet veriyor.
 
  • Ameliyat öncesi bakım: Muayene, laboratuvar tetkikleri, uzman branş konsültasyonları, görüntüleme yöntemleri.
  • Anestezi uygulamaları: Genel anestezi uygulamaları, epidural-spinal işlemler, ağrı kesme amacıyla yapılan bölgesel sinir uyuşturma işlemleri, santral damar yolu girişimleri.
  • Ameliyat sonrası: Hastanın kontrol ettiği ağrı kesici makinelerin ayarlanması, takibinin yapılması, ağrı ekibinin lideri olarak hastanemiz içerisinde ağrı kontrolünün etkin ve hızlı bir şekide gerçekleştirilmesinin sağlanması.
  • Kan ürünleri uygulamalarının güvenli ve etkin biçimde yapılması.
Anesteziyoloji ve Reanimasyon Bölümü’nün uzmanlık alanlarını şöyle sıralayabiliriz:
  • Ameliyat öncesi bakım: Hastaların ameliyat öncesi klinik durumları değerlendirilir. Cerrahi işleme özgü ihtiyaçlar belirlenerek kan hazırlanması, konsültasyonların istenmesi, beslenme önerileri, ağrı kesiciler ve ilaçların yönetimi gibi gerekli hazırlıklar yapılır.
  • Cerrahi işlemlerde anestezi: Kalp, göğüs, damar, beyin, ortopedi, omurga, karaciğer ve pankreas cerrahisi işlemlerinde anestezi uygulanır.
  • Doğum analjezisi: Anne için en uygun ağrı kesme yöntemi belirlenir. Doğum eylemi süresince anne ve bebeğin yakın takibi yapılır. Sürecin olabildiğince konforlu ve güvenli yürütülmesi için doğum ekibine destek verilir.
  • Çocuklarda pediatrik anestezi uygulamaları: Ameliyat süreci, ebeveynlerin de desteğiyle mümkün olan en az stresli hale getirilir. Ameliyat öncesi ve sonrası dönemde çocuklarımızın yanında anne ve babaları yer alabilir. Deneyimli çocuk hemşirelerimiz bakım konusunda onlara destek olur.
  • Kanser cerrahileri: Kanser tedavisinde farklı disiplinlerden büyük ekipler birlikte çalışır. Ekibin ayrılmaz parçası olan Anesteziyoloji kliniğimiz cerrahi süreçlerde olduğu kadar ağrı yönetiminde de gereken katkılarda bulunur. Ayrıca;
  • Laparaskopik işlemlerde anestezi,
  • Robotik cerrahilerde anestezi,
  • Travma hastalarında anestezi uygulamalar,
  • Yaşlı hastalarda geriatrik uygulamaları,
  • Kozmetik cerrahiler,
  • Günübirlik, ayaktan cerrahi işlemler için anestezi uygulamaları,
  • Sedasyon uygulamaları,
  • Kronik ağrı tedavileri,
  • Ameliyat sonrası ağrı ekibi yönetimi de bölümümüzün uzmanlık alanına giren konulardır.

Beslenme ve Diyet

  • Yatan hasta tıbbi beslenme tedavisi,
  • Kanser programına dahil olan hastaların tıbbi beslenme tedavilerinin planlanması,
  • Malnütrisyon,
  • Enteral-parenteral beslenme,
  • Emzirme dönemi beslenmesi eğitimi,
  • Besin-ilaç etkileşimi eğitimi,
  • Diyet Polikliniği hizmeti ile hastaya özel tıbbi beslenme tedavisinin planlanması,
  • Basınç yarası protokolüne göre tıbbi beslenme tedavisi,
  • Yatan hasta ve personel için aylık menü planlanması, uzmanlık alanımıza giren konular olarak sıralanabilir.
Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü olarak hastalarımızın yakınmalarına hızlıca yanıt vererek çözümlenmesini sağlıyoruz. Bölümümüze başvuruya neden olan şikayet konuları ise şöyle:
  • Şişmanlık ya da zayıflık beslenme danışmanlığı,
  • Diyabet beslenme tedavisi,
  • Karbonhidrat sayımı,
  • Gebelik ve emzirme döneminde beslenme,
  • Çocuk beslenmesi,
  • Sporcu beslenmesi.
  • Gastrointestinal sistem cerrahisinde preoperatif ve postoperatif tıbbi beslenme tedavisi;
    • Özefagus cerrahisi,
    • Mide cerrahisi,
    • Pankreas cerrahisi,
    • Kolorektal cerrahi.
  • Sindirim sistemi ile ilişkili hastalıklarda tıbbi beslenme tedavisi;
    • Crohn hastalığı,
    • Ülseratif kolit,
    • Divertiküler hastalık.
  • Kanser programına dahil edilen yeni tanı alan hastalarda tıbbi beslenme tedavisi;
    • Kemoterapi sürecinde beslenme,
    • Radyoterapi sürecinde beslenme.
  • Bariatrik cerrahide preoperatif ve postoperatif tıbbi beslenme tedavisi,
  • Hematolojik kanser türlerinde tıbbi beslenme tedavisi.

Check-Up

Bölümümüz şikayete yönelik tedavi hizmeti vermekten çok, önleyici sağlık hizmetleri sunuyor ve insanların sağlıkları bozulmadan önce gerekli önlemleri alarak sağlıklı kalmalarını hedefliyor.

Check-Up Bölümümüzde sadece bir uzmanlık alanıyla kısıtlı kalmayıp, daha kapsayıcı olarak hastanın bütünsel değerlendirilmesine odaklanmayı tercih ediyoruz. Check-Up programlarımız dahilinde bölümümüz kardiyoloji, klinik laboratuvar, radyoloji ve nükleer tıp bölümleriyle birlikte çalışıyor. Ayrıca beslenme sağlığı, endokrinoloji, gastroenteroloji, fizik tedavi, genel cerrahi gibi bölümler başta olmak üzere tüm uzmanlık alanlarından destek alarak hastalarımıza hizmet veriyoruz.

Bu kontrol sürecinin başında hastalarımız doktorlarıyla bir ön görüşme gerçekleştiriyor ve bu muayene sırasında kişisel risk faktörleri ve ihtiyaçlar belirleniyor. Hastalarımıza en uygun program seçildikten sonra gerekli görülen tüm tetkik ve testlerin yapılmasına başlanıyor. Tüm tetkik ve testlerin sonuçları alındıktan sonra, yapılan doktor görüşmesindeyse, sonuçlar değerlendirilip hastaya gerekli önlemler hakkında bilgi veriliyor.

  • Genel Check-Up
  • Uyku sağlığı
  • Kalp sağlığı
  • Beslenme
  • Cilt sağlığı
  • Endokrin bozukluklar
  • Kadın/erkek sağlığı

Çocuk Cerrahisi

Çocuk cerrahisi ve çocuk ürolojisi alanlarında hizmet veriyoruz.
Çocuklarda tüm vücudu ilgilendiren cerrahi işlemler (göğüs cerrahisi, karın cerrahisi, ürolojik cerrahi, genital cerrahiler ve sünnet) konusundaki tüm şikayet ve işlemler bölümümüzle doğrudan bağlantılı grubu oluşturuyor.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Genel pediatri, çocuk alerjisi, çocuk endokrinolojisi, çocuk kardiyolojisi, çocuk nefrolojisi, çocuk nörolojisi, çocuk gastroenterolojisi, çocuk hematolojisi ve onkolojisi, yenidoğan gibi uzmanlık alanları bölümümüzün kapsamına giriyor.
 
Ateşli hastalıklardan solunum yolu enfeksiyonlarına, mide bağırsak sitemi hastalıklarından idrar yolları ve böbrek sorunlarına, nörolojik hastalıklardan kan hastalıkları ve çocuk kanserlerine, çocuk alerji sorunlarından yenidoğan hastalıklarına kadar olan tüm rahatsızlıklara bağlı durumlar bölümümüzle bağlantılı olan şikayetler grubunda yer alıyor.
 
Poliklinik, yatan hasta servisi, acil servis, yenidoğan bebek odası, yenidoğan yoğun bakım ünitesi hizmet verdiğimiz alt servisleri oluşturuyor.
 
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlarımız gönüllü olarak yürüttükleri eğitim programlarıyla ailelere hem doğum süreci hem de doğum sonrası dönemle ilgili bilgiler aktarıyor.Bu eğitim programları çocuklarımızı, fiziksel, ruhsal ve gelişimsel yönden desteklemek amacıyla ebeveynlerin en çok bilgi edinmek istedikleri konular ele alınarak her yıl yenileniyor.

 

Dahiliye (İç Hastalıkları)

Hastalarımız genellikle birinci basamakta tedavi edilen yaygın kronik hastalıklar için başvurur. Bunların arasında hipertansiyon, diyabet, astım, KOAH, artrit, mide ve bağırsak sorunları veya tiroid fonksiyon bozukluğu olduğu kadar karın, sırt eklem ağrıları, öksürük, yorgunluk, nefes darlığı da bulunur.

Dahiliye bakım uygulamaları, çeşitli sağlık hizmetleri ortamlarında, örneğin ayaktan poliklinikten başvuran ve/veya yatarak tedavi olan hastalarla kritik bakım ve uzun süreli bakım ihtiyacı olan hastalar dahil olmak üzere, bu hastaların akut ve kronik hastalıklarının teşhisi ve tedavisini sağlar.

Dermatoloji (Deri Hastalıkları)

Bölümümüz dermato-onkoloji, dermato-alerji, kozmetik dermatoloji, dermatolojik cerrahi, pediatrik dermatoloji, lazer uygulamaları, saç hastalıkları ve otoimmün büllü hastalıklar gibi uzmanlık alanlarını kapsıyor. Dolayısıyla hastalarımız deriyi ilgilendiren tüm şikayetleri için öncelikle dermatoloji bölümümüze başvurmalıdır. Bu da kaşıntıdan çeşitli deri döküntülerine, benlerden uzun süre iyileşmeyen yaralara, alerjik döküntülere, tırnak hastalıklarına, saç hastalıklarına kadar geniş bir şikayet listesi demektir. Bunların dışında, hasta olmadan deri sağlığını korumak, kozmetik uygulamalarla yaşlanma etkilerini geciktirmek, leke tedavisi, saç dökülmelerinin tedavisi, alanımız içindedir. Bazı deri tümörlerinin çıkarılması, biyopsiler, siğillerin tedavisi, tırnak cerrahisi de uzmanlığımızın sınırlarına dahildir. Deriyi ilgilendiren alerjik hastalıklar ve ürtiker, dermatolojinin ana alanlarından biridir ve bu konudaki tüm alerjik deri testleri için de bölümümüze başvurulmalıdır. Kliniğimizde bulunan dermoskopi cihazıyla tüm benler değerlendirilmekte, haritalandırma yapılmakta ve risk değerlendirilerek gerekirse müdahale edilmektedir.
 
Alt servislerimiz arasında kozmetik dermatoloji, dermatolojik cerrahi, dermato-onkoloji, dermato-alerji, laser, pediatrik dermatoloji, fototerapi ve dermoskopi bulunuyor.

El Cerrahisi

El, ölçek olarak vücudun küçük bir bölümü olsa da, el cerrahisinin alanına giren hastalık ve rahatsızlıkların sayısı bir hayli fazla. Bu rahatsızlıkları şöyle sıralayabiliriz:

  • Brakial pleksus (omurilikten çıkan sinir köklerinin üç büyük dal halinde birbirleriyle bağlantı oluşturduğu, koltuk altı bölgesinde yer alan büyük sinir topluluğu) yaralanması ve hastalıkları,
  • Doğumsal el anomalileri,
  • Dupuytren hastalığı,
  • Ateşli silah kaynaklı el ve el bileği yaralanmaları,
  • Elde ve el bileğinde bağ ya da ligament (kemiklerin eklemlerde birbirlerine tutunmasını sağlayan bağ doku) yırtılmaları,
  • El ve el bileği eklemlerinde görülen kireçlenmeler,
  • El ve el bileği eklemlerinin romatolojik hastalıkları,
  • Elde ve el bileğinde görülen instabilite (dayanıksızlık),
  • El ve el bileği kemiklerinin kaynamaması ve yanlış kaynaması,
  • Elde ve el bileğinde kırık ve çıkıklar,
  • El ve el bileği kontraktürleri (kasın kısalmasından dolayı eklemin anormal şekil alması),
  • El ve el bileği tendinitleri (iltihaplanma),
  • El ve el bileği yumuşak doku ve kemik enfeksiyonları,
  • Elin ve kolun kesici cisim nedeniyle yaralanması,
  • Elde ve kolda yanık sonrası oluşan sorunlar,
  • Gangliyon kisti,
  • Elde ve el bileğinde oluşan iyi ya da kötü huyku kemik ve yumuşak doku tümörleri,
  • Karpal tünel sendromu,
  • Kemikte doku ölümü,
  • Kubital tünel sendromu (ulnar oluk sendromu),
  • Serebral palsi ile ilgili sorunlar,
  • Skafoid (el bileğindeki sekiz küçük kemiği birbirine bağlayan kemik) kırıkları,
  • Sinir yaralanmaları,
  • Tendon yaralanmaları,
  • Tetik parmak hastalığı.

El ile ilgili tüm şikayetler ve hastalıklar konusunda bölümümüze doğrudan başvurulabilir. Bu şikayetleri genel olarak şu başlıklar altında toplamak mümkün:

  • Avuç içinde fark edilen kabarıklıklar, sertlikler, parmağı çeken ve tam açılmasına engel olan bantlar,
  • Doğumdan sonra bebeğin elinde veya kolunda fark edilen normal dışı görüntü (eksiklik, küçüklük, eğrilik, parmaklarda yapışıklık, fazlalık, büyüklük, sertlik) ve kullanım bozukluğu,
  • Bebeğin kolunu ve elini hareket ettirememesi, az oynatması,
  • Düşme, çarpma veya bir kaza sonucu el ve/veya el bileğinde ağrı, morluk, şişlik, şekil bozukluğu, hareket ettirememe,
  • El bileğinde ağrı,
  • El ve el bileğinde fark edilen kitleler,
  • El ve el bileğinde hareket kısıtlılıkları, tam hareket ettirememe ve kullanamama durumu,
  • El ve el bileğinde kızarıklık, yanma ve acı,
  • El ve el bileğinde sabah sertlikleri ve hareket ettirememe sorunu,
  • El ve el bileğinde oluşan, gece uykularını bozan şikayetler, el sallamaları,
  • El ve el bileğinde şekil bozuklukları, deformiteler,
  • El ve el bileğinde şişlik,
  • El ve el bileğinde yanık sonrası oluşan görsel ve fonksiyonel sorunlar,
  • Elde güçsüzlük, güç ve beceri kaybı,
  • Elde, parmaklarda ve kolda uyuşma, karıncalanma, iğnelenme, keçelenme, donukluk, hissizlik, yanma,
  • Elin herhangi bir yerinde ağrı,
  • Kedi, köpek ya da insandan kaynaklanan ısırık yaralanmaları,
  • Kesici, ezici, yanıcı veya parçalayıcı bir yaralanmaya bağlı elde oluşan his ve fonksiyon kayıpları, hareket ettirememe durumu ile açık yaralar,
  • Çocukluğun ilk yaşlarından itibaren devam eden ve beyin kaynaklı bir sebebe bağlı gelişen felç,
  • Parmakta takılma, şişlik, ağrı ve atlama hissi.

Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma

Endokrin hastalıklarında  vücudun tüm sistemleri etkilenebilir. Hastalar kalp, sindirim sistemi, göz ya da sinir sistemine ait farklı şikayetlerle başvurabilir. Bu nedenle hastaların geniş kapsamlı ve detaylı değerlendirilmesi gerekir.

Halsizlik ve yorgunluk hissi, beden ağırlığında istenmeyen artış ya da azalış, kadınlarda adet bozuklukları, kıllanma, kısırlık, erkeklerde cinsel yakınmalar, kalp ritm bozuklukları, fiziksel özelliklerde değişimler gibi pek çok farklı şikayet tiroit, böbreküstü bezi, hipofiz ve gonad hastalıklarından kaynaklanabilir. 

Yüksek tansiyon, endokrin sistemle ilgili bir hastalığa bağlı oluşabilir.

Diyabet ve diyabetin neden olduğu organ bozuklukları, kilo değişimleri, çok su içme, çok idrara çıkma ya da el ve ayaklarda yanma, uyuşma, kalp ve beyin damar hastalıklarına yol açabilir. 

Ayrıca osteoporoz ve diğer metabolik kemik hastalıkları da mutlaka endokrinolojik açıdan araştırılmalıdır.

Cinsel gelişim kusurları, cinsel kimlik bozukluklarının takip ve tedavileri de diğer branşlarla işbirliği içinde yapılır.
Endokrin sistem farklı hormonları salgılayan birçok organdan oluşuyor. Bu hormonlar, farklı hedef organları da çeşitli şekillerde etkileyebiliyor. Endokrin sistemini oluşturan organlar şöyle sıralanıyor; hipofiz, tiroit, paratiroit, pankreas, böbrek üstü bezi, testis ve overler. Sistemde sıralananlar dışında kalp, böbrekler, bağırsak ve beyin gibi farklı fonksiyonları olan organlar da bazı hormonları salgılayarak bir “endokrin organ” gibi davranabiliyor.

Dolayısıyla endokrinoloji aslında vücudu bütün olarak değerlendiren, her sistem üzerindeki etkileri dikkate alan bir disiplindir. Bu kapsamda endokrin cerrahisi, nükleer tıp, radyoloji ve patoloji gibi diğer bölümlerle sürekli ve düzenli olarak işbirliği içinde çalışıyoruz.
  • Diyabet (şeker hastalığı)
  • Tiroit bezi ve hastalıkları, tiroit kanserleri
  • Hipotalamus; hipofiz bezi hastalıkları
  • Paratiroit bezi ve hastalıkları
  • Osteoporoz ve kemik kalsiyum metabolizması hastalıkları
  • Lipid (kan yağları) metabolizması hastalıkları
  • Böbrek üstü bezleri (adrenal bez) hastalıkları
  • Gonad (over ve testis) hastalıkları

Enfeksiyon Hastalıkları

Enfeksiyon hastalıklarının en önemli bulgusu ateştir ve ateş “vücut sıcaklığının 38°C ve üstünde olması” olarak tanımlanabilir. Enfeksiyonun görüldüğü organ ya da dokuya göre farklı belirtiler de ortaya çıkabilir. Örneğin idrar yolu enfeksiyonu olan birinde idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma gibi şikayetler; solunum yolu enfeksiyonu olan birinde öksürük, boğaz ağrısı, halsizlik, eklem ağrısı gibi şikayetler görülebilir.

  • İdrar yolu enfeksiyonu
  • Pnömoni (zatürre)
  • Enfektif endokardit (kalp kapağı enfeksiyonu)
  • Menenjit

Virüslerin Neden Olduğu Enfeksiyonlar
  • İnfluenza (grip)
  • Diğer solunum yolu virüs enfeksiyonları
  • HIV (AIDS) enfeksiyonu
  • Hepatit A
  • Hepatit B
  • Hepatit C
  • Dang Ateşi, Chikungunya ateşi
  • Zika virüs, EBV, CMV, Herpes virüs
  • Seyahat öncesi bağışıklama (aşılama ve ilaçla hastalıkların bulaşmasını önlemeye yönelik uygulamalar)
  • Seyahat sonrası enfeksiyon tanı ve tedavisi (Zika, Chikungunya ateşi, Dang ateşi, sıtma vb.)
  • Ateşle seyreden hastalıkların tanı ve tedavisi
  • Hepatit A, B, C ve HIV gibi kronikleşebilen viral enfeksiyonların tanı, tedavi ve takibi
  • Lyme hastalığı tanı ve tedavisi
  • Menenjit, bruselloz, kalp kapak enfeksiyonları, idrar yolu ve böbrek enfeksiyonlarının tanı ve tedavisi
  • Akılcı antibiyotik uygulamaları
  • Hastane enfeksiyonlarının önlenmesi: İzolasyon önlemleri, sterilizasyon/dezenfeksiyon koşulları, steril işlemler için uygun ekipman ve eğitimli personel kadrosu ve tüm enfeksiyon kontrol süreçlerini yakından takip eden Enfeksiyon Kontrol Ekibi ile hastane enfeksiyonlarının önlenmesinde dünyanın sayılı merkezleri arasında yer alıyoruz.
  • Tropikal hastalıklar: Seyahat bölgesine göre değişen ve nadir görülen tropikal enfeksiyonların tanı ve tedavi süreçlerini başarılı bir şekilde sürdürüyoruz.
  • Seyahat sağlığı: Bölümümüzde Seyahat Hekimliği hizmetiyle seyahat öncesi ve seyahat sırasında korunma ve sonrasında tedavi hizmetlerinin yanı sıra, bulaşıcı hastalıklara karşı aşılama ve diğer korunma konularında danışmanlık hizmeti veriyoruz.
  • Erişkin aşılama: Aşılama, hayat boyu sürmesi gereken bir durumdur. Erişkin dönemde yapılması gereken aşılarla ilgili hastanemizde hem bilgilendirme hem de gerektiğinde aşılama uygulaması yapıyoruz.

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü olarak aşağıdaki şikayetlerle doğrudan bağlantılıyız:
 
  • Eklem ağrıları
    • Omuz ağrıları
    • Dirsek ağrıları
    • El bileği-el ağrıları
    • Kalça ağrısı
    • Diz ağrısı
    • Ayak-ayak bileği ağrısı
  • Boyun ağrısı
  • Bel ağrısı
  • Kollarda ve bacaklarda ağrı, uyuşma
  • Sırt ağrısı
  • Ortopedik ameliyatlar sonrası normal günlük yaşam aktivitelerine dönüş
  • Artoz (kireçlenmeler)
  • Uyuşmalar

Disk hernileri (fıtıklar)
  • Boyun fıtığı
  • Sırt fıtığı
  • Bel fıtığı
  • Omurga ameliyatları sonrası normal günlük yaşam aktivitelerine dönüş
  • Kas ağrıları
  • Fibromiyalji
  • İnme
  • Omurilik felci
  • Yürüme bozuklukları
  • Parkinson hastalığı
  • Multiple Skleroz rahatsızlığı
  • Kansere bağlı fonksiyon kayıpları
  • Kemoterapi ve radyoterapinin yan etkilerine bağlı fonksiyon kayıpları
  • Lenfödem
Bölümümüzün kapsamına giren uzmanlık alanları şöyle:
  • Ortopedik Rehabilitasyon
    • Spor yaralanmaları
    • Kırık sonrası rehabilitasyon
    • Bağ ve tendon yırtıkları
    • Eklem protezleri sonrası rehabilitasyon
    • Omuz cerrahisi sonrası rehabilitasyon
    • Dirsek cerrahisi sonrası rehabilitasyon
    • El cerrahisi sonrası rehabilitasyon
    • Diz cerrahisi (ön çapraz, menisküs, kıkırdak cerrahisi) sonrası rehabilitasyon
    • Kalça cerrahisi sonrası rehabilitasyon
 
  • Omurga Rehabilitasyonu
    • Disk hastalığı
    • Spondilolistezis (bel kayması)
    • Skolyoz
    • Duruş bozuklukları
    • Omurga tümörleri
 
  • Kas Ağrısı Sendromları
    • Fibromiyalji sendromu
    • Miyofasyal ağrı sendromu
 
  • Osteoartrit Tedavisi ve Rehabilitasyonu
    • Osteoporoz
    • Çene eklemi rehabilitasyonu
    • Romatizmal hastalıkların rehabilitasyonu
 
  • Nörolojik Rehabilitasyon
    • İnme rehabilitasyonu
    • Travmatik beyin hasarı rehabilitasyonu
    • Omurilik yaralanması rehabilitasyonu (Spinal kord rehabilitasyonu)
    • Polinöropati rehabilitasyonu
    • Spastisite-Botilinium toksin uygulamaları
    • Tuzak nöropatiler (Karpal tünel sendromu, kubital tünel sendromu)
    • Hareket bozuklukları (Parkinson)
    • Multiple Skleroz rehabilitasyonu
    • Guillian Barre Sendromu
    • Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS)
    • Beyin ve omurilik tümörleri
 
  • Kanser Rehabilitasyonu
 
  • Lenfödem
 
  • Kardiyak Rehabilitasyon
 
  • Geriyatrik Rehabilitasyon
    • Yaşlılarda egzersiz eğitimi
    • Düşmeyi önlemeye yönelik eğitim
Bölümümüzde belli bazı konularda branşlarla ilgili özel çalışma grupları bulunuyor. Bu konularla ilgili geliştirilen protokoller, ulusal ve uluslararası platformlarda kabul görerek örnek gösteriliyor. Bu alt servisleri ve özel çalışma gruplarını şöyle gruplayabiliriz:
  • Omurga sağlığı ile ilgili bel ya da boyun ağrısı gibi rahatsızlıklar kliniğimizde yüksek bilgi, beceri ve tecrübelerimizle detaylı olarak değerlendiriliyor. Bu değerlendirmede koruyucu yaklaşımlar, ağrı kontrolü, ağrı bölümü ile ortak hasta takibi, omurga ameliyatlarından sonra uygulanan cerrahinin özelliğine göre geliştirilen özgün egzersiz protokollerinin uygulanması, günlük yaşam aktivitelerine dönüşün sağlanması bulunuyor.
  • El Cerrahisi Bölümü ile birlikte geliştirilen tedavi protokolleri, cerrahi tekniğe ve kişiye özel planlanıyor ve uygulanıyor. Gerekli durumlarda cerrahi sonrası el ateli uygulamaları el terapisti tarafından bölümümüzde yapılıyor.
  • Kanser rehabilitasyonunda hastalığın kendisinin ya da tedavinin oluşturduğu komplikasyonların giderilmesi konusunda tedavi programları düzenleniyor. Kişiye özgü ve kanser hastalığının özelliğine bağlı olarak planlanan program, lenfödem tedavisi, denge bozuklukları, radyoterapiye bağlı yumuşak doku kontraktürleri, kemoterapi sonrası gelişen fatigue (yorgunluk) sendromu, polinöropatiler ve hareketsizliğe bağlı gelişebilecek tüm komplikasyonların önlenmesi gibi zengin bir içeriğe sahip.
  • Lenfatik dolaşımı etkileyen durumlar sonucunda gelişen lenfödemde, hastalığın güncel tedavi yöntemi olan kompleks dekonjestif tedavi (manuel lenf direnaj masajı, bandajlama ve egzersiz tedavisi) bu konuda uzmanlaşmış terapistlerimiz tarafından uygulanıyor.
  • Sporcu rehabilitasyonu, spor sakatlanmaları ve spora dönüş konusunda ilgili sporcunun branşına özel tedavi yaklaşımları ile beraber performans artırıcı tedavi protokolleri uygulanıyor.
  • Obezite cerrahisi sonrasında hastanın egzersiz programlarının düzenlenmesi ve takibi yapılıyor.
  • Türkiye Adolesan İdiyopatik Skolyoz Prevalans Çalışması’na göre adolesan idiopatik skolyoz, 10-15 yaş aralığında yüzde 2.3 oranında görülüyor. Bölümümüzde skolyozun tanısı, tedavisi ve takibi ile rahatsızlık hakkında eğitim konusunda uzman bir ekip hizmet veriyor.
  • Geriatrik rehabilitasyon, özellikle beklenen yaşam süresinin uzaması nedeniyle önem kazanıyor. Ayrıca, ileri yaş ile ortaya çıkan denge, koordinasyon kaybı, yürüme bozuklukları, görsel ve işitsel kayıplar yalnız yaşamanın getirdiği günlük yaşam aktivite kısıtlılıkları bölümümüzde kişiye özgü değerlendiriliyor ve gerekli iyileştirmelerle birlikte tedavisi düzenleniyor.
  • Ergonominin işe bağlı kas iskelet sistemi hastalıklarının önlenmesi açısından önemi büyük. Bölümümüzde oluşturulmuş Ergonomi Çalışma Grubu, hem poliklinik hastalarına eğitim veriyor hem de kurumsal şirket ziyaretleriyle çalışanların ve işverenlerin çalışma ortamlarının düzenlenmesi konusunda destek sağlıyor.
  • Medikal masaj tedavisi; omurga ve yumuşak doku kaynaklı ağrı ve kronik ağrılı durumlarda yardımcı bir tedavi yöntemi olarak öne çıkıyor. Hem mekanik hem de duygusal rahatlık sağlayan bu yaklaşım, bölümümüzde hastalığın tanısına göre düzenlenerek, özel medikal masaj terapisi eğitimi almış terapistler tarafından uygulanıyor.
  • Romatizmal hastalıkların rehabilitasyonu konusunda Romatoloji Bölümü ile işbirliği içinde çalışıyoruz. Medikal tedavilerini alan hastaların yaşam kalitesini ve bağımsızlığını en üst seviyeye çıkarmayı amaçlayan rehabilitasyon programlarını hayata geçiriyoruz.
  • Kardiyak rehabilitasyon programıyla hastalarımızın sosyal hayattan çekilmeden ve aktiviteleri kısıtlanmadan yaşama tekrar katılımlarını sağlamayı hedefliyoruz.

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü olarak çalışma alanına giren konularda hasta bilgilendirmesini sağlamak için zengin bir yayın kaynağına sahibiz. Bu konudaki yayınlarımız ve uygulamalarımız şunlar:
  • Omuz-dirsek-diz-ayak bileği rehabilitasyon protokolleri kitabı,
  • El rehabilitasyon kitabı,
  • Bel koruma prensipleri,
  • Boyun koruma prensipleri,
  • Eklem değerlendirme formları,
  • Hasta eğitim broşürleri,
  • Elektronik ortamda hasta takip ve değerlendirme alt yapısı,
  • Haftalık bölüm içi bilimsel toplantılar,
  • Hastanenin ortopedi, meme cerrahisi, onkoloji gibi bölümleriyle multidisipiner haftalık toplantılara katılım.

Fonksiyonel Tıp

Görüşmeler minimum 90 dakika sürmektedir. Görüşme öncesi, bölümümüze başvuran kişilerden mutlaka Fonksiyonel Tıp Sorgulama Formunu (18 sayfalık detaylı doldurulması gereken bir formdur) doldurmaları istenir. Hastalarımızın son 3 aylık tetkiklerinin de incelenmesi hazırlık aşamasında çok önemlidir.

Hem hazırlık formu hem de seansta hastalarımızın yakınmaları özellikle şu 6 alanda değerlendirilir: Sindirim sistemi, enerji, detoks mekanizmaları, bağışıklık, hormonlar ve kardiyo-metabolik durum.

Değerlendirmelerin sonuçlarına göre gerekirse hastalarımız uzman hekimlere yönlendirilir ve tedavi için fonksiyonel tıp hekimimiz, bu uzmanlarla birlikte çalışılır.

İlk görüşme sonrası tetkikler planlanır ve hasta bilgilendirilir.

Daha sonra diyetisyen görüşmesi ve sağlıklı yaşam koçu görüşmeleri için randevu planlanır.

Fonksiyonel tıp muayenelerinde hem kök nedenin bulunması, hem de tedavi ve iyileşme planlaması için hastalarımızın davranış ve yaşam şekli alışkanlıklarıyla ilgili şu 5 önemli alan değerlendirilir:

Beslenme, Uyku, Stres, Fiziksel Aktivite, İlişkiler
 

Fonksiyonel tıp değerlendirmelerimiz, özellikle kronik komplike hastalıkların yönetilmesinde ve önlenmesinde, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde, sağlıklı yaşlanmada hastalarımıza önemli destek verir.

Ayrıca bölümümüz kişiye özel sağlıklı yaşam planlanmasıyla ilgili ve koruyucu, önleyici bütünsel sağlık ihtiyaçları olan hastalarımız için de hizmet verir.
 

  • Otoimmün hastalıklar
  • Çevresel ve Gıda alerjileri
  • Sindirim bozuklukları (Reflü, kronik kabızlık, enflamatuvar bağırsak hastalıkları vb)
  • Kadın sağlığı bozuklukları (PMS , menopoz ve polikistik over sendromu (PKOS)) .
  • Tiroid bozuklukları
  • Fibromiyalji
  • Hormon Dengesizlikleri
  • Metabolik Sendrom , Prediyabet, Diyabet ve İnsülin Direnci
  • Kilo Problemleri

Gastroenteroloji ve Hepatoloji

Bölümümüze yapılan başvurular, yemek borusundan başlayarak mide, ince ve kalın bağırsaklar, karaciğer, pankreas ve safra kesesini kapsayan sindirim sistemi organlarında görülen şikayetlere bağlı oluyor. Bu şikayetler arasında yutma güçlüğü, yutma esnasında takılma hissi, mide ve karın ağrıları, midede yanma ve ekşime, kusma, kabızlık ve şişkinlik yer alıyor.

Toplumumuzda çok sık görülen irritable bağırsak sendromu, reflü, gastrit, kabızlık, hemoroit gibi hastalıkların yanı sıra  gastrointestinal motilite hastalıkları, inflamatuvar bağırsak hastalığı, Hepatit B, Hepatit C, pankreatik ve safra yolları hastalıkları bölümümüzde uzman doktorlar tarafından özenle tedavi ediliyor.

Türkiye'de lider, refere merkez olarak büyük sindirim sistemi poliplerinin çıkartılması, mukozektomi, endoskopik submukozal disseksiyon (ESD) ve endoskopik akalazya tedavileri de bölümümüzde yapılıyor. 
 

  • Kanamaların durdurulması, yabancı cisimlerin çıkarılması, tıkanıklıkların açılması gibi acil müdahaleler,
  • Karaciğer biyopsisi,
  • Yemek borusu basınç ve asit ölçümü (pH-metre ve manometre, impedans) hizmet verdiğimiz alt servisler olarak sıralanabilir.

Genel Cerrahi

Bölümümüz pek çok uzmanlık alanıyla ilgili ortaya çıkabilecek çeşitli yakınmalarla bağlantılıdır. Bu yakınmaların bazılarına örnek olarak aşağıdakiler sayılabilir:
  • Yutma güçlüğü
  • Mideden yemek borusuna reflü
  • Karın ağrısı
  • Kusma
  • Karında kitle
  • Mide ve bağırsak kanamaları (gizli veya belirgin)
  • Sindirim güçlükleri, hazımsızlık, karın şişkinliği
  • Kabızlık, dışkılama sıkıntıları, dışkının kontrolünde güçlük
  • Sarılık
  • Cilt ve cilt altı kitleleri
  • Aşırı şişmanlık (Obezite)
  • Memede kitle
  • Meme başı akıntısı
  • Bedensel travma
  • Boyunda kitle
  • Kasıkta, göbekte ya da eski karın kesisi üzerinde fıtıklaşma

 
Bölümümüz;
  • Meme sağlığı ve hastalıkları
  • Endokrin sistem hastalıkları
  • Metabolik cerrahi (Obesite cerrahisi)
  • Yemek borusu ve  mide-bağırsak hastalıkları
  • Kolon, rektum ve anal/perianal bölge hastalıkları
  • Karaciğer, pankreas, safra kesesi ve safra yolu hastalıkları
  • Travma cerrahisi
  • Karın duvarı fıtıkları uzmanlık alanlarını kapsar.
  • Acil cerrahi
  • Tiroid ve paratiroid cerrahisi
  • Böbreküstü (Sürrenal) bezi cerrahisi
  • Meme cerrahisi ve meme rekonstrüksiyonu
  • Bariatrik ve metabolik cerrahi (Obezite cerrahisi)
  • Karaciğer cerrahisi
  • Safra kesesi ve safra yolu taşları cerrahisi
  • Pankreas cerrahisi
  • Yemek borusu ve yutma sorunları cerrahisi
  • Mide cerrahisi
  • İnce bağırsak, kolon, rektum ve anal bölge cerrahisi
  • Stoma bakımı ve eğitimi
  • Karın duvarı fıtıkları cerrahisi
  • Beslenme desteği
  • Onkolojik cerrahi

Genel Yoğun Bakım

Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzmanlarından oluşan ekibimizin yönetimindeki bölümümüzde, "genel yoğun bakım" adıyla tüm uzmanlık alanlarının hastalarına hizmet veriyoruz.
Yaşamsal fonksiyonlarda oluşan dakikadaki nabız sayısı değişikliği, solunum sayısı ve tipi, kan basıncı yüksekliği ya da düşüklüğü, bilinç değişikliği gibi şikayetler bölümümüzle doğrudan ilgili şikayetler olarak öne çıkıyor.
Organ yetersizliklerine ilişkin tüm destek sistemlerine hizmet veriyoruz. Yapay solunum, kardiovasküler destek, renal destek, intraaortik balon pompası, yapay kalp akciğer desteği, plazma ve kan değişimi, karaciğer destek sistemleri bu grubu oluşturuyor.

Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Bölümü'ne başvurular çeşitli şikayetlere dayanabiliyor. Bu şikayetleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Çoğunlukla öksürük, nefes darlığı, hemoptizi (kan tükürme), göğüs ağrısı gibi şikayetleri olan hastalar, diğer branşlarda yapılan ilk değerlendirmelerin ardından görüntüleme tetkiklerinde saptanan sorunlar,
  • Rutin sağlık kontrollerinde göğüs boşluğuna ait görüntüleme tetkiklerinde görülen anormallikler,
  • Altta yatan nedeni bulunamadığında el ve koltuk altı aşırı terlemesi şikayeti,
  • Göğüs  bölgesi travmaları sonrası oluşan ağrı, nefes darlığı  gibi şikayetler.
Bölümümüzde göğüs boşluğunda yer alan kalp dışındaki organ ve dokuların cerrahi tedavisi gerçekleştiriliyor. Bu organ ve dokuları göğüs duvarı, akciğerler, mediasten, diyafram ve yemek borusu oluşturuyor.
 
Bölümümüzün düzenli olarak hizmet verdiği alt servis bulunmuyor. Ancak başta yoğun bakım olmak üzere hastanemizde yatarak tedavi gören hastalarımızda branşımızla ilgili sorunlar saptanması halinde gereken işlem ve girişimlerde bulunuyoruz.
 

Göğüs Hastalıkları

Akciğer sağlığını etkileyen durumlarda sıklıkla öksürük, kronik öksürük, nefes darlığı, eforla gelen nefes darlığı,  ateş, balgam, kanlı balgam, göğüs ağrısı, sırt ağrısı, halsizlik, kilo kaybı, yorgunluk, alerji ilişkili hapşırık, burun akıntısı, deri döküntüsü, kaşıntı, horlama, gündüz uyuklaması ve sigara kullanımı gibi durumlar görülüyor. Bu şikayetler ya da bağımlılıklar nedeniyle bölümümüze doğrudan başvurulabilir.
 
Göğüs Hastalıkları Bölümü’nün ana uzmanlık alanı göğüs hastalıkları, tüberküloz, alerji-immünoloji ve solunumsal uyku hastalıkları başlıklarından oluşuyor. Ancak bunların yanı sıra obstrüktif akciğer hastalıkları (astım, KOAH, bronşektazi), alerjik akciğer hastalıkları, pulmoner emboli ve pulmoner vasküler hastalıklar (pulmoner hipertansiyon), pnömoni (akciğer enfeksiyonu), akciğer zarı hastalıkları (plörezi), akciğer kanseri tarama, tanı ve tedavisi, girişimsel bronskopi (kriyoterapi, argon terapi, EBUS), sarkoidoz, idiopatik pulmoner fibrozis ve çevresel hastalıklar gibi interstisyel akciğer hastalıkları konularında da hizmet sunuyoruz. Ayrıca sigara bağımlılığından kurtulmak isteyenler de bize başvurabilir.
 

Göz Hastalıkları (Oftalmoloji)

Bölümümüzün uzmanlık alanına genel göz hastalıkları, katarakt ve göz içi lens cerrahisi, glokom (göz tansiyonu), çocuk göz sağlığı ve şaşılık, retina, kornea, oküler immünoloji ve üveit, göz estetik cerrahisi, kontakt lens ve az gören rehabilitasyonu konuları giriyor.

Katarakt ve Göz İçi Lens Cerrahisi: Katarakt cerrahisini bugün dünyada kabul edilen en ileri yöntem olan damla anestezisi altında fakoemulsifikasyon yöntemiyle dikişsiz olarak gerçekleştiriyoruz. Bu yöntemde göz -iğne yapılmaksızın- sadece damla ile uyuşturulduktan sonra, saydam tabakada oluşturulan ortalama 2 milimetre boyutundaki çok küçük bir kesiden katarakt cerrahisi tamamlanıyor ve göz içine uygun lens yerleştiriliyor. Yaklaşık 10 dakika süren ve hastanede yatmayı gerektirmeyen bu operasyon sonrasında hastamız kısa sürede katarakt gelişimi öncesindeki görme keskinliğine kavuşabiliyor ve yaşantısına dönebiliyor. Ayrıca, katarakt cerrahisi sırasında uzağı en net şekilde görmeyi sağlayan standart asferik göz içi lenslerine ek olarak, yeni geliştirilen, uzak ve yakın görmeyi birlikte sağlayan ve “akıllı mercek” diye de bilinen "multifokal göz içi lensleri" ya da astigmatizmayı da düzelten “torik ve multifokal torik göz içi lensleri” de başarıyla kullanılıyor. Uygulama yapılan hastalara katarakt cerrahisi sonrası herhangi bir gözlük kullanmaksızın uzak ve yakını görebilme olanağı sağlanıyor. Ayrıca miyopi, hipermetropi veya astigmatizmin düzeltilmesinde lazer kullanılamayan hastalara göz içi lens (fakik lens) yerleştirilmesi operasyonları da başarıyla yapılıyor.

Glokom (Göz Tansiyonu) Ünitesi: Göz tansiyonu adıyla da bilinen glokom hastalığı, dünyadaki en önemli "geri döndürülemeyen görme kaybı nedeni" olarak karşımıza çıkıyor. Genellikle herhangi bir belirti vermeksizin, yavaş yavaş, çevreden merkeze doğru görme kaybına yol açıyor. Ancak önemli derecede görme kaybı oluştuktan sonra kişi tarafından fark edilebildiği için glokomda erken tanı çok önem taşıyor. Glokom Ünitemizde glokom hastalığına en erken dönemde yüksek duyarlılıkla tanı konulabilmesi için gerekli olan en gelişmiş tanı cihazlarını kullanıyoruz. Göz sinirini değerlendiren, retina sinir lifleri ve ganglion hücresi tabakalarının kalınlığını ölçebilen son jenerasyon OCT “Optik Koherens Tomografi”nin, sarı zemin üzerinde mavi ışık görme duyarlılığını ölçme özelliğine de sahip olan bilgisayarlı görme alan cihazının ve göz içi sıvısının dışa akım yollarını ve gözün renkli tabakasının değişimlerini inceleyen cihazların da yardımıyla glokom hastalarının tanısında ve izlenmesinde en üst standart yakalanabiliyor. Gerek görülen hastalarda medikal tedavinin yanı sıra tüm gelişmiş lazerli ya da cerrahi glokom tedavileri uygulanabiliyor.

Çocuk Göz Sağlığı ve Şaşılık: Çocuklarda kırma kusurlarının küçük yaşta belirlenmesi, özellikle göz kaymalarının, göz tembelliğinin ve çeşitli nedenlere bağlı görme kayıplarının mümkün olan en erken dönemde saptanarak uygun tedaviye başlanması gerekiyor. Çocuk Göz Sağlığı ve Şaşılık ünitemizde, konusunda deneyimli oftalmologlarımız tarafından, gelişmiş cihazların da yardımıyla tüm çocuk göz problemlerine erken dönemde tanı konulabiliyor ve gerekli tedaviler uygulanabiliyor. Çocukların yanı sıra her yaştaki erişkin hastaların da göz kayması problemleri medikal ve cerrahi yöntemlerle tedavi edilebiliyor.

Retina Ünitesi: Damarsal, yaşa bağlı, inflamatuvar ya da diğer nedenlere bağlı tüm retina hastalıklarının tanı ve tedavisi amacıyla ünitemizde, Optik Koherens Tomografi (OCT), fundus floressein anjiografi, indosiyanin yeşil anjiografi, yeşil ve sarı lazerler kullanılıyor. Bugün için tüm dünyada en önemli görme kaybı nedenleri arasında yer alan ve “Sarı Nokta” hastalığı adıyla da bilinen yaşa bağlı “maküla dejenerasyonu” tedavisinde vitreus içine ilaç enjeksiyonlarını ve micropulse ya da fotodinamik tedaviyi de içeren tüm güncel tedavi yöntemleri uygulanıyor. Ayrıca Retina Ünitesi’nde diyabetik retinopati, retina dekolmanı, maküler delik, epiretinal membran ve diğer cerrahi gerektiren retina hastalıkları “vitrektomi” ve diğer cerrahi yöntemlerle ve başarıyla tedavi edilebiliyor.

Kornea Ünitesi: Gözün ön bölümündeki saydam tabakası olan korneanın enfeksiyon ve inflamasyonları, keratokonus ya da ektazi gibi yapısal bozuklukları, farklı nedenlerle ortaya çıkabilen kornea saydamlığı değişimleri ünitemizde ileri tanı cihazlarıyla değerlendiriliyor. Gereken medikal tedavi, cross-linking, laser ve kısmi ya da tam kornea nakline kadar değişen tüm güncel cerrahi yöntemleri uygulanıyor.

Oküler İmmünoloji ve Üveit: Gözdeki üveal dokunun inflamasyonu üveit olarak adlandırılıyor. Üveit Batılı ülkelerde, çalışan yaş grubunda körlüğe yol açan 4. büyük neden olarak gösteriliyor. Bu hastalık Herpes virüsü, toksoplazmozis, tüberküloz, sifiliz gibi enfeksiyonlarla veya romatoid artrit, Behçet hastalığı, ankilozan spondilit ve sarkoidoz gibi otoimmün nedenlerin gözde inflamasyon yaratması sonucu ortaya çıkabiliyor. Ünitemizde üveit olguları konunun uzmanı bir doktor tarafından değerlendirilerek gerekli tanı işlemleri, uygun medikal tedavi ve takip planı yapılıyor. Üveitin tedavisi medikal olmakla birlikte, üveite bağlı olarak gelişen göz komplikasyonlarında hastalarımızın inflamasyonu kontrol altına alındıktan sonra gerekli olan cerrahi tedaviler de yapılabiliyor.

Göz Estetik Cerrahisi: Göz kapakları ve göz çevresindeki oluşumların, kişilerin yüz estetiğinde olduğu kadar gözlerin normal görme fonksiyonlarında da önemli etkiye sahip olduğu biliniyor. Ünitemizde, göz kapaklarında yaşa bağlı ya da tümör, travma, tiroit hastalığı gibi nedenlerle ortaya çıkabilecek her türlü görüntü ve fonksiyon bozukluklarını düzeltebiliyoruz. Gözlerde sürekli sulanma yapabilecek gözyaşı kanal sistemi bozuklukları ve diğer göz çevresi oluşumları etkileyen hastalıkların tanı ve tedavilerini gerçekleştiriyoruz. Göz kaybı oluşan hastalarda gerçeğe uygun hareketli protez uygulamaları da ünitemizde yapılıyor.

Kontakt Lens Ünitesi: Standart, astigmatlı, uzak-yakın görmeyi sağlayan multifokal, kozmetik, günlük, aylık ya da uzun süreli kullanımlı her türlü kontakt lens uygulaması yapılabilen ünitemizde, kontakt lens kullanan kişilere sağlıklı kullanım için gerekli eğitimler de veriliyor.

Az Gören Rehabilitasyonu Ünitesi: Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu (Sarı Nokta), retinitis pigmentosa (tavuk karası), diabetik retinopati, glokom ya da prematür retinopatisi gibi nedenlerle ileri derecede görme kaybı yaşayan hastalarımızın özel gözlük, cihaz ve rehabilitasyon yöntemleriyle günlük yaşam aktiviteleri için gereken yeterli görmenin sağlanmasını amaçlıyoruz.
 

Hematoloji

Aşağıda yer alan rahatsızlıklar bölümümüzün uzmanlık alanına giriyor:

  • Akut lenfoblastik lösemi,
  • Akut miyeloid lösemi,
  • Amiloidoz,
  • Anemi (kansızlık),
  • Aplastik anemi,
  • Otoimmün hemolitik anemiler,
  • Otoimmün trombopeniler,
  • İyi huylu (benign) hematolojik durumlar,
  • Kanama bozuklukları,
  • C1-esteraz yetmezliği,
  • Beyaz küre hastalıkları,
  • Kronik lenfositik lösemi,
  • Kronik myeloid lösemi,
  • Kronik miyelomonositik lösemi,
  • Kriyoglobulinemi,
  • Kutanöz T hücreli lenfoma,
  • Large granüler lenfosit hastalıkları,
  • Lösemi,
  • Lenfoma,
  • Makroglobulinemi,
  • Multiple myelom,
  • MGUS (sebebi bilinmeksizin artan plazma hücrelerinin yine anormal protein yapmasıyla sonuçlanan bir durum),
  • Miyelodisplazi,
  • Miyelofibroz,
  • Miyeloproliferatif hastalıklar,
  • PNH (Paroksismal noktürnal hemoglobinüri)
  • POEMS (tipik olarak polinöropati, organomegali, endokrinopati, monoklonal gammopati ve deri değişikliklerinin görüldüğü multisistemik nadir bir hastalık),
  • Polistemia vera,
  • Orak hücre anemisi,
  • Sistemik kapiller kaçış sendromu,
  • Sistemik mastositoz,
  • Talasemi,
  • Trombositopeni,
  • Trombositoz,
  • Von Willebrand hastalığı,
  • Waldenström hastalığı,
  • Esansiyel trombositemi,
  • Fankoni hastalığı,
  • Tüylü hücreli lösemi,
  • Hemoglobinopatiler,
  • Hemofili,
  • Kalıtsal hemolitik anemiler,
  • Hodgkin hastalığı (lenfoma),
  • Hodgkin dışı lenfomalar,
  • Hipereozinofilik sendrom,
  • İdiopatik trombotik purpura,
  • Demir eksikliği anemisi,
  • Vitamin eksikliğine bağlı kansızlık.
  • Halsizlik, yorgunluk (anemi),
  • Sık enfeksiyon (bağışıklık sistemi),
  • Kanama (trombopeni),
  • Lenf bezlerinde şişme,
  • Ağız içinde düzelmeyen yaralar,
  • Ciltte kanamalı veya enfekte yaralar, bölümümüze başvuruların temelini oluşturuyor.
  • Biyolojik  hematolojik kanser tedavileri,
  • Kan ve kök hücre bağışı,
  • Kan nakli,
  • Kanser tedavisi,
  • Kemoterapi,
  • Deneysel tedaviler,
  • Büyüme faktörü ürünleri,
  • İmmünoterapi,
  • Hedefe yönelik tedaviler,
  • İmmünsüpresif tedaviler, hizmet verdiğimiz alt servisler olarak sıralanabilir.

Kadın Hastalıkları ve Doğum

  • Obstetri (doğum),
  • Genel ve önleyici jinekoloji,
  • Endoskopik cerrahi (laparoskopi, histeroskopi ve robotik cerrahi),
  • Yüksek riskli gebelikler ve prenatal tanı-danışmanlık-tedavi,
  • Üreme endokrinolojisi ve üremeye yardımcı yöntemler (Tüp bebek),
  • Jinekolojik onkoloji,
  • Ürojinekoloji,
  • Adolesan jinekoloji,
  • Endometriozis-adenomyozis, myomlar,
  • Rahim ve yumurtalıkların doğuştan olan anomalileri,
  • Estetik ve kozmetik jinekoloji,
  • Lazer bölümümüz, uzmanlık alanlarına giren konular olarak sıralanabilir.
Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları Kliniği ve Tüp Bebek Merkezi, kadınların her türlü şikayetine cevap verebilen, tanı, tedavi ve uzun dönem takipte hastalarının güvenini kazanmış bir klinik olarak farkını ortaya koyuyor.

Adet düzensizliği veya adet olmama, kasık ve karın ağrısı, polikistik over sendromu, kıllanma, akne, saç dökülmesi problemleri, yumurtalık kistleri, miyomlar, polipler, vajinal akıntı, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, genital bölgede çıkan kist, apse veya yaralar, genital siğiller, cinsel işlev bozuklukları, vaginismus, ateş basması, vaginal kuruluk ve menopoz, jinekolojik şikayetleri oluşturuyor. Ayrıca rahim veya rahim ağzı sarkmaları, idrar kaçırma problemleri kliniğimize sıkça başvuru sebepleri arasında yer alıyor.

Adet dönemlerinde yaşanan şiddetli kasık ağrısı, cinsel ilişkide ağrı, ağrılı dışkılama, zor dışkılama, makattan veya idrar yollarından kan gelmesi, adet dönemlerinde nefes alıp verirken batma hissi, halsizlik, adet düzensizliği veya adet kanamalarında artma, endometriozis-adenomyozis nedenli başvuru şikayetlerini oluşturuyor.

Hastalarımız korunmadığı halde gebe kalamama, tekrarlayan tüp bebek denemelerinde gebe kalamama, tekrarlayan düşükler, embriyonun tutunmaması, yumurta/sperm azlığı veya hiç olmaması, polikistik over sendromu, varikosel, ereksiyon veya boşalamama problemleri, vaginismus, kalıtımsal genetik hastalıklar, rahim şekil bozuklukları, rahim içi yapışıklıklar nedeniyle Yardımcı Üreme Teknikleri bölümümüze başvuruyor.

Yumurtalık kist ve kitleleri, rahim-yumurtalık-rahim ağzı-vagen-vulva kanserleri, genital bölge ve rahim ağzının kanser öncüsü lezyonları, smear anormallikleri, genital bölge siğilleri jinekolojik onkoloji kaynaklı başvuru şikayetleri arasında bulunuyor.

Gebelik öncesi danışmanlık, gebelik takibi, gebelikte yoga, beslenme ve farkındalık eğitimi, vaginal veya sezaryen doğum, lohusalık takibi, psikolojik danışmanlık obstetrinin konusu olarak ele alınıyor.
Gebelikte antenatal tanı, yüksek riskli gebeliklerin tanı ve takibi, genetik danışmanlık hizmetleri, Perinatoloji bölümümüz tarafından veriliyor.

Bölümümüz ayrıca Koç Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Genetik Bölümleri ile yakın ilişki içinde çalışıyor.
 

Genel ve Önleyici Jinekolojide;

  • Smear,
  • HPV tiplendirmesi, HPV aşısı,
  • Anormal smear yönetim ve takibi,
  • Siğil tedavileri
  • Kryoterapi,
  • Kolposkopi,
  • Genital lazer tedavileri,
  • Endometriozis ve adenomyozisin iki boyutlu ve üç boyutlu ultrasonografi ile tanısı,
  • İleri laparoskopik cerrahi (myom, kitle, derin endometriozis cerrahisi, rahim alınması, üreme organı sarkmaları),
  • Histeroskopi.

Obstetride;
  • İleri düzey ultrasonografi,
  • Anne kanında fetal DNA testi,
  • Koryon villüs örneklemesi,
  • Amniyosentez,
  • Kordosentez,
  • Multifetal redüksiyon,
  • Anormal gebeliklerde konsey kararıyla danışmanlık ve gerekirse sonlandırma,
  • Riskli gebeliklerin ayaktan veya yatarak takibi,
  • Yenidoğan yoğun bakım ünitesi danışmanlık ve takibi,
  • Gebelikte yoga, beslenme, psikolojik danışmanlık, lohusalık desteği.

Endoskopik Cerrahide:
  • Laparoskopi (rahim alınması, myomlar, yumurtalık kistleri, endometriosis cerrahisi, onkolojik cerrahi),
  • Histeroskopi (polipler, myonlar, rahim içi yapışıklıkları, rahimin doğumsal anomalileri, T-uterus ve istmosel cerrahisi),
  • Robotik cerrahi (rahim alınması, myomlar, yumurtalık kistleri, endometriosis cerrahisi, onkolojik cerrahi).

Jinekolojik Onkolojide;
  • Smear,
  • HPV tiplemesi, HPV aşısı,
  • Rahim ağzının kanser öncüsü patolojilerinin yönetimi, takibi,
  • Jinekolojik kanserlerin cerrahi ve yönetimi,
  • Doğurganlığı koruyucu kanser cerrahileri,
  • Yumurtalık kanserlerinde kanser hücrelerini azaltmaya yönelik (sitoredüktif) cerrahi,
  • Medikal onkoloji konseyleri,
  • Kanser tedavileri öncesi doğurganlığın korunması amaçlı uygun tedavi danışmanlığı.

Ürojinekolojide;
  • İdrar kaçırma,
  • Genital organ sarkmaları.

Estetik ve Kozmetik Jinekolojide;
  • İdrar kaçırma,
  • Vajinal rejuvenasyon,
  • Vulvanın estetik ameliyatları,
  • Vajinal lazer.

Kalp ve Damar Cerrahisi

Bölümümüzün uzmanlık alanına giren konular ve bu alanlardaki çalışmalarımız şöyle:

  • Kalp cerrahisi:

    Koroner bypass cerrahisi ameliyatları çeşitli yöntemlerle gerçekleştiriliyor:
    • Yüzde yüz çalışan kalpte ameliyat: Kalp-akciğer makinesine bağlı oluşan yan etkileri önlemesi, daha kısa yoğun bakım süresi ve normal yaşama daha hızlı dönüş sağlamak amacıyla hizmet veriyoruz.

    • Yüzde yüz atardamar kullanarak ameliyat: Bacaktan alınan damarlara göre damarların daha uzun açık kalması için bu yöntem tercih ediliyor.

    • Aorta dokunmadan ameliyat: Aorta “dokunmanın” neden olabileceği beyin komplikasyonlarından korunmak için yapılıyor.

    • Minimal invaziv ameliyat: Uygun hastalarda göğüs kemiğini tamamen açmadan yapılan ameliyat yöntemi.

    • Uyanık ameliyat: Genel anestezi alması sakıncalı olan ve/veya hastanede kısa süre kalmak isteyen hastalar için uygulanan bir yöntem.

  • Kalp kapağı cerrahisi:

    • Kompleks kalp kapağı tamir ameliyatları,

    • Yüksek riskli hastalara ameliyat olma imkanı sağlayan özel cerrahi teknikler,

    • Uygun hastalarda göğüs kemiğini tamamen açmadan yapılan ameliyatlar.

  • Aortik anevrizma ve aort diseksiyon cerrahisi:

    • Özel cerrahi tekniklerle, kompleks aort ameliyatlarının  düşük riskle uygulanması, 

    • Uygun hastalarda, göğüs kemiğini tamamen açmadan minimal invaziv ameliyat tekniği.

  • Re-operasyon:

    • Daha önce bir veya daha fazla kalp ameliyatı olmuş olan hastalar için yapılan ameliyatlar.

  • Yüksek riskli kalp cerrahisi:

    • Başka merkezlerde ameliyat olamaz denilen veya kalp ameliyatı olmak için çok yüksek riskli bulunan hastalara yönelik özel yöntemler.

  • Doğumsal kalp hastalığı cerrahisi

  • Robotik kalp cerrahisi

Kardiyoloji ve kalp-damar cerrahisi olarak verdiğimiz hizmetleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Noninvaziv Kardiyoloji Tanı Merkezi,
  • İleri Kardiyovasküler Görüntüleme, 
  • Girişimsel Hibrid Kardiyak Katerizasyon Laboratuvarları,
  • Girişimsel Kalp Kapağı Hastalıkları Bölümü,
  • Kalp Cerrahisi Servisi,
  • Kardiyovasküler Yoğun Bakım Servisi,
  • Koroner Yoğun Bakım Servisi,
  • Telemetri Hemşireliği ile Takip Servisi,
  •  Kardiyak Rehabilitasyon Bölümü,
  •  Arteryel ve Venöz Hastalıklar.

Kardiyoloji

Göğüs ağrısı, sol kol/omuz/boyun ağrısı, göğüste sıkışma hissi, terleme, nefes darlığı, çarpıntı, bayılma.
  • Damar sertliği (Ateroskleroz),
  • Hipertansiyon, kolesterol ve trigliserid yüksekliği,
  • Koroner damar hastalıkları, akut miyokart enfarktüsü, akut koroner sendrom,
  • Kalp yetersizliği, kardiyomiyopati (KMP) - (İskemik KMP, Dilate KMP, Hipertrofik KMP),
  • Kalp kapak hastalıkları (mitral yetersizliği, mitral darlığı, aort yetersizliği, aort darlığı, triküspit ve pulmoner kapak hastalıkları),
  • Doğumsal kalp hastalıkları (ASD, VSD, PDA, biküspid aort kapak, aort koarktasyonu),
  • Kalp elektrik sisteminde doğuştan mevcut bozukluklar,
  • Atriyal ritim bozuklukları (Atriyal taşikardi/flutter/fibrilasyon, ekstrasistoller),
  • Ventriküler ritim bozuklukları (ventriküll fibrilasyon, ventrikül taşikardisi, ekstrasistoller),
  • Kalp blokları ve kalp ritminde duraklamalar,
  • Perikard (kalp zarı) hastalıkları,
  • PAH (Pulmoner hipertansiyon), akciğer embolisi
  • Aort anevrizması, aort diseksiyonu,
  • Periferik damar hastalıkları
  • Karotis arter hastalıkları.
Non-İnvazif Bölüm:
  • EKG (Elektrokardiyografi),
  • EKO (Ekokardiyografi),
  • Stress/eforlu ekokardiyografi,
  • TEE (yemek borusundan yapılan ekokardiyografi),
  • Egzersiz testi (Treadmill testi),
  • KPET (Kardiyopulmoner egzersiz testi),
  • Miyokard perfüzyon sintigrafisi,
  • 24-72 saat süreli tansiyon holter,
  • 24-72 saat süreli ritim holter,
  • Tilt Testi,
  • ABI (Ankle brachial index),
  • EECP (Enhanced extrenal counterpulsation).

Girişimsel Kardiyoloji Bölümü:
  • Koroner anjiyografi,
  • Pressure wire, FFR ölçümleri - koroner damar içinde basınç ölçümü ile darlığın değerlendirilmesi),
  • IVUS (Intravascular ultrasound - koroner damar içindeki darlığın ultrason ile değerlendirilmesi),
  • OCT (Optical coherence tomography - koroner damar içindeki darlığın optick kateter ile değerlendirilmesi),
  • PTCA (Perkütan koroner anjiyoplasti), Balon işlemi,
  • Stent, ilaç salınımlı stent uygulaması,
  • Aterektomi yöntemleri (Rotablatör…vs),
  • Periferik damarlara stent uygulaması,
  • TAVI (Kateter yolu ile aort kapak yerleştirilmesi-TAVR)
  • Mitraclip (Mitral kapak için klips (mandal) yerleştirilmesi),
  • Kalp pili uygulamaları (Kalp pili, şok pili, kalp yetersizliği için pil, MR uyumlu pil),
  • Elektrofizyolojik çalışma,
  • Ritim bozuklukları için ablasyon - yakma yöntemleri.

Klinik Laboratuvar

  • Klinik Laboratuvar Sertifikaları
  • Laboratuvar Bilgilendirme
  • Kan Alma İşlemi
  • İdrar Toplama İşlemi
  • 24 Saatlik İdrar Toplama
  • Dışkı Toplama
  • Uyarı ve Baskılama Testleri
  • İlaç Düzeylerinin İzlenmesi
  • Kan Bağışı Bilgilendirme
  • Kan Alımı Bilgilendirme
  • Vakumlu Tüp Kullanımı
  • Laboratuvar Bültenleri
  • C-Reaktif Protein (hsCRP)
  • Epstein-Barr Virusu  (EBV)
  • Osteoporoz Tedavisinin İzlenmesinde  ß-CrossLabs (ß - CTx)
  • Fetal Fibronektin (fFN)
  • Grip Virüsü ve Kuş Gribi (Avian Influenza)
  • Insulin-like Growth Factor 1 (IGF-1) / Somatomedin-C (Sm-C)
  • Yenidoğanda Metabolik Tarama Programı
  • Anemiler ve Klinik Laboratuvar
  • Hiperprolaktinemi ve Makroprolaktin
  • Transferrin Reseptörü (Transferrin Receptor – TfR)
  • Yaşlılıkta  Vitamin  B12  Eksikliği
  • Laboratuvar İstek Formları
  • Acil Laboratuvar Test İstek Formu
  • Klinik Laboratuvar Test İstek Formu
  • Yatan Hasta Test İstek Formu
  • Mikrobiyoloji Laboratuvar İstek Formu
  • Allergen (spesifik IgE) İstek Formu
  • Maternal NTD/DOWN Tarama Bilgi ve İstek Formu
  • Kritik Test Sonuçları / Bilgilendirme
  • Bildirilmesi Gereken Kritik Test Değerleri

Konuşma Bozuklukları

Harfleri, sesleri ve kelimeleri söyleme şeklimiz konuşmadır. Konuşma problemi olan kişiler;
  • Harfleri ve sesleri doğru telaffuz edemeyebilir, söyleyemeyebilir.
  • Kısık ya da çatallı sese sahip olabilir.
  • Kekeleyebilir, konuşurken takılabilir, sesler ve kelimeler arasında yersiz duraksamalar ya da tekrar etmeler yaşayabilir.

Dil/lisan, fikirlerimizi paylaşmak ve isteklerimizi söylemek için seçtiğimiz kelimeler, cümleler, sözlerdir. Dil/lisan problemi olan bir kişi;
  • Konuşulanı anlama/algı,
  • İfade etme,
  • Okuma,
  • Yazma problemleri yaşayabilir.
Hastalık, ameliyat, inme ya da yaralanma gibi bir duruma bağlı olarak ortaya çıkan, gıdaların yutulamaması, nefes borusuna yönlenmesi, akciğere kaçarak zatürreye ya da boğulmaya sebep olması durumlarına “disfaji” adı verilir. Yutma bozukluğunun varlığından şüphe edildiği durumlarda mutlaka bir doktorun yönlendirmesiyle dil ve konuşma patoloğu tarafından yutma testi uygulanmalı, bozukluğun boyutu, nedeni, tedavi biçimi kararlaştırılmalıdır.
 

Kulak Burun Boğaz, Baş ve Boyun Cerrahisi

  • Kulak hastalıkları, özellikle farklı tip ve nedenlerle ortaya çıkan işitme sorunları, kulak çınlaması, kulak akıntısıyla giden hastalıklar, kulak zarı delinmeleri, yüz felci gibi hastalıkların tanı ve tedavileri
  • Baş dönmesi tanı ve tedavisi
  • Burun akıntısı ve tıkanıklıkları, sinüs hastalıkları tanısının yanında burun fonksiyonel ve estetik cerrahileri
  • Üst solunum yolu enfeksiyonları
  • Baş ağrısı ayırıcı tanı ve tedavisi
  • Bademcik ve geniz eti hastalıkları
  • Baş boyun kanser tanı ve cerrahi tedavileri
  • Minimal invaziv tümör cerrahileri
  • Konjenital (doğumsal) kulak burun boğaz ve havayolu sorunları tedavi ve cerrahisi
  • Tiroit kanserleri tanı tedavisi ve tiroit cerrahisi nedenli komplikasyonların düzeltilmesi
  • Doğumsal ya da edinilmiş havayolu darlıklarının tedavisi
  • Horlama ve uyku apnesi tanı ve tedavisi
  • Ağız kokusu, reflü hastalığı tanı ve tedavisi
  • Ses teli hastalıkları tanı ve tedavisi
  • Tükrük bezi hastalıkları tanı ve tedavisi
  • Odyoloji Bölümü
  • İşitme değerlendirmesi
  • Baş dönmesi ve denge bozukluklarının değerlendirilmesine yönelik testler
  • Yutma ve Konuşma Bozuklukları Bölümü
  • Uyku Bölümü
Otoloji-Nörootoloji (Kulak Hastalıkları)
Dış, orta ve iç kulak ve merkezi işitsel yolların hastalıklarını kapsar.
  • Orta kulak iltihabı
  • Dış kulak yolu iltihabı
  • Kulak zarı delikleri
  • Otoskleroz (üzengi kemiğinin kireçlenmesi)
  • Doğumsal işitme kayıpları
  • Yüz felci
  • Çınlama
  • Baş dönmesi
  • Kulak tümörleri

Kulak ameliyatların tümü mikroskop ve/veya endoskopi kullanılarak yapılır ve bu ameliyatların önemli bir kısmı, kulağa dışarıdan görülebilen bir kesi yapmadan gerçekleştirilir. İletim tipi işitme kayıplarında kemik çimentosu, titanium protezler, kemiğe yerleştirilen işitme cihazları ve orta kulak implantları; iç kulaktan kaynaklanan işitme kayıpları ise koklear implant (biyonik kulak), beyin sapı implantları gibi son teknoloji implantların tatbik edilmesiyle, başarıyla tedavi edilir. 1 odyolog ve 2 odyometristin görev yaptığı Odyoloji Ünitesi işitme kayıpları, çınlama ve baş dönmesinin teşhisinde kullanılabilecek her türlü cihazla donatılmıştır.

Rinoloji (Burun ve Sinüs Hastalıkları)
Burun ve paranazal sinüslerin her türlü doğumsal, infeksiyöz, gelişimsel ve tümöral hastalıklarını kapsar.
  • Septum deviasyonu (burun eğriliği)
  • Konka (burun eti) büyümesi
  • Burun alerjisi
  • Sinüzitler
  • Rinoplasti (burun estetiği)
  • Burun ve sinüslerden kaynaklanan tümörler

Burun eğriliği ve burun eti büyümesi son teknikler ve radyofrekans gibi son teknolojiler kullanılarak gerçekleştirilmektedir ve bu sayede ameliyat sonrası çoğu zaman tampona ihtiyaç duyulmaz. Sinüzitlerin tedavisinde endoskopik sinüs cerrahisi tekniği uygulanır, gerekli durumlarda cerrahi navigasyon sisteminden yararlanılır. Endoskopik sinüs cerrahisi yöntemi, ayrıca kafa kaidesi tümörleri, hipofiz cerrahisi, göz yaşı kanalı tıkanıklıkları ve beyin omurilik sıvısı kaçağı tamirinde de başarıyla uygulanmaktadır.

Pediatrik (Çocuk) Kulak Burun Boğaz Hastalıkları
Çocukluk çağında görülen doğumsal, iltihabi, travmatik, gelişimsel ve tümöral hastalıkları kapsar.
  • Geniz eti bademcik sorunları
  • Orta kulak iltihabı/sıvısı
  • Kulak kepçesi yokluğu ve dış kulak yolunun kapalı olması
  • Solunum yolunun doğumsal ya da kazanılmış darlıkları
  • Baş boyun bölgesinde görülen tümörler
  • Geniz eti ve bademcik sorunları çocukluk çağında en sık karşılaşılan hastalıklar arasında yer alır. Bu hastalıkların cerrahi tedavisi lazer, thermal welding gibi en modern tekniklerle gerçekleştirilir. Kulak kepçesinin doğumsal yokluğu, kişinin kendi kaburgasından alınan kıkırdak yardımıyla veya protez kullanılarak tedavi edilir. Bölümümüzde solunum yolunun doğumsal veya kazanılmış darlığı, bu konuda dünya çapında tecrübesi olan bir ekip tarafından en modern teknikler kullanılarak tedavi edilir.

Baş-Boyun Tümörleri
Baş ve boyun bölgesinden kaynaklanan her türlü iyi ve kötü huylu tümörü kapsar.
  • Dudak
  • Dil
  • Bademcik
  • Gırtlak
  • Yemek borusu
  • Tiroit
  • Boyun
  • Baş boyun tümörlerine de diğer tüm tümörler gibi multidisipliner yaklaşmak gereklidir. Hastalar KBB uzmanı, medikal onkolog, radyasyon onkoloğu, radyolog gibi pek çok branştan doktorun katıldığı tümör konseyinde değerlendirildikten sonra tedavileri planlanlanır.

Horlama ve Uyku Apnesi
Horlama ve apne (uykuda nefesin durması), insanların yaşam kalitesini ve sağlığını bozan hastalıklar arasında yer alır. Pek çok faktörün tetiklediği bu durumları bir bütün olarak ele almak önemlidir. Hastalar polisomnografi (uyku testi) ile değerlendirilir, uygun vakalarda hava yolu darlığını düzeltmek amacıyla burun, damak veya çeneye cerrahi müdahaleler uygulanabilir.
 
Ses Hastalıkları
Ses tellerinden kaynaklanan veya ses tellerinin hareketini kısıtlayan hastalıklar ses kısıklığına yol açar. Ses telleri ve fonksiyonları videolaringostroboskopi adı verilen cihazla değerlendirilir ve cerrahi ihtiyacı olan vakalar, mikroskop altında ve gerekli durumlarda lazer kullanılarak tedavi edilebilir.
 
Yüz ve Boyun Travmaları

Yüz Plastik Cerrahi Uygulamaları
 

Medikal Onkoloji

Kansere bağlı ağrı, kilo kaybı, beslenme sorunları, denge bozukluğu gibi çok çeşitli ve çok farklı şikayetler görülebileceği gibi, görünürde hiçbir şikayet olmayan hastaların da bölümümüzde teşhis ve tedavi ihtiyacı olabiliyor.
 
Kliniğimiz İç Hastalıkları ve Tıbbı Onkoloji yan dal uzmanlıklarını kapsıyor ve 2 öğretim üyesi, 3 uzman doktor, 1 pratisyen doktor, 4 diyetisyen ve 1 klinik psikologla hizmet veriliyor. Alt servis başlıklarımız da, yatan hasta servisi, ayaktan tedavi ünitesi, poliklinik hizmetleri, psiko-onkoloji, beslenme ve diyet, sosyal hizmetler olarak sıralanabilir.
 

Nefroloji

Su ve tuz dengesiyle ilgili olarak sıklıkla kanda sodyum düşmesi veya ödem, kilo artışı, tansiyonda yükselme, yine kanda sodyum ve potasyum düşüklüğü veya yüksekliği ortaya çıkabilir. Bunlarla ilgili veya böbrek yetmezliği ve asidozla ilgili olarak idrar miktarında azalma, vücutta sıvı toplanması, nefes darlığı, bulantı, kusma, iştahsızlık, ağızda kötü tat, kilo kaybı, kansızlık gibi şikayetlerle bölümümüze başvurulabilir. Yine idrarda protein kaçağı veya kan görülmesi ve nefritlerle ilgili olarak tansiyon yükselmesi, ödem, böbrek fonksiyonlarında bozulma, kanda üre ve keratinin yükselmesi ve böbrek yetmezliği gelişmesi de şikayetler arasında yer alır.
 

Nefroloji Bölümü’nde akut ve kronik böbrek yetmezliği, hipertansiyon, idrarla protein kaybına ve idrarda kanamaya yol açan nefritler, böbrek enfeksiyonları, şeker hastalığı veya yüksek tansiyona bağlı böbrek hastalıkları, kronik glomerulonefrit ve polikistik böbrek hastalığı, böbrek taşları ve diğer kistik böbrek hastalıklarına kadar tüm böbrek ve idrar yollarını kapsayan hastalıkların dahili tanı, tedavi ve takibi gerçekleştiriliyor. Yine bu kapsamda böbrek yetmezliğiyle ilişkili olarak sıklıkla görülen gut atakları ve böbrek taşları da üzerine çalıştığımız konular arasındadır.

Nöroloji

Bölümümüzün uzmanlık alanına giren çeşitli başlık ve içerikleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Genel Nöroloji: Her türlü nörolojik semptomla başvuran hastaların tetkik ve tedavisini üstleniyoruz.
  • Beyin damar hastalıkları: Beyni besleyen damarsal bozukluklara ait (beyin kanamaları, damar tıkanıklıkları) acil, yataklı ve poliklinik uygulamaları, Radyoloji ve Girişimsel Radyoloji (Nöroanjiyografi) birimlerinin desteğiyle işbirliği içinde yürütülüyor.
  • Epilepsi: Bu alanda tanı ve tedavi uygulamaları uzun yıllar çalışmış tecrübeli nörologlar ve uzman bir epileptolog tarafından gerçekleştiriliyor. Epilepsinin ilaçla ve cerrahi yöntemlerle tedavisine yönelik modern araştırma, kayıtlama ve tedavi yöntemleri kullanılıyor.
  • Baş ağrısı: Çok sık karşılaşılan bu tip hastalara migren ve migren dışı ağrıların modern tedavi yöntemleri uygulanıyor, gerektiğinde girişimsel tedavi yapılıyor.
  • Nörodejeneratif hastalıklar: Parkinson hastalığı ve benzeri nörodejeneratif hastalıklarda modern tedavi yöntemleri uygulanıyor ve bu alanda uzmanlaşmış öğretim üyeleri ekibe katkı veriyor.
  • Demiyelinizan merkezi sinir sistemi hastalıkları: Başta Multipl Skleroz olmak üzere bedenin bağışıklık sisteminin bozulması sonucunda gelişen bu tip hastalıklar, alanlarında uzmanlaşmış nörologlar tarafından tedavi ediliyor.
  • Omurilik ve sinir kökü hastalıkları: Çok sık görülen omurganın dejeneratif hastalıklarında Beyin Cerrahi, Ortopedi ve Fizik Tedavi Birimleri ile tanı ve tedavi uygulamaları yapılıyor.
  • Periferik sinir hastalıkları: Sık görülen ve genellikle altta yatan başka hastalıkların seyrinde gelişen çevresel sinir hastalıkları ileri tanı yöntemleri kullanılarak (EMG-SEP) isimlendiriliyor ve uygun tedavi veriliyor. Bu tip hastalıkların bazıları, örneğin Guillain-Barre Sendromu acil tedavi uygulamalarını gerektiriyor. Bu uygulamalar (plazmaferez, immünglobülin tedavisi) zaman kaybedilmeden gerçekleştiriliyor.
  • Kas Hastalıkları: Kas hastalıkları konusunda dünyada çok iyi tanınan bir öğretim üyemizin desteğiyle tecrübeli nörologlar işbirliği içinde çalışıyor. Modern tanı yöntemleri (kas biyopsisi, EMG, nörogenetik araştırmalar) kullanılarak teşhis ve tedavi uygulamalarıyla genetik danışmanlık konularında hastalar doğru şekilde yönlendiriliyor.
  • Sistemik hastalıkların nörolojik komplikasyonları: Gündelik nöroloji pratiği içinde çok sık karşılaşılıyor. Uzman nörologlar ve öğretim üyeleri konsültasyon hizmeti veriyor. Özellikle onkolojik hastaların seyrinde gelişen nöro-onkolojik süreçlerin tanı ve tedavisi, en yoğun çalışılan alanlardan biri olarak öne çıkıyor. Bu konuda son derece tecrübeli nörologlar hizmet veriyor.
  • Elektrodiagnostik nöroloji: EEG, EMG, uyartılmış potansiyeller çeşitli nörolojik hastalıkların tanı ve tedavi yönlendirmesinde çok yoğun talep gören yöntemler. Bu alandaki çalışmalar uzman klinik nörofizyologlarla yürütülüyor.

Nöroloji Bölümü ile ilgili olan yakınmalar şöyle listelenebilir:

  • Baş ağrısı,
  • Baş dönmesi,
  • Bilinç kaybı ile seyreden hastalıklar,
  • Konuşma bozuklukları,
  • Anlama bozuklukları,
  • Bellek bozuklukları,
  • Görme (vizyon) bozuklukları,
  • Motor sistem bozuklukları (hareket zorluğuna yol açan hastalıklar),
  • Kas güçsüzlükleri,
  • Kas erimeleri,
  • İstemsiz kas hareketleri,
  • Duyu bozuklukları,
  • Uyuşmalar,
  • Yanlış duyu algılamaları (üşüme, yanma gibi),
  • Koordinasyon ve denge bozuklukları,
  • Titreme ve hedefi bulma zorlukları,
  • Nedensiz düşmeler,
  • İdrar tutukluk ve kaçırmaları,
  • Yüksek ateşle seyreden hastalıklar.
Epilepsi: Bu hastalıkta, doğru tanı ve yeterli iş birliği önem taşıyor. Bölümümüzde tedaviye çok dirençli hastalarla da karşılaşıyoruz. Bu hastaların bazılarında cerrahi müdahele de gerekli olabiliyor.

İnme: Akut inme tedavisi, özellikle ilk 4.5 saatte hastaneye başvuru söz konusu ise hayat kurtarıcı ya da ilerideki maluliyet oranını çok aza indiren bir tedavi yöntemi ve Amerikan Hastanesi de erken başvuru halinde akut inme tedavisi yapabilecek tam donanıma sahip bulunuyor.

Migren: Bütün toplumlarda en yaygın hastalıklardan biri olan migren, baş ağrılarının içerisinde de büyük bir yer tutuyor. Kaliteli yaşam ve işgücü kaybının engellenmesi açısından doğru tanı ve kişiye özel tedaviler ile takip önem taşıyor.

Miyasteni: Sinirlerin tam kasa yapıştığı noktaya ait özel bir hastalık olan miyasteni, kas güçsüzlüğüyle seyrediyor. Erken dönemde teşhis edilmesi ve ilaç tedavisine başlanması, tedavinin başarı yüzdesini artırıyor. Miyasteni, erken yakalanıp tedavi edildiği zaman başarı oranı çok yüksek olan, ancak atlandığında ölüme götürebilen bir hastalık olduğu için hastanemizde bu konuda özellikle hassasiyet gösteriliyor.

Multipl Skleroz ve diğer demiyelinizan hastalıklar: Multipl Skleroz, bağışıklık sisteminin yanlış çalışarak sinir hücrelerine saldırması sonucunda görme bozuklukları, kolda ve bacakta güçsüzlük, hissizlik, uyuşukluk, baş dönmesiyle seyreden bir hastalık. Hastanemizde Multipl Skleroz ve benzeri otoimmün merkezi sinir sistemi hastalıklarında tanısal testler hızla yapılabiliyor, kişiye özel tedaviler ve özellikle son yıllarda geliştirilen biyolojik tedaviler de uygulanabiliyor.

Periferik sinir sistemi hastalıkları: Omurilik sonrasındaki sinirler topluca çevresel sinir sistemi olarak anılıyor. Diyabete bağlı kronik nöropatiler başta olmak üzere, hayati tehlike oluşturabilen akut nöropatiler de hastanemizde hızla ve etkili bir şekilde tedavi ediliyor.
 

Nöroşirürji (Beyin ve Sinir Cerrahisi)

Nöroşirürji Bölümü olarak uzmanlık alanımız beyin, omurilik ve omurga cerrahisini kapsıyor.
Beyin ve omurga ile ilgili her türlü yakınmayla doğrudan bağlantılıyız.

Nöroşirürjide faaliyet gösterdiğimiz tüm yan dallarda hizmet veriyoruz:

  • Vasküler cerrahi,
  • Tümör cerrahisi,
  • Pediatrik nöroşirürji,
  • Endoskopik cerrahi (beyin ve omurilik),
  • Omurga cerrahisi,
  • Fonksiyonel nöroşirürji,
  • Epilepsi cerrahisi,
  • Gamma Knife.

Nükleer Tıp ve Moleküler Görüntüleme

Nükleer Tıp ve Moleküler Görüntüleme, organlar veya kemikler hakkındaki fonksiyonel bilgilere dayanarak tıbbi bir problemin nedenlerini belirleme konusunda yardımcı oluyor. Bu nedenle;

  • Benign ve malign tümörler,
  • Kanserler,
  • Kemikler,
  • Beyin,
  • Endokrin hastalıkları,
  • Safra kesesi,
  • Kardiyovasküler sistem hastalığı,
  • Akciğer,
  • Lenfoma,
  • Nöroblastom,
  • Nöroendokrin tümörleri,
  • Pediatrik hastalıklar,
  • Prostat kanseri,
  • Böbrek,
  • Tiroit hastalıkları (Tiroit kanseri, Graves hastalığı) ile bağlantılı şikayetler bölümümüze başvuru nedeni oluyor.
Onkoloji hastalarında, iyi-kötü huylu kitlelerin ayrımını sağlamak, kanseri evrelendirmek, tümörün derecesini ve organ içerisinde yaygınlığını, tüm vücut metastazlarını belirlemek, nüksü saptamak, tedavi yöntemini seçmek, tedavi cevabını değerlendirmek, radyoterapi planlamasında gerçek tümör kitlesinin belirlenerek doğru yerin doğru dozda ışınlanmasını sağlamak için Nükleer Tıp ve Moleküler Görüntüleme’ye ihtiyaç duyuluyor.
Radyonüklid tedavilerin yapılabildiği kliniğimizde, tiroit kanseri, prostat kanseri, nöroendokrin tümörü, nöroblastom, primer ya da metastatik karaciğer tümörleri ve kemik metastazlarının palyatif tedavisi ve bazı lenfoma türlerinin tedavileri de gerçekleştiriliyor.

İntraoperatif Gama Prob uygulamasıyla sıklıkla meme kanseri ve malign melanoma olmak üzere, baş boyun tümörü ve ürogenital tümörlerde kullanılıyor. Kanser dokusundan beslenen ilk lenf nodunun (bekçi lenf nodu) radyoaktif işaretlenmesini takiben, bu nodun ameliyat sırasında prob sistemiyle bulunup çıkarılması mümkün oluyor.
  • Teşhis için PET (Pozitron Emisyon Tomografi) ve BT (Bilgisayarlı Tomografi) çekimi,
  • Sintigrafik Görüntüleme (SPECT/CT, SPECT),
  • Kemik dansitometrisi (DEXA),
  • Üre nefes testi,
  • İntraoperatif Gama Prob,
  • İşaretli Lökosit Sintigrafisi,
  • Radyoiyot (düşük ve yüksek doz),
  • Lutesyum-177 PSMA (prostat spesifik membrane antijen),
  • Lutesyum-177 Peptit Reseptör,
  • Aktinyum-225,
  • Radyum-223,
  • I-131 MIBG (malign nöroektodermal tümörlerin tedavisinde kullanılan radyoaktif bir madde),
  • Radyoembolizasyon RİA (Radyoimmünoassay) Laboratuvarı (insan serumunda otoantikor, hormon ve tümör belirteçlerinin özel yöntemlerle tespitinin yapıldığı laboratuvar),
  • Radyofarmasi Laboratuvarı (çok sayıda molekülün görüntüleme ve tedavi için hazırlandığı laboratuvar), hizmet verdiğimiz alt servisler ve yöntemler olarak sıralanabilir.

Odyoloji

Odyoloji ve dil-konuşma rahatsızlıkları bölümümüzün uzmanlık alanlarını oluşturuyor.
 
Bölümümüze çocuklar ve yetişkinler farklı şikayetlerle başvurabiliyor. Çocuklarda başvuruya neden olan şikayetler şunlar:
  • Dil problemleri,
  • Gecikmiş dil gelişimi ve dil gelişim bozuklukları,
  • Otizm,
  • Genetik sendromlar,
  • Özel dil bozukluğu,
  • Kafa travmaları ve sonrasında gelişen dil bozuklukları,
  • Travmalara bağlı öğrenme problemleri,
  • Sağ hemisferi ilgilendiren dikkat, hafıza gibi fonksiyonların bozukluğu,
  • Konuşma bozuklukları,
  • Artikülasyon bozuklukları ve fonolojik bozukluklar,
  • Damak-dudak yarıkları ve buna bağlı artikülasyon bozuklukları,
  • Orofasyel-miyofonksiyonel bozukluklar,
  • Dizartri,
  • Apraksi,
  • Ses hastalıkları ve rezonans problemleri,
  • Kekemelik,
  • Pediatrik yutma bozuklukları.
Yetişkinler de bölümümüze şu şikayetlerle başvuruyor:
  • Dil bozuklukları,
  • Afazi,
  • Kafa travmaları ve sonrasında gelişen dil bozuklukları,
  • Sağ hemisferi ilgilendiren dikkat, hafıza vb. bozuklukları,
  • Demans,
  • Konuşma bozuklukları,
  • Artikülasyon bozuklukları, fonolojik bozukluklar,
  • Baş ve boyun tümörleri sonrasında dizartri, apraksi ve kekemelik,
  • Ses hastalıkları ve rezonans problemleri,
  • Benign ses hastalıkları,
  • Baş ve boyun tümörleri sonrasında nörolojik trakeostomili ya da ventilatöre bağlı hastaların konuşma problemleri,
  • Demans, SVA, ALS, Multipl Skleroz gibi nörolojik nedenlerle ya da baş ve boyun tümörleri sonrasında görülen yutma güçlüğü.
Amerikan Hastanesi Odyoloji Bölümü olarak yenidoğan, bebek, çocuk, yetişkin ve geriatrik hasta gruplarına odyolojik inceleme ve değerlendirmeler yapıyoruz. Bütün yaş grupları için, işitme sisteminin değerlendirilmesi, işitme kaybı tanısının konulması ve rehabilitasyonu, gerekli durumda işitme cihazı seçimi ve işitme eğitimi konularında hizmet veriyoruz.

Koklear implant uygulamalarında adayların belirlenmesi, ameliyat öncesi ve sırasında ilgili testlerin yapılması, koklear implantasyon sonrası konuşma işlemcisinin düzenli olarak programlanması ile çocuk ve yetişkin hastalara dinleme ve konuşma eğitimleri veriyoruz.

Hastanemizde doğan her bebeğin işitmesinin normal olup olmadığı tarama testleriyle ölçülüyor. Bebek taburcu olmadan yapılan ilk tarama testinden geçemeyen bebeklere yeniden test yapılıyor ve işitmesinin durumu tam olarak tespit ediliyor. Bu konuda dünyaca kabul edilen standartlarla uyumlu olan bir program hastanemizde 2004 yılından bu yana uygulanıyor. Baş dönmesi, denge bozukluğu problemleriyle gelen hastalara ayırıcı tanıya yönelik VNG, kalorik test ve elektrofizyolojik testler uygulanıyor.

Çocuklara yapılan odyolojik değerlendirmelerde ise şu testler uygulanıyor:
  • Davranım testleri, VRA, COR, oyun odyometrisi, konuşma odyometrisi,
  • Akustik immitansmetri,
  • Otoakustik emisyon,
  • Elektro fizyolojik yöntemlerle işitme ve santral işitsel fonksiyonların incelenmesi (klik ve tonal ABR, ASSR, MLR, LVR, P300, MMN).

Yetişkinlere yönelik odyolojik değerlendirmeler ise şunlar:
  • Davranım odyometrisi,
  • Akustik immitansmetri (timpanometri, 3D timpanometri, akustik refleks ölçümü),
  • Otoakustik emisyon,
  • Beyin sapı davranım odyometrisi (ABR / BERA),
  • Santral işitsel fonksiyon testleri ( MLR, LVR, P300, MMN).

Bu değerlendirmelerin dışında her iki hasta grubumuz için uyguladığımız vestibüler değerlendirmeler de bulunuyor. Bu değerlendirmeleri şu başlıklar altında toplayabiliriz:
  • VNG (videonistagmografi),
  • VEMP (oküler ve servikal vestibüler uyarılmış miyojenik potansiyeller),
  • EcochG (elektrokokleografi),
  • Baş dönmesine yönelik egzersiz ve terapiler.

Ortopedi ve Travmatoloji

Bölümümüzde omuz ve dirsek eklemi çevresi hastalıkları, omurga yaralanmaları ve hastalıkları, çocuklarda doğuştan ve sonradan oluşan kas iskelet (uzun, yassı kemik ve omurga) sistemi bozuklukları, el ve el bileği hastalıkları, yaralanmaları ve mikrocerrahi, erişkin kalça ve diz eklem hastalıkları, spor yaralanmaları ve hastalıkları, ayak ve ayak bileği hastalıkları ve yaralanmaları, çocuklarda ve erişkinlerde yumuşak doku ve kemik tümörleri, deformite ve ekstremite uzatma, çocuklarda ve erişkinlerde kırık, çıkık vb. şikayetlerle ilgileniliyor.

Kalça ve Diz Eklemi Hastalıkları Birimi'nde; kalça ve dizin sadece artrit (eklem kireçlenmesi) hastalıkları değil, travma, osteonekroz ve önceki kalça diz protezi ameliyatlarına bağlı olarak gelişen her türlü ortopedik rahatsızlık (komplikasyonlar ve revizyon cerrahisi ) gibi en karmaşık durumlar başarıyla tedavi ediliyor. Eklem replasmanı (kalça diz protezi, artroplastisi) işlemler oldukça yüksek sayıda ve yüzde 90'ın üzerinde başarıyla yapılıyor. Ekibimiz, minimal invaziv teknikler ve yeni materyaller kullanarak total kalça protezi ve total diz protezi uygulamalarına yenilikçi yaklaşımlar konusunda uzmanlaşmış bir kadrodan oluşuyor.

Tedavi ettiğimiz kalça ve diz rahatsızlıkları arasında kalça ve diz eklemi çevresinde ağrı, şişlik, kitleler, hareket kısıtlılığı, ısı artışı, kıkırdak aşınması, doğuştan kalça diz eklem hastalıkları, Perthes hastalığı, kalça ve dizde görülen osteonekroz (aseptik nekroz), romatizmal hastalıklar, doğuştan kalça çıkığı, enfeksiyonlar, kalça eklemi sıkışma sendromu, kalça-diz eklemi dizilim bozuklukları, yaşla beraber eklem kıkırdağı yıpranmaları, kalça eklem içi kırıkları bulunuyor.


Onkolojik Ortopedi Birimi; kol, bacak, ayak, el, pelvis ve eklem çevresinde yerleşen iyi huylu ve habis tümörlerin tanı ve tedavisinde değişik disiplinlerin katılımıyla gerçekleşen tümör konseyi yardımıyla hastaya özel tanı ve tedavi hizmeti veriyor. Bu alan, yumuşak dokulardan ve kemiklerden kaynaklanan bütün tümörleri, aynı zamanda diğer organlardan kemiğe geçen tümörleri de (metastaz) içeriyor.


Spor Cerrahisi Birimi; atletik aktivite sonucu kas-iskelet sisteminde oluşabilecek her türlü rahatsızlığın önlenmesi, araştırılması ve tedavisiyle ilgileniyor. Bölümümüzde hem profesyonel sporculara hem de her yaş ve aktivite seviyesindeki amatör sporculara spor yaralanmaları için kapsamlı tedavi ve rehabilitasyon sunuluyor. Aynı zamanda beslenme ve diyet bölümü, endokrinoloji ve nöroloji gibi diğer bölümlerle işbirliği içinde genel sporcu sağlığına yönelik kapsamlı bir tedavi de sunuluyor. Diz, omuz, ayak bileği sorunlarının yanı sıra diğer ortopedi alt branşlarıyla koordineli olarak her türlü travma, omurga ve el yaralanmaları da spora en kısa sürede ve fonksiyon kaybı olmadan dönüş için özenle tedavi ediliyor.


Omuz ve Dirsek Cerrahisi Birimi’nde; söz konusu eklemler ve çevre yapılarla ilgili hastalıklar için cerrahi dışı ve cerrahi tedavileri uygulanıyor. Omuz ve dirseğin karmaşık anatomisi nedeniyle yaklaşım özel bir bilgi ve tecrübe birikimi gerektiriyor.


Ayak ve Ayak Bileği Cerrahisi Birimi; ayak bileği artriti, tendon disfonksiyonu/yırtılmaları, düz ayak deformasyonu, ayak deformitelerinde, her türlü kırık ve çıkıkta, diyabetik/Charcot deformitesi ve semptomatik ön ayak deformasyonu tedavisinde uzmanlaşmış kadrodan oluşuyor. Bölümümüzde fizyoterapistlerle yakın çalışarak, bu bozukluklar için en etkili non-operatif yönetim uygulanabiliyor. Cerrahi müdahale gerektiğindeyse ayak bileği artroplastisi, kompleks artrodez, artroskopik cerrahi, tendon rekonstrüksiyonu gibi ileri teknikler bölümüzde başarıyla gerçekleştiriliyor.


Omurga Cerrahisi Birimi’nde; çocukluk çağından ileri yaşlara kadar görülebilen tüm omurga rahatsızlıkları, alanında uzman ve deneyimli omurga cerrahlarımız tarafından değerlendirilip hastanın durumuna en uygun tedavi sunuluyor. Sunulan tedavi seçenekleri, minimal invaziv bir günlük cerrahi prosedürlerden bazı durumlarda kompleks spinal rekonstrüksiyonlara kadar çeşitlilik gösterebiliyor. Birimimizde servikal ve lomber disk replasmanı, mikroendoenskopik dekompresyon veya füzyon, kifoplastiler veya pediatrik ve/veya yetişkin deformasyonları için kompleks omurga cerrahisi gibi prosedürleri uygulayabilen, geniş bir eğitim ve deneyime sahip ekibimiz bulunuyor.


Ortopedik Travma Birimi; pelvis, bacak, ayak bileği, ayak ve omuz bölgesinin hem düşük enerjili travma (ev içi düşme, spor yaralanmaları) hem de yüksek enerjili travma (motorlu taşıt kazaları, yüksekten düşme, ateşli silah yaralanmaları) sonucu gelişen kırık, çıkık ve yumuşak doku yaralanmalarının tanı ve tedavisi için 24 saat boyunca kesintisiz hizmet veriyor. Ayrıca iyileşmemiş kırıklar veya yanlış iyileşmiş kırıkların tedavisi için ileri ve kompleks rekonstrüktif teknikler bölümüzde başarıyla uygulanıyor.


Pediatrik Ortopedi Birimimiz açısından problemlerin çözümünde deneyim kadar, diğer branşlar ve aileyle işbirliği içinde, büyüme tamamlanana kadar çocuğun takibi esas alınıyor. Çocuklarda görülen serebral palsi ve diğer nöromüsküler hastalıklar, Pes Ekinovarus (PEV- Clubfoot-Çarpık Ayak), yürüyüş bozuklukları ve deformiteler gibi rahatsızlar, çocuk kırıkları, konjenital diz çıkığı deneyimli çocuk ortopedisi ekibi tarafından en modern teknikler kullanılarak değerlendirilip tedavi ediliyor.

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi

Bölümümüzün uzmanlık alanlarını çeşitli dallara göre sıralayabiliriz.

  • Estetik Cerrahi:
    • Burun estetik ve fonksiyonel cerrahisi (rinoplasti, burun etleri, septum  cerrahisi vb.),
    • Göz kapağı, kulak, dudak, alın-yüz-boyun estetiği, bişektomi, 
    • Meme estetiği (büyütme, küçültme, dikleştirme, jinekomasti, meme başı estetiği vb.),
    • Gövde estetiği (karın germe, liposuction, postbariatrik 360 derece karın estetiği vb.),
    • Kol germe, uyluk germe (pantolon germe), kol ve bacaklara liposuction,
    • Genital estetik cerrahisi (labioplasti, kızlık zarı onarımı, vajen daraltma, penis cerrahisi),
    • Yağ enjeksiyonları (yüz, bacak şekillendirme, popo büyütme).
 
  • Cerrahi Olmayan Estetik İşlemler:
    • Botoks (kırışıklık, terleme, masseter, gülme botoksu, mezobotoks),
    • Dolgu (dudak, burun, çene, göz kapağı, yüz, el, genital vb.),
    • Mezoterapi (cilt yenileme, göz kapağı rengini açma, ışık dolgusu),
    • Dermaroller, lazer, plazma uygulamaları,
    • Kök Hücre, PRP.
 
  • Rekonstrüktif Cerrahi (sigortalar tarafından karşılanıyor):
    • Deri lezyonları (kistler, benler, siğiller, lipomlar, her türlü lezyon),
    • Deri kanserleri (melanoma, bazalioma, epidermoid kanser vb.),
    • Meme kanseri (meme rekonstrüksiyonu, implant, mikrocerrahi, latissimus dorsi, Diep),
    • Poland sendromu,
    • Yüz kemiklerinin ve çenenin kanserleri, tümörleri, saçlı deri tümörleri,
    • Doğumsal anomaliler (yarık dudak-damak, kraniyosinostozlar olarak tanımlanan kafatası anomalileri, kulak yokluğu, kepçe kulak, dev benler vb.),
    • El anomalileri (polidaktili, sindaktili vb.),
    • Hemanjiomlar, vasküler malformasyonlar, göz kapağı düşüklüğü, velofaringeal yetmezlik,
    • Yüz travmaları (yumuşak doku, yüz kemikleri kırıkları, çene kırıkları, alın, göz tabanı kırıkları),
    • Yüz felci tedavisi,
    • El ve tendon kesileri,
    • Duputren hastalığı, karpal tünel sendromu,
    • Yara bakımı, yara izlerinin düzeltilmesi, keloid, yatak yaraları, ayak ve bacak yaraları,
    • Vajina rekonstrüksiyonu, hipospadias, penis anomalileri,
    • Yanık tedavisi, yanık izlerinin ve kontraktürlerinin tedavisi,
    • Mikrocerrahi ile her türlü doku rekonstrüksiyonu (yüz, çene, meme, vajina, yemek borusu, el, kol, bacak, ayak vb.).

 

Hastalarımızın şikayetleri belli başlıklar altında toplanıyor.
 
Estetik Cerrahi:

  • Yüz yaşlanması ve yüz kırışıklıkları, deri sarkmaları, boyun sarkmaları, kaş düşmeleri, deri kalitesi azalması,
  • Gözkapağı problemleri, deri fazlalıkları, kırışıklıkları, kapak düşüklükleri,
  • Burun estetik ve nefes alma problemleri, daha önce yapılan ameliyatlara bağlı estetik ve nefes sorunları,
  • Dudaklarda asimetri, incelik, barkod çizgileri,
  • Kepçe kulak, kulak deformiteleri, kulak memesi yırtılması,
  • Memelerin küçüklüğü, büyüklüğü, sarkması, asimetrisi, meme başı anormallikleri, erkek memesi sarkması,
  • Doğum sonrası veya kilo verme sonrası karında çatlaklar, sarkmalar, fıtıklaşmalar,
  • Karında yağlanma artışı, kol ve bacaklarda, sırtta yağlanma artışı, basenlerde genişlik,
  • Poponun yetersiz olması, düzleşmesi, sarkması,
  • Mide ameliyatları sonrası meme, kol, yüz, boyun, bacak ve karında aşırı sarkmalar,
  • Cinsel organlarda yetersizlik, asimetri, şekil bozuklukları ve gevşemeler, kızlık zarı onarımı, penis büyütme.
 
Cerrahi Olmayan Estetik İşlemler:
  • Yüzde kırışıklıklar, kaz ayakları, barkod çizgileri, alında kırışıklıklar,
  • Göz kapaklarında morluklar, sarkmalar, torbalaşmalar,
  • Deri kalitesinde bozulmalar, yüzde lekelenmeler, izler,
  • Yüzde kalıcı çizgilenmeler, asimetriler, ameliyatsız burun estetiği istekleri,
  • Cinsel organları dolgunlaştırma isteği, renk açma,
  • Çene eklemi ağrısı, diş sıkma ve diş aşınmaları,
  • Aşırı terleme.
 
Rekonstrüktif Cerrahi (sigortalar tarafından karşılanıyor):
  • Deri lezyonları (kistler, benler, siğiller, lipomlar, her türlü lezyon),
  • Deri kanserleri (melanoma, bazalioma, epidermoid kanser vb.),
  • Meme kanseri sonrası meme ve meme başı yapılması,
  • Memenin yokluğu,
  • Yüz kemiklerinin ve çenenin kanserleri, tümörleri, saçlı deri tümörleri,
  • Çene eklemi problemleri,
  • Doğumsal anomaliler (yarık dudak-damak, kraniyosinostozlar olarak bilinen kafatası anomalileri, kulak yokluğu, kepçe kulak, dev benler vb.),
  • El anomalileri (polidaktili, sindaktili vb.),
  • Hemanjiomlar, vasküler malformasyonlar, göz kapağı düşüklüğü, velofaringeal yetmezlik,
  • Yüz travmaları (yumuşak doku travmaları, yüz kemiği ve çene kırıkları, alın, göz tabanı kırıkları),
  • Yüz felci tedavisi,
  • El ve tendon kesileri,
  • Duputren hastalığı, karpal tünel sendromu,
  • Yara bakımı, yara izlerinin düzeltilmesi, keloid, yatak yaraları, ayak ve bacak yaraları,
  • Vajina rekonstrüksiyonu, hipospadias, penis anomalileri,
  • Yanık tedavisi, yanık izlerinin ve kontraktürlerinin tedavisi,
  • Mikrocerrahi ile her türlü doku rekonstrüksiyonu ihtiyacı (yüz, çene, meme, vajina, yemek borusu, el, kol, bacak, ayak vb.).
  • Estetik cerrahi,
  • Rekonstrüktif cerrahi,
  • Tümör cerrahisi,
  • Mikrocerrahi,
  • El cerrahisi,
  • Ağız, çene ve yüz  cerrahisi,
  • Cerrahi olmayan estetik girişimler, hizmet verdiğimiz alt servisler olarak sıralanıyor.

Psikiyatri

Bölümümüz erişkin, çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları alanını kapsıyor. Depresyon, anksiyete bozukluğu, bipolar duygudurum bozukluğu, stres ile bağlantılı bedensel belirtiler, travma sonrası stres bozukluğu, dissosiyatif bozukluklar, yeme bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite, kişilik bozuklukları, cinsel işlev bozuklukları, kişiler arası ilişkilerde yaşanan sorunlar, aile ve evlilik psikiyatrisi, ileri yaş psikiyatrisi, şizofreni ve benzeri psikotik bozukluklar, erişkinde çocukluk çağı ruhsal travmalarına bağlı kompleks travma sonrası stres bozukluğu, bu alana giren rahatsızlıklar olarak öne çıkıyor. Bedensel hastalığı bulunan kişilerde yürütülen psikiyatrik tedavilerde bu hastalıkların tedavisi ile psikiyatrik tedavinin birbiriyle uyumlu biçimde yürütülmesine özen gösteriliyor.
 

Ruhsal belirtiler arasında iç sıkıntısı, uykusuzluk, istenmeyen düşünceler, takıntılar, insan ilişkilerinde problemler, öfke kontrolünde güçlük, kontrol edilemeyen davranışlar, konsantrasyon eksikliği ve motivasyon kaybı sayılabilir.

Bu gibi yakınmalar kronik özellik taşıyabileceği gibi panik nöbeti ya da depresyon atağı gibi  dönemsel de olabiliyor.

Ruhsal problemler kimi zaman bedensel yakınmalara (sinirsel tansiyon, strese bağlı bayılma, psikosomatik hastalıklar vb.) yol açabiliyor. Stres, kendini aşırı derecede yemeğe verme ve alkolizm gibi dolaylı belirtilerle de kendini ifade edebiliyor.

Çocuk ve ergenlerde ruhsal problemler öfke nöbetleri, beslenme ile ilgili sorunlar, kendine zarar verici davranışlar, okul ve eğitim sorunları ve uyum güçlükleriyle kendini gösterebiliyor. Erişkinde görülen anksiyete, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu ve dissosiyatif bozukluklar gibi birçok rahatsızlık, çocuk ve ergende de benzeri biçimde görülebiliyor.

Bölümümüzün uzmanları sadece bu gibi belirtilere sahip olanlara değil, insan ilişkileri ve çeşitli davranışsal ve ruhsal sorunlar yaratan psikolojik durumlar konusunda da danışmanlık veriyor.
 

  • Duygudurum bozuklukları (depresyon ve bipolar bozukluk),
  • Anksiyete (bunaltı) bozuklukları (panik ve yaygın anksiyete),
  • Psikotik bozukluklar (şizofreni ve diğer psikozlar),
  • Dikkat eksikliği ve hiperaktivite (çocukta ve erişkinde),
  • Ruhsal travma ile ilişkili dissosiyatif bozukluklar,
  • Travma sonrası stres bozukluğu,
  • Obsessif kompulsif bozukluklar,
  • Strese bağlı bedensel belirtiler (sinirsel tansiyon, psikolojik nedenle bayılma, psikosomatik hastalıklar vb.),
  • Ergenlik sorunları,
  • Yeme bozuklukları,
  • Erişkinde çocukluk çağı ruhsal travmalarına bağlı sorunlar,
  • Cinsel işlev bozuklukları,
  • Evlilik ve aile sorunları,
  • Hukuki ehliyet raporları, hizmet verdiğimiz alt servisleri oluşturuyor.

 Tedavi yöntemine göre;
  • İlaçla tedavi,
  • Bireysel psikoterapi,
  • Aile terapisi,
  • Evlilik terapisi,
  • Oyun terapisi (çocuk),
  • Davranış terapisi,
  • Bilişsel terapi,
  • Psikanalitik-psikodinamik psikoterapi,
  • Travma odaklı psikoterapi,
  • EMDR (Göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme) hizmetleri veriliyor.

Psikoloji

Psikolojik destek tedavisine başvuran danışanlarımızın kişilik yapısı, içinde bulundukları çevre ve yaşadıkları dönemsel ya da sürekli problemlerin üzerlerindeki psikolojik etkilerini ayrıntılı olarak değerlendiriyoruz. Bu değerlendirmeler;

  • Aile-çift terapileri,
  • Bilişsel davranışçı terapiler,
  • Cinsel terapiler,
  • Dinamik psikoterapiler,
  • EMDR (Göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme) terapisi,
  • Mindfullness temelli terapiler,
  • Psikometrik değerlendirmeler üzerinden konunun uzmanları tarafından yapılıyor.

Psikolojik destek, poliklinikten randevulu hastalar üzerinden olduğu gibi, yatan hastalarımıza yönelik düzenli görüşmeler aracılığıyla da sağlanıyor.
 
  • Cinsel işlev bozuklukları,
  • Duygudurum bozuklukları (depresyon, doğum sonrası depresyon vb.),
  • Kaygı bozuklukları (panik bozukluk, fobiler ve obsesif kompülsif bozukluk vb.),
  • Kişilik davranış bozuklukları,
  • Strese reaksiyon ve uyum bozuklukları (travma sonrası stres bozukluğu vb.) ve
  • Yeme bozuklukları şikayetleriyle doğrudan bağlantılıyız.

Bölümümüzün hizmet verdiği alt servisler şöyle:

  • Beslenme ve Diyetetik,
  • Genel Cerrahi,
  • Kadın Doğum,
  • Nöroloji,
  • Obezite cerrahisi,
  • Psikiyatri,
  • Psiko-onkoloji,
  • Sigara Bırakma Polikliniği
  • Tüp Bebek,
  • Üroloji.

Radyasyon Onkolojisi

Hizmet verdiğimiz alt birimler ve uygulamadaki yaklaşımlarımızı şöyle anlatabiliriz:

  • Yoğunluk ayarlı radyoterapi (IMRT) ve Volümetrik ark terapi (VMAT): Planlama yöntemi olan bu işlem, doz dağılımı ayarlanmasında gelinen son teknoloji olarak önem taşıyor. Çevredeki sağlıklı normal dokuların radyasyona maruz kalmasını en aza indirmek için amacı ile uygulanıyor. IMRT, vücuda tek büyük radyasyon ışını göndermek yerine, radyasyonu binlerce ince ışıncığa bölüyor ve milimetrik doğruluktaki bu ışıncıklar, vücuda birçok açıdan girerek kanserli bölgenin üzerinde kesişiyor. Böylece hedef bölgeye yüksek, çevresindeki sağlıklı dokuya ise düşük doz verilmiş oluyor. IMRT, daha kesin doğruluk gerektirdiği için planlama süresi uzuyor.
  • Stereotaktik radyocerrahi (SRS): Özellikke küçük boyutlu lezyonlara uygulanıyor. 3 Gy- 24 Gy (Gy, doz birimi) arasında değişen yüksek radyaoterapi dozlarının tek seferde veya fraksiyonel olarak uygulanmasını ifade ediyor. Yüksek görüntüleme teknikleri ile elde edilen bilgilerle hedef tümöre maksimum; çevresindeki normal dokulara ise minimum doz uygulamak için birçok farklı açıdan aynı merkeze yönelen ışın demetleri prensibine dayanıyor. Tedavi birden fazla uygulamada gerçekleştirilirse ‘stereotaktik radyoterapi’, tek seferde ise ‘stereotaktik radyocerrahi’ olarak  adlandırılıyor.
  • Stereotaktik beden radyoterapisi (SBRT): Radyocerrahi beyin dışında, bir organa yönelik yapılırsa ‘stereotaktik beden radyoterapisi’ olarak tanımlanıyor. Temel olarak çok yüksek dozların odaklanarak lezyona uuygulanması sağlanıyor.
  • 4 boyutlu bilgisayarlı tomografi simülatör: Merkezimizde bulunan Big Bore Onco BT cihazı, 16 kesit helisyel Bilgisayarlı Tomografi (BT) görüntüsü alan 4 boyutlu bir cihaz. Tümor LOC özelliği sayesinde tümörün lokalizasyonu radyasyon onkoloğu tarafından hızlı olarak belirleniyor ve tümörün koordinatları hareketli lazerlerle hasta üzerine gönderilerek tümörün merkezi işaretleniyor. BT cihazımız solunum ilişkili görüntüleme özelliği ile özellikle akciğer veya üst karın bölgesinde bulunan ve hastanın nefes alıp vermesi ile hareket edebilen tümörlerin görüntülenmesini ve hedef hacmin belirlenmesini sağlıyor.
  • Dört Boyutlu Radyoterapi (4DRT): Dört boyutlu Tomografi (4DCT), eşliğinde hedef hacmin belirlenmesinden sonra tedavi planlamasını kapsıyor. Merkezimizde solunum kontrollü ve dört boyutlu planlama ile hasta nefes alırken veya nefes verirken radyoterapi uygulanabiliyor. Küçük ve az hareketli tümörlerde tüm solunum fazlarında entegre tümör hacmi tedavi edilebiliyor.
  • Brakiterapi: Radyoaktif kaynakların geçici ya da kalıcı olarak hastalıklı hedef bölge içine ya da yakınına yerleştirilmesi uygulaması, brakiterapi (içeriden-internal) radyoterapi olarak adlandırılıyor. Geçici kaynaklar belli süre vücut içinde tutulduktan sonra çıkarılıyoro ve kalıcı kaynaklar belli süre sonunda aktivitesini yitiriyor. Brakiterapi bazen tek başına küratif ve bazen de radyoterapiyle birlikte kullanılarak kür oranını yükselten dünya tedavi protokollerinin standart bir radyoterapi yöntemi olarak biliniyor. Hastanemizdeki brakiterapi cihazı dünyada en çok tercih edilen HDR Brakiterapi cihazları arasında yer alıyor.
Radyoterapi, iyonlaştırıcı ışınların planlı, kontrollü, bölgesel ve belirlenen dozlarda kullanılmasını içeriyor. Kanser hastalarının yarısından fazlasında ihtiyaç duyulan tedavi yöntemlerinden biri olan radyoterapi küratif, adjuvan, palyatif ve profilaksi amacıyla uygulanıyor.

Radyasyon, doğrusal bir hızlandırıcı olan LINAC cihazları tarafından üretiliyor. Elektronlar, metal bir bariyere çarptırılıyor ve foton denilen güçlü X ışınları yaratılıyor. Işın şeklindeki fotonlar, 360 derece hareket eden bir portal üzerinden, tedavi masasındaki hastaya iletiliyor. Tek bir radyasyon uygulamasına “fraksiyon” deniyor.

Radyoterapi tümör üzerinde maksimum etki sağlarken, tümör etrafındaki sağlıklı dokuları korumayı hedefliyor. Bu nedenle dikkatli bir planlama gerektiriyor. Planlamanın ilk basamağı ise simülasyon işlemi. Hastanın tedavi sırasında sabit kalmasını sağlamak için kullanılan immobilizasyon cihazlarının test edilerek, tomografi kesitleri alınması olarak tanımlayabileceğimiz bu işlem, uygulanacak radyoterapinin provası sayılabilir. Simülatörden gelen veriler, tedaviye başlamadan önce uygun dozu hesaplamaya yardımcı oluyor.


 
Radyoterapi kanser ve birçok kanser dışı hastalığın tedavisinde kullanılan en önemli yaklaşımlardan biri ve tüm kanser vakalarının yarısından fazlasında kullanılıyor. Bazı vakalarda kemoterapi ile eş zamanlı uygulanması güvenli ve etkin bir yol olarak tercih ediliyor.

Özellikle akciğer, prostat, cilt kanseri, baş-boyun kanseri, erken evre Hodgkin hastalığı, non Hodgkin lenfoma veya serviks kanseri gibi bazı tip tümörlerin tedavisinde ilk tedavi yaklaşımı olabiliyor. Meme, endometrium, testis, mesane, tiroid, pankreas ve beyin kanserlerinin tedavisinde de, operasyonun ardından yaygın olarak kullanılıyor.

Rektum ve yumuşak doku kanserlerinde neoadjuvan radyoterapi uygulanmasına da sıkça rastlanıyor.

Pediatrik kanserlerde tedavi ise, multidisipliner yaklaşım ve kılavuzlar eşliğinde bireysel olarak değerlendirilerek oluşturuluyor.
Radyoterapinin olası yan etkileri birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Hastalarımıza doktoru tarafından tedavi süresince ve sonrasında oluşabilecek yan etkiler anlatılıyor. Yan etkilerin çok büyük bir bölümü tamamen geçici, tedavi sonrası kayboluyor. Ayrıca her yan etki için şikayetleri azaltabilecek ve hafifletecek ilaçlar kullanılabiliyor. Yan etkilerin tedavinin ve hastalığın gidişi ile ilgili kötü işaret değil, hemen herkeste izlenebilen geçici problemler olarak değerlendirilmesi gerekiyor.

Radyoterapi tedavi alanı içinde kalan sağlıklı hücreler de alınan tedaviden etkileniyor. Ayrıca, tedavi alanının yerleşimi ve genişliği de önemli; geniş alanlarda yan etkilere daha sık rastlanıyor. Günlük doz, toplam doz ve beraberinde kullanılan eş zamanlı ilaçlar, radyoterapinin yan etkilerini değiştirebiliyor. Performans ve yaş durumuyla radyoterapi uygulama seçim ve kalitesi yan etki profilini doğrudan ilgilendiriyor.

Ciltte görülen yan etkiler, doz artışıyla doğru orantılı ve tedavinin ileri dönemlerinde ortaya çıkıyor. Cilt dokusunun ince olduğu, katlandığı, yeterli hijyen ve havalanmanın güç olduğu kol altı, boyun, anüs, ağız içi gibi dokularda yan etki riski daha fazla. Güneş yanığı gibi hafif kızarıklıklarla başlayan yan etkiler, sulu ve açık yaralara dönüşebiliyor. Baş ve boyun bölgesi radyoterapisi dişleri etkileyebiliyor, dişlerde çürüme eğilimi artabiliyor. Bu nedenle düzenli diş hekimi kontrolü önem taşıyor. Ağız içi dokular radyasyona daha duyarlı olduğundan ağız içinde yaralar oluşabiliyor. Bu da ağız bakımına dikkat edilmesi gereğini gösteriyor. Tükürük üretiminin azalmasına bağlı olarak ağız kuruluğu, ağrılı yutma güçlüğü sıkça görülen durumlar arasında.

Ayrıca tat alma duyusu bozulabiliyor, boyun tedavisine bağlı cilt yaraları gelişebiliyor. Tedavi süresince alkol ve sigara, tahriş edici etkileri nedeniyle kullanılmamalı. İştah azalmasına bağlı etkiler, ses değişiklikleri, saç ve kıl dökülmesi, göğüs kafesi bölgesi radyoterapisine bağlı yutma zorluğu, bulantı ve kusma, halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı, kuru öksürük karşılaşılabilen yan etkiler olarak sayılabilir. Mide, üst ve alt karın bölgesi radyoterapisindeki olası yan etkiler arasında en fazla izlenen ise ishal. Mide krampları ve şişkinlik şikayetleriyle birlikte bulantı, kusma, iştah azalması ve kilo kaybı, idrar yaparken ağrı yakınmaları olabiliyor.

 
Radyasyon onkoloğu toplam tedavi gününü, tedavi sayısını ve verilecek olan radyasyon miktarını da içeren tedavi planını hazırlar. Ayrıca tedavi sırasında ortaya çıkabilecek tıbbi problemlerin belirlenmesi ve bu problemlerin giderilmesinden sorumlu olur.
 
Sağlıklı ve kanserli hücrelerin radyobiyolojik özellikleri nedeniyle yüksek doz radyoterapi genellikle bir seferde değil, parçalar halinde uygulanıyor. Bu durum tanıya göre değişmekle birlikte, tedavi için ortalama 4-8 hafta arasında bir süreç gerekiyor. Sürecin bu şekilde uzatılması vücudun radyasyonun etkilerini gidermesine olanak sağlıyor.
 
Radyoterapi alan bir hasta tanı, evre ve uygulama amacına göre 20 ile 78 Gy (1 Gy = 1 kg dokuda emilen 1 joule'lük enerji miktarı) arasında dozlarla tedavi edilebiliyor. Modern mamografi aygıtlarında film çekmek için maruz kalınan X-ışını dozunun 1 Gy’nin yaklaşık 10 binde biri olduğunu söylemek, uygulanan radyoterapinin boyutunun kavranmasını olanaklı kılabilir. Verilecek radyasyonun toplam dozu, günlük küçük dozlar halinde genellikle haftanın 5 günü uygulanıyor.
 
Doktor, radyoterapi teknikerleri ya da hasta yakınlarının radyoterapi uygulaması sırasında radyasyona maruz kalmamaları için oda dışına çıkmaları gerekiyor. Hasta odada yalnız olsa da kendisi oda dışındaki monitörden izleniyor. Çift yönlü dahili mikrofon sistemiyle iletişim kurabiliyor.
 
Hastalar tedavi süresince dışarıdan radyasyon uygulamasına bağlı ağrılı ya da acılı bir uygulamayla karşılaşmıyor. Yalnızca brakiterapi uygulamaları sırasında hissedilebilecek ufak sıkıntılar dışında herhangi bir fiziksel rahatsızlık duymuyorlar. Bunun yanı sıra, tedavi sürecinde karşılaşılabilecek yan etkiler nedeniyle oluşabilecek acı ve ağrı şikayetleri sorumlu doktorla paylaşıldığında, gereken tıbbi destek sağlanıyor.
 

Radyoloji

İnsan vücudunda ortaya çıkan hemen hemen tüm hastalıkların tanı, tedavi ve izlemi radyolojiyle yakından bağlantılı olduğundan, her tür hasta birimimize yönlendiriliyor. Amerikan Hastanesi'nde Manyetik Rezonans görüntüleme (MR), Bilgisayarlı Tomografi (BT), ultrasonografi (US), mammografi ve konvansiyonel röntgen gibi değişik görüntüleme tekniklerine göre uzmanlaşmışdoktorlarımız, aynı zamanda hastalıklara göre de kendi içlerinde bilgi ve tecrübelerine göre ayrılıyor. Tıbbi görüntüleme kalitesinde çok önemli rol oynayan teknisyenlerimiz de doktorlarımız gibi çalıştıkları görüntüleme tekniklerinde uzmanlaşmıştır. Bu sayede görüntüleme teknikleri etkin ve güvenli bir şekilde kullanılırken, hastaların spesifik problemlerine de doğru bir şekilde yaklaşılıyor. Bölümün kapsadığı uzmanlık alanları arasında beyin ve santral sinir sistemi hastalıkları, kas iskelet sistemi hastalıkları, meme hastalıkları, prostat ve üriner sistem hastalıkları, karaciğer, safra yolları ve pankreas hastalıkları, akciğer hastalıkları, kardiyovasküler sistem hastalıkları, tiroit ve diğer endokrin organ hastalıkları da bulunuyor.

Alt servislerimizi şöyle sıralamak mümkün: 

  • Tanısal Görüntüleme: Konvansiyonel röntgen filmi, ultrasonografi, Bilgisayarlı Tomografi, Manyetik Rezonans görüntüleme, mamografi, anjiyografi.
  • Girişimsel Radyoloji: Damar patolojilerine yönelik, damar dışı organlara yönelik, sinir sistemi damarsal patolojilerine yönelik, onkolojik girişimsel radyoloji.  

Romatoloji

İltihaplı romatizmal hastalıklarda;

  • Kristal artritleri (gut, yalancı gut),
  • Romatoid artrit,
  • Ankilozan spondilit,
  • Reaktif artritler,
  • Bağ dokusu hastalıkları, (sistemik lupus eritematozus, sistemik skleroz, polimiyozit, dermatomiyozit),
  • Vaskülitler (Behçet hastalığı, temporal arterit/dev hücreli arterit,Takayasu hastalığı vb.) ve
  • Ailevi Akdeniz ateşi, uzmanlık alanımıza giriyor.
 
İltihapsız romatizmal hastalıklarda ise;
  • Fibromiyalji,
  • Artroz (halk arasında “kireçlenme” diye bilinen bir tür romatizma),
  • Yumuşak doku romatizmaları,
  • Osteoporoz (kemik erimesi) gibi rahatsızlıkların tedavisi bölümümüzce yapılıyor.
  • Artrit (eklemde şişlik, kızarıklık, ağrı, ısı artışı, hareket kısıtlılığı),
  • Sabahları daha yoğun hissedilen eklem ağrısı, bel ağrısı,
  • Eklemlerde (özellikle ellerde ve ayaklarda) hareketsizlikle artan ağrı,
  • Sabah tutukluğu, katılık,
  • Tekrarlayan ağız yaraları, genital bölgede yaralar,
  • Cilt döküntüleri,
  • Deride güneş duyarlılığı,
  • Sebepsiz tekrarlayan ateş ve karın ağrıları,
  • Soğuk havalarda ortaya çıkan parmaklarda beyazlanma, morarma,
  • Saç dökülmesi,
  • Ağız ve göz kuruluğu,
  • Halsizlik, kilo kaybı, ateş,
  • Gözde tekrar eden kızarıklık, batma,
  • Ani görme problemleri,
  • Kas güçsüzlüğü (merdiven inip çıkarken, oturup kalkarken),
  • Kuru öksürük, nefes darlığı ve
  • Genç yaşta pıhtı oluşumu şikayetleri, bölümümüze başvuru nedenleri arasında yer alıyor.
Romatizmal hastalıkları teşhis sürecinde hastanın şikayetleri ve muayenesi çok önemlidir. Bunlara dayanarak istenilecek testler, görüntülemelerle ilgili karar alınır.

Genel kan testlerinin yanı sıra, özel romatolojik testler (antikorlar) de istenir. Şikayete göre görüntüleme de istenebilir.  Bu basit bir röntgen de olur, duruma göre MR, BT veya ultrason da olabilir. Damar tuttulumu düşünüldüğü takdirde anjio da yapılır. Bazen PET-BT de romatizmal hastalık teşhisinde ve başka hastalıkları dışlamada rol oynar. Gene bazı durumlarda teşhis için ve tutulumun derecesini ve türünü belirlemek amaçlı biyopsi de istenilebilir.

Sigarayı Bırakma Merkezi

Sigara dumanı, 7.000'den fazla zehirli ve kanser yapıcı özelliği bulunan kimyasal madde içeriğinden dolayı, her yıl 7 milyondan fazla insanın ölümüne neden oluyor. Bu kayıplar dünyada önlenebilir ölümlerin başında geliyor. Tütün ürünleri, aktif ve pasif içicilik dolayısıyla sağlığa sayısız olumsuz etki yapıyor. Sigara akciğer kanserine bağlı ölümlerin yüzde 90’ının nedeni olarak biliniyor. Sigara içenlerde kalp krizi geçirme riski 10 kat artarken, kan dolaşımı ve damarlar üzerine olumsuz etkilerinden dolayı felç riski de yükseliyor. Akciğerlerde kronik bronşit ve amfizem (KOAH) gibi nefes darlığı ile yaşam kalitesini ve yaşam süresini düşüren hastalıklara yol açıyor.

Bunlara ek olarak, sigara ağız, dil, gırtlak, yemek borusu, pankreas, mesane, böbrek, prostat, rahim ağzı, kolon ve karaciğer kanseri gelişimi için ciddi risk yaratıyor.

Sigara kullanılması kadınlarda düşük yapma, erken doğum, düşük ağırlıklı bebek doğumu; erkeklerde ise kısırlık ve iktidarsızlığa neden oluyor. Araştırmalara göre, sigara içen her 3 kişiden biri, beklenen yaşam süresinden önce hayatını kaybediyor.
 
Sigarayı bıraktıktan sonraki 20. dakikada kalp hızı ve tansiyon normalleşir. 1. günde kalp krizi riski azalır, 2. haftada kan dolaşımı düzelir, 3. ayda akciğer fonkisyonları iyileşmeye başlar. 1. yılda kalp hastalığı riski, 10. yılda akciğer kanseri riski yarıya iner ve 15. yılda kalp hastalığı riski, içmeyenlerle eşitlenir.
Dünyada her 6 saniyede bir kişi sigaraya bağlı nedenlerden hayatını kaybediyor. Bu yılda ortalama 5.4 milyon kişi anlamına geliyor. Gidişat durdurulamazsa 2005-2030 yılları arasında 175 milyon kişinin sigaraya bağlı nedenlerle yaşamını kaybedeceği belirtiliyor. Ülkemizdeki rakamlara gelince, her yıl 85.000 kişi aktif içiciliğe bağlı olarak yaşamını kaybediyor. Pasif içicilik de yılda 15.000 kişinin ölümüne neden oluyor. Ülkemizde 252.000'i çocuk olmak üzere, 14.5 milyon kişi her gün tütün kullanıyor.

Sigarada bulunan 7.000 maddenin 2.000'i zehirleyici, 70’i kanser yapıcı özellik taşıyor.

Bu maddelerden nikotin, bağımlılık yapıyor. Özellikle sigara içilmesini izleyen 10 saniye içinde  yanaktan emilen nikotin, beyne ulaşıyor ve bedensel ve davranışsal bağımlılık döngüsünü başlatıyor. Bağımlılık hızla gelişiyor, sadece 100 kez sigara içmek yeterli oluyor.

Sigara, her 10 kanser ölümünün 9’undan, 10 akciğer ölümünün 6’sından ve her 10 kalp damar hastalığı ölümünün 3’ünden sorumlu tutuluyor.
 
Pasif sigara içiminden süzülen duman, solunan dumandan daha fazla zehirli. Bu dumandan en çok çocuklar etkileniyor. Bu çocuklar kronik akciğer hastalıkları, tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonları yaşıyor.
 

Sigaranın güvenli dozu yok. Tek önerimiz tütün ürünlerinin hiçbir şekliyle kullanılmaması. Bu çerçevede sigara endüstrisinin yeni ürünleri olan elektronik sigara ve ısınan ama yanmayan IQOS ürünleri ana hedefin gençler olduğu yeni bir pazarlama aracı. Sağlığa zararlı olduğu kanıtlanan tütün ürünlerine yönelik bağımlılığın "daha az zararlı" diyerek sürmesi için kullanılan ürünler olarak dikkat çekiyorlar. Bu ürünler sigarayı bırakmak için bir alternatif olarak düşünülmemeli. Çünkü elektronik sigaranın, sigara içmenin görüntü ve davranışını taklit eden, içeriğinde akciğer sağlığına olumsuz etkileri olan kanserojen ve uçucu organik bileşenlerin bulunduğunu, bağımlılık yapan bir ürün olduğunu unutmamak gerekiyor.
 

Sigara alışkanlığı sonlandırılabilir. Kişinin kendi isteğiyle başlayan sigara bırakma eylemi, medikal ve motivasyonel destekle tamamlanıyor. Fizyolojik ve davranışsal yoksunluk belirtilerinin gözleneceği ilk 7-15 gün içinde kişiyi bilgilendirici, destekleyici ve cesaretlendirici yardım sunmak çok değerli. Bu desteğin kişinin ihtiyaçlarına ve endişelerine göre yapılandırılması, sigara bırakma eyleminin kalıcı olmasını sağlıyor. Yapılan araştırmalar, her 10 kişiden 7’sinin sigara bırakmayı düşündüğünü gösteriyor. Bu kişilerin yarısı ise bırakmayı her yıl deniyor. Gerekli zamanda, uygun desteğe ulaşamayan kişilerin sigarayı bırakmayı izleyen 1. yılda yeniden sigara kullanmaya başladığı gözleniyor. Aslında sigarayı bırakacak kişi fizyolojik bağımlılığın getirdiği yoksunlukla baş etmeyi öğrenip psikolojik bağımlılığın getirdiği alışanlıklarını fark edebilirse, sigarayı bırakmada kendi sürecini olumlu olarak tamamlayabilir.
 

Entegre Hasta Bakımı (Servıce Lıne)

Service Line yönetim modeli, iş akışlarını ve algoritmaları düzenleyerek hasta bakımında standardizasyonu kolaylaştırmayı hedefliyor. Hasta yatış süreleri, komplikasyon oranları, taburculuk sonrası geri yatış istatistikleri gibi verileri takip eden birimimizde, bu bilgilerin tümünden anlamlı sonuçlar çıkarılması sağlanıyor. İdari konularda otonomi sahibi olan departmanların ekipman, personel, pazarlama gibi istekleri, ikili yönetim sayesine daha hızlı çözümlenerek çalışan memnuniyetinin artırılması hedefleniyor.

Line’a bağlı çalışan tıbbi ve idari personele sistemin ve herkesin ayrıntılı rolleriyle sistemde fark yarattığını anlatılması ile aidiyet duygusunun pekiştirileceği de düşününülüyor. Line’daki süreci ve kazanımları şu noktalar üzerinden özetleyebiliriz:
  • Hasta bakım süreçlerinde akış bütünlüğü,
  • Hasta odaklılık,
  • Hastalarımızın farkındalık artışı ve sürece dahil edilmesi,
  • Hasta bakımında standardizasyon,
  • Tabuculuk sonrası takip,
  • Line Direktörü ve Operasyon Yöneticisi ile ikili yönetim,
  • Sürekli kalite gelişim odaklılık,
  • Dijital Dönüşüm ile hastalarımızın tıbbi sonuçlarını takip,
  • Mali ve tıbbi süreçlerin data analizi,
  • İndirekt finansal fayda.

Uyku Bozuklukları Ünitesi

Sağlıklı bir uyku için gereken tüm durumlar, bölümümüzün uzmanlık alanında değerlendiriliyor. Kulak-Burun-Boğaz, göğüs hastalıkları, nöroloji, psikiyatri, kardiyoloji ve iç hastalıkları bölümleriyle birlikte hastalarımıza kapsamlı tanı ve tedavi olanağı sağlıyoruz.

  • Horlama,
  • Uyku apnesi (uykuda nefes durması),
  • Insomnia (uykuya dalma veya sürdürmede güçlük),
  • Parasomniler (uyurgezerlik, diş gıcırdatma, gece terörü),
  • Vardiyalı çalışanlarda görülen uyku bozuklukları,
  • Sirkadiyen uyku ritm bozuklukları (uyku saatlerinin geceden gündüz saatlerine kaymasıyla ortaya çıkan uyku bozuklukları),
  • Kol ve bacaklarda uykuda ortaya çıkan istemsiz hareketlerle seyreden hastalıklara bağlı şikayetler, bölümümüze başvuru nedeni oluyor.

Yardımcı Üreme Teknikleri Ünitesi (IVF)

Hastalarımız korunmadığı halde gebe kalamama, tekrarlayan tüp bebek denemelerinde gebe kalamama, tekrarlayan düşükler, embriyonun tutunmaması, yumurta/sperm azlığı veya hiç olmaması, polikistik over sendromu, varikosel, ereksiyon veya boşalamama problemleri, vaginismus, kalıtımsal genetik hastalıklar, rahim şekil bozuklukları, rahim içi yapışıklıklar nedeniyle Üreme Endokrinolojisi ve Tüp Bebek Bölümümüze başvuruyor.
 

Üreme Endokrinolojisi ve üremeye  yardımcı yöntemlerde;

  • Tüp bebek,
  • Mikroenjeksiyon,
  • Aşılama,
  • Cerrahi sperm elde etme yöntemleri (PESA, TESE),
  • Embriyoda genetik tarama veya tanı,
  • Kanser tedavileri öncesi veya yumurta sayısını tehdit eden durumlarda doğurganlığı koruyucu ameliyatlar, yumurta, sperm veya embriyo dondurma,
  • Rahim şekil bozuklukları ve rahim duvarı problemlerinin (yapışıklık, miyom, polip) üç boyutlu ultrasonografiyle tanı ve tedavisi yapılıyor.

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi

Yenidoğan yoğun bakıma yatan medikal sorunu olan bebeklerde ventilasyon (makine ile solunum), parenteral/enteral nutrisyon (damardan veya ağızdan değişik beslenme şekilleri), enfeksiyonlara yönelik önlemler ve tedavilerin yanı sıra cerrahi sorunları olan bebeklere de bakım veriliyor.
 
Prematüre doğuma bağlı sorunlar yanında solunum sıkıntısı, hiperbilirubinemi (yenidoğan sarılığı), enfeksiyon, beslenme sorunları, cerrahi müdahale gerektiren durumlar bölümümüzle doğrudan bağlantılı şikayetleri oluşturuyor.
 
• Hastabaşı transfontanel ultrasonografi,
• Fonksiyonel ekokardiografi,
• Amplitüd EEG monitorizasyon,
• Hipoksik bebeklerde soğutma,
• Total parenteral beslenme uygulamaları,
• Mekanik ventilatör ile solunum desteği,
• Fototerapi uygulamaları hizmet verdiğimiz alt servisleri oluşturuyor.

 

Evde Sağlık

Evde bakım gerektiren hastalar için iç hastalıkları, nöroloji, fizik tedavi ve rehabilitasyon, genel cerrahi de dahil olmak üzere tüm uzmanlık dallarında hastane dışı yapılabilecek muayene ve işlemler bölümümüz tarafından planlanıyor.

Evde sağlık hizmetleri, hastane tedavisi gerektirmeyen kronik hastalığa sahip, yakın tıbbi bakıma muhtaç, kısa süreli akut tedavi ihtiyacı olan, yatağa bağımlı, rehabilitasyon gereken hastalar gibi birçok hasta grubunu içerir. Bu nedenle her geçen gün artan bir hasta spektrumuna sahiptir. Felç geçirmiş birisi, demansı olan bir yaşlı hasta, ortopedik ameliyat geçirmiş rehabilitasyon hastası, evde bakıma ihtiyaç duyanlara örnek olarak verilebilir.

  • Yoğun bakım hemşirelik hizmetleri,
  • Kanserli hastaların genel takibi,
  • Ağrı tedavileri,
  • Pansuman, idrar kateteri, NGT, yara ve  stoma bakımı gibi hizmetler,
  • Geriatrik hastaların takibi,
  • Postoperatif hastaların tedavi ve takipleri,
  • Yeni doğan hizmetleri,
  • Fizik tedavi, rehabilitasyon, konuşma ve uğraşı terapileri,
  • Enjektabl (iğneyle verilmeye elverişli) tedavilerin uygulanması,
  • Kan alma ve laboratuvar tetkikleri,
  • Evde görüntüleme (USG ve röntgen),
  • Evde uyku tetkikleri,
  • EKG ve EEG gibi uygulamalar,
  • Terminal dönem hasta bakımı,
  • Kuadriplejik (kolları ve bacakları ile gövdesi felçli hasta), hemiplejik (vücudunun sağ ya da sol yarısında felç görülen hasta) ile diğer nörolojik hastaların bakımı ve takibi,
  • Demansı olan hastaların bakım ve tedavileri,
  • Yatağa bağımlı hastaların bakımı ve tedavileri hizmet verdiğimiz alt servisleri oluşturuyor.

Evde Sağlık

Evde bakım gerektiren hastalar için iç hastalıkları, nöroloji, fizik tedavi ve rehabilitasyon, genel cerrahi de dahil olmak üzere tüm uzmanlık dallarında hastane dışı yapılabilecek muayene ve işlemler bölümümüz tarafından planlanıyor.

Evde sağlık hizmetleri, hastane tedavisi gerektirmeyen kronik hastalığa sahip, yakın tıbbi bakıma muhtaç, kısa süreli akut tedavi ihtiyacı olan, yatağa bağımlı, rehabilitasyon gereken hastalar gibi birçok hasta grubunu içerir. Bu nedenle her geçen gün artan bir hasta spektrumuna sahiptir. Felç geçirmiş birisi, demansı olan bir yaşlı hasta, ortopedik ameliyat geçirmiş rehabilitasyon hastası, evde bakıma ihtiyaç duyanlara örnek olarak verilebilir.

  • Yoğun bakım hemşirelik hizmetleri,
  • Kanserli hastaların genel takibi,
  • Ağrı tedavileri,
  • Pansuman, idrar kateteri, NGT, yara ve  stoma bakımı gibi hizmetler,
  • Geriatrik hastaların takibi,
  • Postoperatif hastaların tedavi ve takipleri,
  • Yeni doğan hizmetleri,
  • Fizik tedavi, rehabilitasyon, konuşma ve uğraşı terapileri,
  • Enjektabl (iğneyle verilmeye elverişli) tedavilerin uygulanması,
  • Kan alma ve laboratuvar tetkikleri,
  • Evde görüntüleme (USG ve röntgen),
  • Evde uyku tetkikleri,
  • EKG ve EEG gibi uygulamalar,
  • Terminal dönem hasta bakımı,
  • Kuadriplejik (kolları ve bacakları ile gövdesi felçli hasta), hemiplejik (vücudunun sağ ya da sol yarısında felç görülen hasta) ile diğer nörolojik hastaların bakımı ve takibi,
  • Demansı olan hastaların bakım ve tedavileri,
  • Yatağa bağımlı hastaların bakımı ve tedavileri hizmet verdiğimiz alt servisleri oluşturuyor.

Hemşirelerimiz

Hasta bakımı ve güvenliğiyle ilgili gelen geri bildirimlerle doğrudan bağlantılıyız.
  • Hemşirelik,
  • Ebelik,
  • Acil Tıp Teknisyenliği,
  • Paramedik,
  • Uyku Teknisyenleri,
  • Monitör/Kardiyoloji/sterilizasyon teknisyeni,
  • Perfüzyonist,
  • Anestezi Teknisyenliği bölümlerini kapsıyor.
Hemşirelik hizmetlerine bağlı tüm çalışanlar işe başladıktan sonra teorik ve pratik olarak klinikte karşılaşacakları uygulamalar konusunda oryantasyon eğitimine katılırlar. Tıbbi çalışanların tamamına temel yaşam desteği eğitimi verilir ve yılda bir kez güncelleme eğitimleri tekrarlanır. Bu eğitimler dışında bölüme özgü eğitim ve seminerler düzenlenmektedir.
 
Her yıl Koç Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ve SANERC (Semahat Arsel Hemşirelik Eğitim ve Araştırma Merkezi) ile birlikte Hemşirelik Haftası için bilimsel bir kongre düzenliyoruz. Yaptığımız bu etkinliğe ulusal ve uluslararası alanın önde gelen isimleri konuk olarak davet ediliyor. Böylece ülkemizin çeşitli bölgerindeki meslektaşlarımızın bilgilerinin güncel tutulmasına katkı sağlıyoruz.
Türkiye’de modern anlamdaki hemşirelik 1. Dünya Savaşı'ndan sonra başlamıştır. Türkiye’de hemşirelik eğitiminde önemli bir yeri olan Amiral Bristol Hemşirelik Okulu, 20 Mayıs 1920 yılında öğretime açılmış ve Türkiye’nin ilk hemşire okulu olma ünvanını almıştır. Amerikan Hastanesi de 1920 yılında okulla birlikte açılmış ve okulun uygulama alanı olarak değerlendirilmiştir.

Açılışında öğrenim süresi 2 yıl 6 ay olarak düzenlenmiş, program 1929'da 3 yıla, 1957'de ise 4 yıla çıkarılmıştır. Okul, hemşirelik alanında lider hemşireler yetiştirmiş, açılacak olan diğer okullara da örnek olmuştur. Hemşirelik okulunun 1923 yılındaki 5 kişilik ilk mezunları arasında yer alan Sayın Esma Deniz hocamız, 1943 yılında Türk Hemşireler Derneği’ni kurarak 19 yıl boyunca başkanlığını yürütmüş, derneği 1949 yılında Uluslararası Hemşireler Birliği'ne faal üye olarak kabul ettirmiştir. Amerikan Hastanesi, lider bir hemşire ve kadın haklarının yılmaz bir savunucusu olarak Sayın Esma Deniz ile hep gurur duymuştur. Amerikan Hastanesi'nin ilk Hemşirelik Hizmetleri Müdürü, aynı zamanda Hemşirelik Okulu’nun da ilk müdürü olan Anna Rothsock’tur.
Hastanemiz kuruluşundan bugüne kadar toplumun sağlık gereksinimlerine uyumlu, genel olarak hemşireliğin odağında bütüncül sağlık kavramına dayanan hümanist bir anlayışla hasta bakımını devam ettirmiştir. Kuruluşundan bugüne kadar hemen hemen tamamı yabancı olan hemşire yöneticiler Kuzey Amerika standartlarını rehber alarak hemşirelik bakımının gelişmesine büyük katkı sağlamışlardır. Hemşirelik hizmetleri müdürlerinin pek çoğu Amiral Bristol Hemşirelik Okulu (1920-1999) ve hastanenin müdürlüğünü birlikte sürdürerek okul-hastane işbirliğini sağlamışlardır.

Aklını kullanan, analitik düşünme yetisine sahip, kendine güvenen ve güvenilen, topluma ve bireye danışmanlık eden, insan haklarına, bireyselliğe ve diğer kültürlere saygılı, hemşirelik biliminin gelişimini daha ileri düzeylere taşıyan 2000’li yılların hemşirelerini yetiştirmek üzere 1999 yılında Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu kurulmuştur.

Vehbi Koç Vakfı’nın hemşirelik mesleğine katkıları 1974 yılında Hemşirelik Fonu’nun kurulmasıyla başlamıştır. Hemşirelik Fonu, o tarihten günümüze kadar düzenlediği konferans ve seminerlerin yanı sıra hazırladığı yayınlar ve ders kitaplarıyla hemşirelerin sürekli eğitimine katkıda bulunmuş, 2000’in üzerinde hemşirelik bölümü öğrencisine eğitim bursu sağlamıştır. 1992 yılında SANERC (Semahat Arsel Hemşire Eğitim ve Araştırma Merkezi) kurulmuş, günümüze kadar gerek yurtiçi gerek yurtdışında kurs, eğitim, sempozyum ve kongrelerle hemşirelere önemli katkılar sağlanmıştır.

Günümüz Türkiyesi'nde hemşirelik bir kadın mesleği kimliğinden arınmış, erkekler de hemşirelik mesleğine adım atarak mesleğe farklılık ve zenginlik katmışlardır. Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Semahat Arsel, maddi ve manevi desteğiyle hemşirelik mesleğinin gelişmesine, güçlenmesine her zaman katkı sağlamış ve sağlamaya devam etmektedir. Amerikan Hastanesi hemşireleri ve tüm hemşireler adına Sayın Semahat Arsel’e sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.
Erişkin ve çocuk ayaktan ve yatan hasta servisleri, Acil Servis, ameliyathane, koroner ve erişkin yoğun bakım üniteleri ve tüm tıbbi alanlarda hizmet veriyoruz.
Bodrum Amerikan Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri olarak, İnsan Kaynakları yönetiminde işe alım ve terfi sürecinde önemle göz önünde bulundurduğumuz özellikler şunlardır:
  • Çağdaş hemşirelik felsefesi ve kavramlarını benimsemek,
  • Kurumun ve hemşirelik hizmetlerinin misyon, vizyon ve değerlerine, politika ve kurallarına sahip çıkıp bunları sorumluluğu altındaki çalışanlara da benimsetebilmek,
  • Kurumun ve hemşireliğin imajını olumlu yönde geliştirme konusunda sürekli çaba göstermek, çalışma arkadaşları ve sorumluluğu altındaki personele yaklaşımları, sözel ya da sözsüz iletişim yollarıyla rol modeli olabilmek,
  • Kaliteli bireyselleştirilmiş ve şefkatli hemşirelik bakımının sağlanmasında istekli, heyecanlı olmak, emeğini sakınmayacak biçimde sorumluluk alabilmek, projeler geliştirebilmek ve bunun için mesleki literatürü yakından izleyebilmek,
  • İletişimi güçlü, dışa dönük, diğer sağlık ekibi üyeleri ve çalışma arkadaşlarıyla olumlu ilişkiler kurmak ve sürdürebilmek,
  • Takım çalışmasına yatkın, liderlik özelliklerine sahip, hastane üst yönetiminin temsilcisi olarak görev yapmak, sorumluluğu altındaki personelin sorun ve yakınmalarını birim içinde çözebilmek, çözemediklerini uygun şekilde ve önerileriyle birlikte raporlayabilmek,
  • Mantıklı ve objektif kararlar verebilmek, kendini ve çalışma arkadaşlarını sürekli geliştirmeye çalışmak.
Sağlık birimlerinin tüm dallarında bilgi düzeyi gittikçe artmakta, sağlık ve bakım hizmetlerini sunma yöntemleri hızla değişmektedir. Hemşirelik hizmetlerinde dinamizmi yakalamak için hemşirelerin de kendilerini sürekli yenilemeleri zorunlu olmaktadır.

Tüm profesyonel mesleklerde olduğu gibi, hemşirelikte de eleştirel düşünme gücü hemşirelik uygulamalarının temel öğelerinden biridir. Hemşirelik bakımının içeriğine ve niteliğine dinamiklik kazandıran eleştirel düşünme becerisinin yeterliliği hizmette kaliteyi ve etkinliği yükseltir.

Hemşirelerimizin hasta odaklı ve performansa dayalı yönetim ve hizmet anlayışını oluşturabilmeleri, sağlık bakımını koordine edebilmeleri ve temel sağlık hizmetini yürütebilmeleri için gereksinim duyulan her türlü eğitim desteği, fırsat eşitliği ilkesi doğrultusunda hemşirelik hizmetleri yönetimi tarafından desteklenmektedir.

Hastanemizde eğitimlerin programlanması, yürütülmesi ve değerlendirilmesi profesyonel eğitim ve gelişim hemşirelerimiz tarafından yapılmaktadır. Hemşirelik bölüm yöneticileriyle yapılan görüşmeler, anketler, yeni cihaz ve ekipman kullanımı, beklenmedik olay bildirimleri, araştırmalar ve eğitime katılacak hemşirelerin de fikir ve görüşleri alınarak eğitim hedefleri belirlenmekte, eğitim takvimi oluşturulmakta, bu takvime göre eğitimler organize edilip gerçekleştirilmekte ve kayıtları tutulup değerlendirmeleri yapılmaktadır.
  • Oryantasyon ve Hizmet İçi Eğitimleri
  • Temel Hemşire Oryantasyon Programı Sertifika Programları
  • CPR (Temel Yaşam Desteği)
  • CPR Yenileme
  • ACLS (İleri Yaşam Desteği)
  • ACLS yenileme
  • Temel EKG
  • Yoğun Bakım Hemşireliği Sertifika Programı (SANERC)
  • NRP (Neonatal resüsitasyon) Eğitimi (Sağlık Bakanlığı)

Temel Oryantasyon Programları
Teori ve uygulama bölümlerinden oluşan 2 haftalık bir programdır. İnsan Kaynakları Bölümü tarafından genel oryantasyon programına katılmış olan hemşireler, Temel Hemşire Oryantasyon Programı’na alınır. Program içeriğinde hemşirelik uygulamaları, CPR, enfeksiyon ve izolasyon yöntemleri, cihaz kullanımları, hasta güvenliği ve iletişim gibi konular yer almaktadır. Program başlamadan önce ve program bitiminde sınav uygulanır.

Program sonunda uygulanan sınavda başarılı olan hemşirelerimize “Temel Hemşire Oryantasyon Programı Katılım Belgesi” verilir. Temel Hemşire Oryantasyon Programı içerisinde bir günlük teori ve uygulama bölümünden oluşan Temel Yaşam Desteği (CPR) eğitimi verilir. Bilgiler güncellendiğinde ve yılda bir defa CPR resertifikasyon eğitimi verilir. Temel Hemşire Oryantasyon Programı’nı tamamlamış olan hemşireler çalıştıkları alanlar doğrultusunda zorunlu ve özel birim eğitimlerini tamamlarlar.

Bölüme Özgü Oryantasyon Programları
  • Acil Hemşireliği Oryantasyon programı    
  • Yoğun Bakım Hemşireliği eğitim programı     
  • Gastro enteroloji Hemşireliği eğitim programı     
  • Merkezi Sterilizasyon Ünitesi eğitim programı     
  • NICU     
  • Pediatri Hemşireliği eğitim programı     
  • Ameliyathane Hemşireliği eğitim programı

CPR (Temel Yaşam Desteği)
Bir günlük teori ve uygulamalı bölümden oluşan bir eğitimdir. CPR bilgileri güncellendiğinde ve/veya yılda bir CPR resertifikasyonları tekrarlanır. Program başlamadan önce ve program bitiminde sınav yapılır. Sınavda başarılı katılımcılara CPR Eğitim Programı Katılım Belgesi verilir. Sadece hemşirelerimize değil hastanede hastayla beraber çalışan tüm sağlık personeline de bu eğitim verilir (laborant, fizyoterapist, solunum terapisti, radyoloji teknisyenleri vb.).

ACLS (İleri Yaşam Desteği) Eğitimi ise Yoğun Bakım, Acil Servis, Kateter Laboratuvarı gibi bölümlerde çalışan hemşirelerimize verdiğimiz 1 günlük teori ve 1 gün uygulama bölümünden oluşan bir eğitimdir.

TEKG (Temel Elektrokardiografi Eğitimi)
Monitör izlemi gerektiren bölümlerde çalışan hemşirelerimize ve monitör teknisyenlerimize verdiğimiz 5 günlük bir eğitimdir.

Eğitimin ana başlıkları şunlardır:
  • Kalbin anatomisi ve fizyolojisi
  • Derivasyon
  • NSR ve sinüs kaynaklı aritmiler
  • Atrial kaynaklı aritmiler
  • AV kavşak kaynaklı aritmiler
  • Ventriküler kaynaklı aritmiler
  • AV bloklar
  • Pace Maker uygulamaları
Detaylı bilgi için web sitemizin İnsan Kaynakları sayfasını ziyaret edebilirsiniz. 

Hemşirelerimiz

  • Hemşirelik,
  • Ebelik,
  • Acil Tıp Teknisyenliği,
  • Paramedik,
  • Uyku Teknisyenleri,
  • Monitör/Kardiyoloji/sterilizasyon teknisyeni,
  • Perfüzyonist,
  • Anestezi Teknisyenliği bölümlerini kapsıyor.
Hasta bakımı ve güvenliğiyle ilgili gelen geri bildirimlerle doğrudan bağlantılıyız.
Erişkin ve çocuk ayaktan ve yatan hasta servisleri, Acil Servis, ameliyathane, koroner ve erişkin yoğun bakım üniteleri ve tüm tıbbi alanlarda hizmet veriyoruz.
Hemşirelik hizmetlerine bağlı tüm çalışanlar işe başladıktan sonra teorik ve pratik olarak klinikte karşılaşacakları uygulamalar konusunda oryantasyon eğitimine katılırlar. Tıbbi çalışanların tamamına temel yaşam desteği eğitimi verilir ve yılda bir kez güncelleme eğitimleri tekrarlanır. Bu eğitimler dışında bölüme özgü eğitim ve seminerler düzenlenmektedir.
 
Her yıl Koç Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ve SANERC (Semahat Arsel Hemşirelik Eğitim ve Araştırma Merkezi) ile birlikte Hemşirelik Haftası için bilimsel bir kongre düzenliyoruz. Yaptığımız bu etkinliğe ulusal ve uluslararası alanın önde gelen isimleri konuk olarak davet ediliyor. Böylece ülkemizin çeşitli bölgerindeki meslektaşlarımızın bilgilerinin güncel tutulmasına katkı sağlıyoruz.
Türkiye’de modern anlamdaki hemşirelik 1. Dünya Savaşı'ndan sonra başlamıştır. Türkiye’de hemşirelik eğitiminde önemli bir yeri olan Amiral Bristol Hemşirelik Okulu, 20 Mayıs 1920 yılında öğretime açılmış ve Türkiye’nin ilk hemşire okulu olma ünvanını almıştır. Amerikan Hastanesi de 1920 yılında okulla birlikte açılmış ve okulun uygulama alanı olarak değerlendirilmiştir.

Açılışında öğrenim süresi 2 yıl 6 ay olarak düzenlenmiş, program 1929'da 3 yıla, 1957'de ise 4 yıla çıkarılmıştır. Okul, hemşirelik alanında lider hemşireler yetiştirmiş, açılacak olan diğer okullara da örnek olmuştur. Hemşirelik okulunun 1923 yılındaki 5 kişilik ilk mezunları arasında yer alan Sayın Esma Deniz hocamız, 1943 yılında Türk Hemşireler Derneği’ni kurarak 19 yıl boyunca başkanlığını yürütmüş, derneği 1949 yılında Uluslararası Hemşireler Birliği'ne faal üye olarak kabul ettirmiştir. Amerikan Hastanesi, lider bir hemşire ve kadın haklarının yılmaz bir savunucusu olarak Sayın Esma Deniz ile hep gurur duymuştur. Amerikan Hastanesi'nin ilk Hemşirelik Hizmetleri Müdürü, aynı zamanda Hemşirelik Okulu’nun da ilk müdürü olan Anna Rothsock’tur.
Hastanemiz kuruluşundan bugüne kadar toplumun sağlık gereksinimlerine uyumlu, genel olarak hemşireliğin odağında bütüncül sağlık kavramına dayanan hümanist bir anlayışla hasta bakımını devam ettirmiştir. Kuruluşundan bugüne kadar hemen hemen tamamı yabancı olan hemşire yöneticiler Kuzey Amerika standartlarını rehber alarak hemşirelik bakımının gelişmesine büyük katkı sağlamışlardır. Hemşirelik hizmetleri müdürlerinin pek çoğu Amiral Bristol Hemşirelik Okulu (1920-1999) ve hastanenin müdürlüğünü birlikte sürdürerek okul-hastane işbirliğini sağlamışlardır.

Aklını kullanan, analitik düşünme yetisine sahip, kendine güvenen ve güvenilen, topluma ve bireye danışmanlık eden, insan haklarına, bireyselliğe ve diğer kültürlere saygılı, hemşirelik biliminin gelişimini daha ileri düzeylere taşıyan 2000’li yılların hemşirelerini yetiştirmek üzere 1999 yılında Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu kurulmuştur.

Vehbi Koç Vakfı’nın hemşirelik mesleğine katkıları 1974 yılında Hemşirelik Fonu’nun kurulmasıyla başlamıştır. Hemşirelik Fonu, o tarihten günümüze kadar düzenlediği konferans ve seminerlerin yanı sıra hazırladığı yayınlar ve ders kitaplarıyla hemşirelerin sürekli eğitimine katkıda bulunmuş, 2000’in üzerinde hemşirelik bölümü öğrencisine eğitim bursu sağlamıştır. 1992 yılında SANERC (Semahat Arsel Hemşire Eğitim ve Araştırma Merkezi) kurulmuş, günümüze kadar gerek yurtiçi gerek yurtdışında kurs, eğitim, sempozyum ve kongrelerle hemşirelere önemli katkılar sağlanmıştır.

Günümüz Türkiyesi'nde hemşirelik bir kadın mesleği kimliğinden arınmış, erkekler de hemşirelik mesleğine adım atarak mesleğe farklılık ve zenginlik katmışlardır. Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Semahat Arsel, maddi ve manevi desteğiyle hemşirelik mesleğinin gelişmesine, güçlenmesine her zaman katkı sağlamış ve sağlamaya devam etmektedir. Amerikan Hastanesi hemşireleri ve tüm hemşireler adına Sayın Semahat Arsel’e sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.
Amerikan Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Birimleri: 

Sağlık alanında hızlı bir dönüşümün gerçekleşmekte olduğu günümüzde hemşirelik standartlarını belirlemek, hemşirelik hizmetlerinin kalitesini yükseltmek, sağlık meslekleriyle işbirliği yaparak hasta bakımında hemşireler olarak en üst düzeyde yer almak ve hizmetlere etkinlik ve profesyonel bir nitelik kazandırmak için Amerikan Hastanesi'nde tamamı uzman hemşirelerden oluşan hemşirelik özel hizmet birimleri kurulmuştur. Bu birimleri şöyle sırayabiliriz:
  • Eğitim Hemşireliği
  • Enfeksiyon Hemşireliği
  • Diyabet Eğitim Hemşiresi
  • Nütrisyon Hemşiresi
  • Hemodiyaliz Hemşiresi
  • İş Sağlığı Hemşiresi
  • Stoma Eğitim Hemşiresi
  • Kan Transfüzyon Hemşiresi

Hemşirelik hizmetleri kadrosunu Hemşire, Ebe, Acil Tıp Teknikeri, Anestezi Teknikeri, Paramedikler oluşturmaktadır. Hemşirelik hizmetleri bünyesinde 588 çalışanımız bulunmaktadır.
Sağlık birimlerinin tüm dallarında bilgi düzeyi gittikçe artmakta, sağlık ve bakım hizmetlerini sunma yöntemleri hızla değişmektedir. Hemşirelik hizmetlerinde dinamizmi yakalamak için hemşirelerin de kendilerini sürekli yenilemeleri zorunlu olmaktadır.

Tüm profesyonel mesleklerde olduğu gibi, hemşirelikte de eleştirel düşünme gücü hemşirelik uygulamalarının temel öğelerinden biridir. Hemşirelik bakımının içeriğine ve niteliğine dinamiklik kazandıran eleştirel düşünme becerisinin yeterliliği hizmette kaliteyi ve etkinliği yükseltir.

Hemşirelerimizin hasta odaklı ve performansa dayalı yönetim ve hizmet anlayışını oluşturabilmeleri, sağlık bakımını koordine edebilmeleri ve temel sağlık hizmetini yürütebilmeleri için gereksinim duyulan her türlü eğitim desteği, fırsat eşitliği ilkesi doğrultusunda hemşirelik hizmetleri yönetimi tarafından desteklenmektedir.

Hastanemizde eğitimlerin programlanması, yürütülmesi ve değerlendirilmesi profesyonel eğitim ve gelişim hemşirelerimiz tarafından yapılmaktadır. Hemşirelik bölüm yöneticileriyle yapılan görüşmeler, anketler, yeni cihaz ve ekipman kullanımı, beklenmedik olay bildirimleri, araştırmalar ve eğitime katılacak hemşirelerin de fikir ve görüşleri alınarak eğitim hedefleri belirlenmekte, eğitim takvimi oluşturulmakta, bu takvime göre eğitimler organize edilip gerçekleştirilmekte ve kayıtları tutulup değerlendirmeleri yapılmaktadır.
  • Oryantasyon ve Hizmet İçi Eğitimleri
  • Temel Hemşire Oryantasyon Programı Sertifika Programları
  • CPR (Temel Yaşam Desteği)
  • CPR Yenileme
  • ACLS (İleri Yaşam Desteği)
  • ACLS yenileme
  • Temel EKG
  • Yoğun Bakım Hemşireliği Sertifika Programı (SANERC)
  • NRP (Neonatal resüsitasyon) Eğitimi (Sağlık Bakanlığı)

Temel Oryantasyon Programları
Teori ve uygulama bölümlerinden oluşan 2 haftalık bir programdır. İnsan Kaynakları Bölümü tarafından genel oryantasyon programına katılmış olan hemşireler, Temel Hemşire Oryantasyon Programı’na alınır. Program içeriğinde hemşirelik uygulamaları, CPR, enfeksiyon ve izolasyon yöntemleri, cihaz kullanımları, hasta güvenliği ve iletişim gibi konular yer almaktadır. Program başlamadan önce ve program bitiminde sınav uygulanır.

Program sonunda uygulanan sınavda başarılı olan hemşirelerimize “Temel Hemşire Oryantasyon Programı Katılım Belgesi” verilir. Temel Hemşire Oryantasyon Programı içerisinde bir günlük teori ve uygulama bölümünden oluşan Temel Yaşam Desteği (CPR) eğitimi verilir. Bilgiler güncellendiğinde ve yılda bir defa CPR resertifikasyon eğitimi verilir. Temel Hemşire Oryantasyon Programı’nı tamamlamış olan hemşireler çalıştıkları alanlar doğrultusunda zorunlu ve özel birim eğitimlerini tamamlarlar.

Bölüme Özgü Oryantasyon Programları
  • Acil Hemşireliği Oryantasyon programı    
  • Yoğun Bakım Hemşireliği eğitim programı     
  • Gastro enteroloji Hemşireliği eğitim programı     
  • Merkezi Sterilizasyon Ünitesi eğitim programı     
  • NICU     
  • Pediatri Hemşireliği eğitim programı     
  • Ameliyathane Hemşireliği eğitim programı

CPR (Temel Yaşam Desteği)
Bir günlük teori ve uygulamalı bölümden oluşan bir eğitimdir. CPR bilgileri güncellendiğinde ve/veya yılda bir CPR resertifikasyonları tekrarlanır. Program başlamadan önce ve program bitiminde sınav yapılır. Sınavda başarılı katılımcılara CPR Eğitim Programı Katılım Belgesi verilir. Sadece hemşirelerimize değil hastanede hastayla beraber çalışan tüm sağlık personeline de bu eğitim verilir (laborant, fizyoterapist, solunum terapisti, radyoloji teknisyenleri vb.).

ACLS (İleri Yaşam Desteği) Eğitimi ise Yoğun Bakım, Acil Servis, Kateter Laboratuvarı gibi bölümlerde çalışan hemşirelerimize verdiğimiz 1 günlük teori ve 1 gün uygulama bölümünden oluşan bir eğitimdir.

TEKG (Temel Elektrokardiografi Eğitimi)
Monitör izlemi gerektiren bölümlerde çalışan hemşirelerimize ve monitör teknisyenlerimize verdiğimiz 5 günlük bir eğitimdir.

Eğitimin ana başlıkları şunlardır:
  • Kalbin anatomisi ve fizyolojisi
  • Derivasyon
  • NSR ve sinüs kaynaklı aritmiler
  • Atrial kaynaklı aritmiler
  • AV kavşak kaynaklı aritmiler
  • Ventriküler kaynaklı aritmiler
  • AV bloklar
  • Pace Maker uygulamaları
Amerikan Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri olarak, İnsan Kaynakları yönetiminde işe alım ve terfi sürecinde önemle göz önünde bulundurduğumuz özellikler şunlardır:
  • Çağdaş hemşirelik felsefesi ve kavramlarını benimsemek,
  • Kurumun ve hemşirelik hizmetlerinin misyon, vizyon ve değerlerine, politika ve kurallarına sahip çıkıp bunları sorumluluğu altındaki çalışanlara da benimsetebilmek,
  • Kurumun ve hemşireliğin imajını olumlu yönde geliştirme konusunda sürekli çaba göstermek, çalışma arkadaşları ve sorumluluğu altındaki personele yaklaşımları, sözel ya da sözsüz iletişim yollarıyla rol modeli olabilmek,
  • Kaliteli bireyselleştirilmiş ve şefkatli hemşirelik bakımının sağlanmasında istekli, heyecanlı olmak, emeğini sakınmayacak biçimde sorumluluk alabilmek, projeler geliştirebilmek ve bunun için mesleki literatürü yakından izleyebilmek,
  • İletişimi güçlü, dışa dönük, diğer sağlık ekibi üyeleri ve çalışma arkadaşlarıyla olumlu ilişkiler kurmak ve sürdürebilmek,
  • Takım çalışmasına yatkın, liderlik özelliklerine sahip, hastane üst yönetiminin temsilcisi olarak görev yapmak, sorumluluğu altındaki personelin sorun ve yakınmalarını birim içinde çözebilmek, çözemediklerini uygun şekilde ve önerileriyle birlikte raporlayabilmek,
  • Mantıklı ve objektif kararlar verebilmek, kendini ve çalışma arkadaşlarını sürekli geliştirmeye çalışmak.
Detaylı bilgi için web sitemizin İnsan Kaynakları sayfasını ziyaret edebilirsiniz. 

Hemşirelerimiz

  • Hemşirelik,
  • Ebelik,
  • Acil Tıp Teknisyenliği,
  • Paramedik,
  • Uyku Teknisyenleri,
  • Monitör/Kardiyoloji/sterilizasyon teknisyeni,
  • Perfüzyonist,
  • Anestezi Teknisyenliği bölümlerini kapsıyor.
Hasta bakımı ve güvenliğiyle ilgili gelen geri bildirimlerle doğrudan bağlantılıyız.
Erişkin ve çocuk ayaktan ve yatan hasta servisleri, Acil Servis, ameliyathane, koroner ve erişkin yoğun bakım üniteleri ve tüm tıbbi alanlarda hizmet veriyoruz.
Hemşirelik hizmetlerine bağlı tüm çalışanlar işe başladıktan sonra teorik ve pratik olarak klinikte karşılaşacakları uygulamalar konusunda oryantasyon eğitimine katılırlar. Tıbbi çalışanların tamamına temel yaşam desteği eğitimi verilir ve yılda bir kez güncelleme eğitimleri tekrarlanır. Bu eğitimler dışında bölüme özgü eğitim ve seminerler düzenlenmektedir.
 
Her yıl Koç Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ve SANERC (Semahat Arsel Hemşirelik Eğitim ve Araştırma Merkezi) ile birlikte Hemşirelik Haftası için bilimsel bir kongre düzenliyoruz. Yaptığımız bu etkinliğe ulusal ve uluslararası alanın önde gelen isimleri konuk olarak davet ediliyor. Böylece ülkemizin çeşitli bölgerindeki meslektaşlarımızın bilgilerinin güncel tutulmasına katkı sağlıyoruz.
Türkiye’de modern anlamdaki hemşirelik 1. Dünya Savaşı'ndan sonra başlamıştır. Türkiye’de hemşirelik eğitiminde önemli bir yeri olan Amiral Bristol Hemşirelik Okulu, 20 Mayıs 1920 yılında öğretime açılmış ve Türkiye’nin ilk hemşire okulu olma ünvanını almıştır. Amerikan Hastanesi de 1920 yılında okulla birlikte açılmış ve okulun uygulama alanı olarak değerlendirilmiştir.

Açılışında öğrenim süresi 2 yıl 6 ay olarak düzenlenmiş, program 1929'da 3 yıla, 1957'de ise 4 yıla çıkarılmıştır. Okul, hemşirelik alanında lider hemşireler yetiştirmiş, açılacak olan diğer okullara da örnek olmuştur. Hemşirelik okulunun 1923 yılındaki 5 kişilik ilk mezunları arasında yer alan Sayın Esma Deniz hocamız, 1943 yılında Türk Hemşireler Derneği’ni kurarak 19 yıl boyunca başkanlığını yürütmüş, derneği 1949 yılında Uluslararası Hemşireler Birliği'ne faal üye olarak kabul ettirmiştir. MedAmerikan Tıp Merkezi, lider bir hemşire ve kadın haklarının yılmaz bir savunucusu olarak Sayın Esma Deniz ile hep gurur duymuştur. MedAmerikan Top Merkezi'nin ilk Hemşirelik Hizmetleri Müdürü, aynı zamanda Hemşirelik Okulu’nun da ilk müdürü olan Anna Rothsock’tur.

Hastanemiz kuruluşundan bugüne kadar toplumun sağlık gereksinimlerine uyumlu, genel olarak hemşireliğin odağında bütüncül sağlık kavramına dayanan hümanist bir anlayışla hasta bakımını devam ettirmiştir. Kuruluşundan bugüne kadar hemen hemen tamamı yabancı olan hemşire yöneticiler Kuzey Amerika standartlarını rehber alarak hemşirelik bakımının gelişmesine büyük katkı sağlamışlardır. Hemşirelik hizmetleri müdürlerinin pek çoğu Amiral Bristol Hemşirelik Okulu (1920-1999) ve hastanenin müdürlüğünü birlikte sürdürerek okul-hastane işbirliğini sağlamışlardır.

Aklını kullanan, analitik düşünme yetisine sahip, kendine güvenen ve güvenilen, topluma ve bireye danışmanlık eden, insan haklarına, bireyselliğe ve diğer kültürlere saygılı, hemşirelik biliminin gelişimini daha ileri düzeylere taşıyan 2000’li yılların hemşirelerini yetiştirmek üzere 1999 yılında Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu kurulmuştur.

Vehbi Koç Vakfı’nın hemşirelik mesleğine katkıları 1974 yılında Hemşirelik Fonu’nun kurulmasıyla başlamıştır. Hemşirelik Fonu, o tarihten günümüze kadar düzenlediği konferans ve seminerlerin yanı sıra hazırladığı yayınlar ve ders kitaplarıyla hemşirelerin sürekli eğitimine katkıda bulunmuş, 2000’in üzerinde hemşirelik bölümü öğrencisine eğitim bursu sağlamıştır. 1992 yılında SANERC (Semahat Arsel Hemşire Eğitim ve Araştırma Merkezi) kurulmuş, günümüze kadar gerek yurtiçi gerek yurtdışında kurs, eğitim, sempozyum ve kongrelerle hemşirelere önemli katkılar sağlanmıştır.

Günümüz Türkiyesi'nde hemşirelik bir kadın mesleği kimliğinden arınmış, erkekler de hemşirelik mesleğine adım atarak mesleğe farklılık ve zenginlik katmışlardır. Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Semahat Arsel, maddi ve manevi desteğiyle hemşirelik mesleğinin gelişmesine, güçlenmesine her zaman katkı sağlamış ve sağlamaya devam etmektedir. Amerikan Hastanesi hemşireleri ve tüm hemşireler adına Sayın Semahat Arsel’e sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.
Sağlık birimlerinin tüm dallarında bilgi düzeyi gittikçe artmakta, sağlık ve bakım hizmetlerini sunma yöntemleri hızla değişmektedir. Hemşirelik hizmetlerinde dinamizmi yakalamak için hemşirelerin de kendilerini sürekli yenilemeleri zorunlu olmaktadır.

Tüm profesyonel mesleklerde olduğu gibi, hemşirelikte de eleştirel düşünme gücü hemşirelik uygulamalarının temel öğelerinden biridir. Hemşirelik bakımının içeriğine ve niteliğine dinamiklik kazandıran eleştirel düşünme becerisinin yeterliliği hizmette kaliteyi ve etkinliği yükseltir.

Hemşirelerimizin hasta odaklı ve performansa dayalı yönetim ve hizmet anlayışını oluşturabilmeleri, sağlık bakımını koordine edebilmeleri ve temel sağlık hizmetini yürütebilmeleri için gereksinim duyulan her türlü eğitim desteği, fırsat eşitliği ilkesi doğrultusunda hemşirelik hizmetleri yönetimi tarafından desteklenmektedir.

Hastanemizde eğitimlerin programlanması, yürütülmesi ve değerlendirilmesi profesyonel eğitim ve gelişim hemşirelerimiz tarafından yapılmaktadır. Hemşirelik bölüm yöneticileriyle yapılan görüşmeler, anketler, yeni cihaz ve ekipman kullanımı, beklenmedik olay bildirimleri, araştırmalar ve eğitime katılacak hemşirelerin de fikir ve görüşleri alınarak eğitim hedefleri belirlenmekte, eğitim takvimi oluşturulmakta, bu takvime göre eğitimler organize edilip gerçekleştirilmekte ve kayıtları tutulup değerlendirmeleri yapılmaktadır.
  • Oryantasyon ve Hizmet İçi Eğitimleri
  • Temel Hemşire Oryantasyon Programı Sertifika Programları
  • CPR (Temel Yaşam Desteği)
  • CPR Yenileme
  • ACLS (İleri Yaşam Desteği)
  • ACLS yenileme
  • Temel EKG
  • Yoğun Bakım Hemşireliği Sertifika Programı (SANERC)
  • NRP (Neonatal resüsitasyon) Eğitimi (Sağlık Bakanlığı)

Temel Oryantasyon Programları
Teori ve uygulama bölümlerinden oluşan 2 haftalık bir programdır. İnsan Kaynakları Bölümü tarafından genel oryantasyon programına katılmış olan hemşireler, Temel Hemşire Oryantasyon Programı’na alınır. Program içeriğinde hemşirelik uygulamaları, CPR, enfeksiyon ve izolasyon yöntemleri, cihaz kullanımları, hasta güvenliği ve iletişim gibi konular yer almaktadır. Program başlamadan önce ve program bitiminde sınav uygulanır.

Program sonunda uygulanan sınavda başarılı olan hemşirelerimize “Temel Hemşire Oryantasyon Programı Katılım Belgesi” verilir. Temel Hemşire Oryantasyon Programı içerisinde bir günlük teori ve uygulama bölümünden oluşan Temel Yaşam Desteği (CPR) eğitimi verilir. Bilgiler güncellendiğinde ve yılda bir defa CPR resertifikasyon eğitimi verilir. Temel Hemşire Oryantasyon Programı’nı tamamlamış olan hemşireler çalıştıkları alanlar doğrultusunda zorunlu ve özel birim eğitimlerini tamamlarlar.

Bölüme Özgü Oryantasyon Programları
  • Acil Hemşireliği Oryantasyon programı    
  • Yoğun Bakım Hemşireliği eğitim programı     
  • Gastro enteroloji Hemşireliği eğitim programı     
  • Merkezi Sterilizasyon Ünitesi eğitim programı     
  • NICU     
  • Pediatri Hemşireliği eğitim programı     
  • Ameliyathane Hemşireliği eğitim programı

CPR (Temel Yaşam Desteği)
Bir günlük teori ve uygulamalı bölümden oluşan bir eğitimdir. CPR bilgileri güncellendiğinde ve/veya yılda bir CPR resertifikasyonları tekrarlanır. Program başlamadan önce ve program bitiminde sınav yapılır. Sınavda başarılı katılımcılara CPR Eğitim Programı Katılım Belgesi verilir. Sadece hemşirelerimize değil hastanede hastayla beraber çalışan tüm sağlık personeline de bu eğitim verilir (laborant, fizyoterapist, solunum terapisti, radyoloji teknisyenleri vb.).

ACLS (İleri Yaşam Desteği) Eğitimi ise Yoğun Bakım, Acil Servis, Kateter Laboratuvarı gibi bölümlerde çalışan hemşirelerimize verdiğimiz 1 günlük teori ve 1 gün uygulama bölümünden oluşan bir eğitimdir.

TEKG (Temel Elektrokardiografi Eğitimi)
Monitör izlemi gerektiren bölümlerde çalışan hemşirelerimize ve monitör teknisyenlerimize verdiğimiz 5 günlük bir eğitimdir.

Eğitimin ana başlıkları şunlardır:
  • Kalbin anatomisi ve fizyolojisi
  • Derivasyon
  • NSR ve sinüs kaynaklı aritmiler
  • Atrial kaynaklı aritmiler
  • AV kavşak kaynaklı aritmiler
  • Ventriküler kaynaklı aritmiler
  • AV bloklar
  • Pace Maker uygulamaları
MedAmerikan Tıp Merkezi Hemşirelik Hizmetleri olarak, İnsan Kaynakları yönetiminde işe alım ve terfi sürecinde önemle göz önünde bulundurduğumuz özellikler şunlardır:
  • Çağdaş hemşirelik felsefesi ve kavramlarını benimsemek,
  • Kurumun ve hemşirelik hizmetlerinin misyon, vizyon ve değerlerine, politika ve kurallarına sahip çıkıp bunları sorumluluğu altındaki çalışanlara da benimsetebilmek,
  • Kurumun ve hemşireliğin imajını olumlu yönde geliştirme konusunda sürekli çaba göstermek, çalışma arkadaşları ve sorumluluğu altındaki personele yaklaşımları, sözel ya da sözsüz iletişim yollarıyla rol modeli olabilmek,
  • Kaliteli bireyselleştirilmiş ve şefkatli hemşirelik bakımının sağlanmasında istekli, heyecanlı olmak, emeğini sakınmayacak biçimde sorumluluk alabilmek, projeler geliştirebilmek ve bunun için mesleki literatürü yakından izleyebilmek,
  • İletişimi güçlü, dışa dönük, diğer sağlık ekibi üyeleri ve çalışma arkadaşlarıyla olumlu ilişkiler kurmak ve sürdürebilmek,
  • Takım çalışmasına yatkın, liderlik özelliklerine sahip, hastane üst yönetiminin temsilcisi olarak görev yapmak, sorumluluğu altındaki personelin sorun ve yakınmalarını birim içinde çözebilmek, çözemediklerini uygun şekilde ve önerileriyle birlikte raporlayabilmek,
  • Mantıklı ve objektif kararlar verebilmek, kendini ve çalışma arkadaşlarını sürekli geliştirmeye çalışmak.
Detaylı bilgi için web sitemizin İnsan Kaynakları sayfasını ziyaret edebilirsiniz. 

ARAMA

Aramak istediğiniz materyal bulunamadı.