Yazan / Onaylayan : Prof. Dr. Vedat Aytekin

Kalp Ritim Bozukluğu (Aritmi)

Acil servislere ve polikliniklere en sık başvuru sebeplerinden biri olan kalp ritim bozukluğu, bir diğer adıyla aritmi; kalp ritminin düzensiz seyretmesi yani anormal kalp ritmi olarak tanımlanır. Yapılan araştırmalarda kardiyoloji ve dahiliye polikliniklerine başvuran 500 hastanın %16’sının başvuru sebebinin çarpıntı olduğu saptanmıştır.

Kalp Ritim Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Kalp ritim bozukluklarının bir kısmı hiç belirti vermeyip rutin kontroller sırasında tespit edilebilir. Belirti olanlarda ise en sık görülen şikayetler şu şekildedir:
 
  • Çarpıntı
  • Baş dönmesi,  fenalık hissi
  • Yavaş ya da hızlı kalp atışı
  • Düzensiz nabız
  • Tekleme ya da duraklama hissi 
  • Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma hissi
  • Nefes darlığı
  • Terleme
  • Bayılma
  • Halsizlik
  • Düşük kan basıncı
 

Kalp ritim bozukluğu belirtileri yaşayan kişilerin, kesin tanı, teşhis ve tedavi için vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurmaları oldukça önemlidir.

Kalp Ritim Bozukluğu için Hangi Bölüme Gitmek Gerekir?

Kalp ritim bozukluğu belirtileri gösteren kişiler tanı ve tedaviyle ilgili konularda kardiyoloji uzmanlarına başvurabilirler. 

Kalp Ritim Bozukluğu Kendiliğinden Geçer mi?

Aritmiler pek çok farklı faktörle oluştuğu için belirtiler kısa süreli ve geçici olabildiği gibi uzun süreli de olabilir. Uzun süreli semptom gösteren kişiler mutlaka en yakın zamanda sağlık kuruluşlarını ziyaret etmelidir. Özellikle kalp dışı nedenlere bağlı gelişen aritmiler, öncelikle bu nedenin tedavisi ve ortadan kaldırılması ile ek bir tedavi gerekmeden ya da kısa süreli ritim düzenleyici ilaç tedavisi ile düzelebilir. 

Kalp Ritim Bozukluğu Nedir ve Hangi Durumlara Bağlı Gelişir?

Aritmi, kalbin elektrik ileti sisteminde yaşanan bozukluklar sonucunda; hızlanması, yavaşlaması veya düzensiz çalışması anlamına gelir. Kısaca kalp ritim bozukluğu, düzensiz kalp atışıdır. Kalbe gönderilen hatalı sinyaller, kalbin çok hızlı (taşikardi), çok yavaş (bradikardi) ya da düzensiz şekilde atmasına sebep olabilir. 

Kalp ritim bozukluklarının çoğu zararsız olmakla beraber, bir kısmı sık olduğunda kişinin yaşam kalitesini düşürebilir, bir kısmı da yaşamı tehdit edecek düzeyde ciddi olabilir.  Aritmler kalbin yapısal problemlerine bağlı oluşabildiği gibi kalp dışı nedenlerle de meydana gelebilir. Aritmi oluşmasında etkili olan, yaygın görülen nedenler şöyle sıralanabilir: 
  • Psikolojik faktörler (kaygı bozuklukları, stres)
  • Tiroid bezinin hastalıkları 
  • Hormonal problemler
  • Kansızlık
  • Ateş, enfeksiyon
  • Fazla miktarda kafein, sigara, alkol tüketimi
  • Uyuşturucu madde kullanımı
  • Bazı ilaçlar
  • Yapısal kalp hastalıkları (Kalp damar hastalıkları, kalp yetersizliği, kalp kası hastalıkları, kalbin elektriksel sisteminin hastalıkları)

Kalp Ritim Bozukluğu Tedavisi Nasıl Yapılır?

Aritmi tedavisi ilaçlar, elektriksel yöntemler ya da cerrahi müdahaleler kullanılarak gerçekleştirilir. Kalp dışı nedenlerle oluşan aritmilerde ise öncelikle bu nedenin tedavisi ya da kontrolü gereklidir. Bu sırada hastanın durumuna ve oluşan aritmiye göre ritim düzenleyici tedavi de ugulanabilir. 
 
İlaç Tedavisi
Antiaritmikler olarak adlandırılan,  hekimlerin uygun gördüğü ve reçetelendirdiği ilaçlar ile hızlı atan kalp yavaşlatılabilir ya da ritim düzensizlikleri giderilebilir. Tedavi süresi aritmi tipine, altta yatan sebebe göre değişkenlik gösterir.

Kateter Tedavisi
İlaç tedavisinin yetersiz kaldığı ya da yan etkilerin görüldüğü durumlarda “kateter ablasyonu” adı verilen uygulama ile ritim bozukluğu tedavi edilebilir. Bu uygulama genellikle kasıktan, ameliyatsız bir yöntemle yapılır. Genel anestezi gerektirmeyen bu işlem, kalpte hatalı elektriksel aktiviteye yol açan bölgenin bulunması ve ardından o bölgenin yakılarak ya da dondurularak tedavi edilmesine dayanır.

Cerrahi Tedavi
Bazı kalp ritim bozuklukları cerrahi müdahaleler ile de tedavi edilebilir. Özellikle bypass ya da kalp kapak ameliyatı olacak hastalara operasyon esnasında ritim bozukluğu cerrahisi uygulanabilir. 

Kalp Pili ve ICD cihazı
Bu tedavi yöntemi genellikle çeşitli faktörlerin etkisiyle kalbin yavaşlamasına sebep olan durumlar ortaya çıktığında uygulanır. Kalp pilleri, programlanabilen bilgisayar çipleriyle enerji sağlayan bataryaların kombinasyonu olarak tanımlanabilir. 

Kalp pilleri, göğüs duvarındaki köprücük kemiğinin altında bir cebe yerleştirilir. Buradan kalbe özel kablolar uzatılır ve bu kablolar pil sistemiyle birleştirilir. Uygulanan bu yöntem, lokal anestezi altında 1 ila 4 saat içerisinde uygulanabilir. Hastalar işlemden 1-2 gün sonra taburcu edilebilir. 

ICD (kardiyoverter defibrilatör) cihazı, şok verme özelliği olan kalp pilleridir. Uygulama şekli diğer kalp pilleri ile benzerdir. Hayati tehlike arz eden anormal hızdaki ritim bozukluklularını algılayıp, otomatik olarak şok vererek ritmin düzelmesini sağlar ve ani ölüm riskini azaltır.

Kalp Ritim Bozukluklarının Tanısı Nasıl Konulur?

  • Fizik muayene: Başvurulan hekim, nabız kontrolü yaparak ve hastanın kalp seslerini dinleyerek ritim bozukluğundan şüphe edebilir. Ancak o esnada fizik muayenenin normal olması ritim bozukluğunu dışlamaz.
 
  • Elektrokardiyogram (EKG): Ritim bozukluklarının tespitinde en sık kullanılan ve en kolay yöntemdir. Kol, bacak ve göğüse takılan elektrotlar ile kalbin elektriksel aktivitesinin algılanıp kaydedilmesini sağlar. Belirtiler sık  ya da uzun süreli değilse EKG aritmiyi tespit etmede yetersiz kalabilir.
 
  • Ritim holter monitörizasyonu: Hastanın üzerinde taşıyabileceği bir monitör ile belirtilen süre boyunca ritminin kaydedilmesini sağlar. 24, 48, 72 saat ya da 1 haftalık kayıt yapılması mümkündür. Hastadan kayıt süresi boyunca yaşadığı belirtileri ve saatlerini kaydetmesi istenir. 
 
  • Olay izleme cihazı (‘’Event recorder’’): Özellikle belirtileri daha seyrek olan hastalarda  kullanılan  bir cihazdır. Bir haftadan birkaç aya kadar takip yapılabilir. Cihaz sürekli kayıt almaz. Hasta şikayeti olduğu zaman düğmeye basarak kayıt alınmasını sağlar. 
 
  • Elektrofizyolojik çalışma: Kalpte anormal elektriksel aktiviteyi oluşturan bölgelerin tespit edilip haritalanmasını sağlayan bir yöntemdir.